Dünyadaki kötülük neredeyse her zaman cehaletten kaynaklanır ve eğer
aydınlatılmamışsa, iyi niyet de kötülük kadar zarar verebilir, insanlar kötü olmak yerine daha çok iyidir ve gerçekte sorun bu değildir. Ancak insanlar bir şeyin
farkında değillerdir, şu erdem ya da kusur denilen şeyin; en umut kırıcı kusur, her şeyi bildiğini sanan ve böylece kendine öldürme hakkı tanıyan cehalettir. Katilin ruhu kördür ve insan her tür sağduyudan yoksunsa güzel aşk
ve gerçek iyilik diye bir şey olamaz.
_Kadın olsam hayat kadını olurdum.
_Bir çiçeğe konan kelebek olmaktansa, bir boka konan sinek olmayı tercih ederim.
_Kelebeklerin ve arıların arzuladığı bir çiçek olmak varken, sinekleri cezbeden bir bok parçasıydım.
_Beni soğuk, kibirli, ukala falan bulduysanız sizi sevmemişimdir. Sevdiğime kedi gibi olurum ben.
_Yeterince dürüstsen, fazlasıyla
Bence erotizm, ölüme dek yaşamın onaylanmasıdır. Cinsellik ölümü kapsar; yeni gelenler yok olanların devamı oldukları ve onların yerine geçtikleri için değil yalnızca; üreyen canlının hayatını
tehlikeye de attığı için. Üremek yok olmaktır ve en basit eşeysiz canlılar bile ürerken kendilerini yok ederler. Eğer ölüm, yaşama evresinden bozulma evresine doğru geçmekse aslında onlar ölmezler;
onların daha önceki varlığı, üreme yoluyla bu biçimden kopar ( çünkü birken iki olurlar).Bireysel ölüm, varlıktan arta kalan ve çoğalan yanın bir görünümüdür yalnızca. Eşeyli üreme yaşamın, eşeysiz üremeye kilitlenmiş olan ölümsüzlüğün görünümüdür ve en karmaşık görünümüdür yalnızca Hem ölümsüzlüğün hem de bireysel ölümün bir görünümüdür o. Hiçbir hayvan, tamamlanmış hali ölüm olan bir harekete kendini bırakmadıkça eşeyli üremeyi gerçekleştiremez. Kaldı ki, cinsel boşalmanın ana ilkesi benin tek başınalığının olumsuzlanmasıdır; ben, kendi varlığına yalnızlığı unutturacak kadar kuşatılıp kucaklandıkça bitkin düşer, kendini aşar ve bütün bu yaşadıklarının sonunda kendinden geçer. Söz konusu olan ister saf erotizm (tutku -aşk) olsun ister vücutlardaki şehvet, varlığın
yok oluşu ve ölüm belirginleştikçe yoğunluk artar. Ölümün kaçınılmaz bir zorunluluk halini alması erdemsizliği" yaratır. Soyut aşk acısı ise, birleştirdiği varlıkların ölümü onları birbirine yaklaştırıp
etkiledikçe aşkın son hakikatinin simgesi halini alır.
Dünyadaki kötülük neredeyse her zaman cehaletten kaynaklanır ve eğer aydınlatılmamışsa, iyi niyet de kötülük kadar zarar verebilir, insanlar kötü olmak yerine daha çok iyidir ve gerçekte sorun bu değildir. Ancak insanlar bir şeyin farkında değillerdir, şu erdem ya da kusur denilen şeyin; en umut kırıcı kusur, her şeyi bildiğini sanan ve böylece kendine öldürme hakkı tanıyan cehalettir. Katilin ruhu kördür ve insan her tür sağduyudan yoksunsa güzel aşk ve gerçek iyilik diye bir şey olamaz.