Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
İsmi ve kapağına aldanıp başladığım, okurken hayal kırıklığına uğradığım bir kitap oldu.
Kitap kendisinden beklemediğim şekilde evlilik konusunun üstünde durarak başladı, 20 sayfa boyunca da aralıksız bunu işledi. Kitabın sonuna kadar da azami derecede evlilik vurgusu var. Bu beklentiyle başlamadığım için olsa gerek, evliliği destekleyen, teşvik
Peygamber Evinin ve Sahabe Hanımlarının YaşantılarıAbdurrahman Umeyre · Polen Yayınları · 200987 okunma
288 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Yazar, kitabında insan olmaktan ve uyguladığımız takdirde hayatımızı olumlu yönde değiştirebilecek konulardan bahsediyor. Kitap 5 bölümden oluşuyor:
I. Bölüm: Yola nereden başlamalı
Burada bireyin hikâyesi, kendisini tanıma üzerine, çocukluğuna inmek ve ruhsal özgürlüğünün önündeki engeller başlıklarını ele alıyor.
"Hep başkalarının hayat
Okuduğum en güzel kitaplardan biriydi. Dış görünüşün her şey olmadığını anlatan bir kitap. Dili çok akıcı ve çevirisi de çok kaliteliydi. Başka karakterlerin de ağzından anlatılması ayrı hoşuma gitti. Kitabı okuduktan sonra filmini de kesinlikle izlemelisiniz. Bazı sahneler filmde olmasa da filmi de güzel ve kaliteli filmler arasında. Aynı zamanda kapak tasarımı ve bölüm başlarındaki alıntılar da kitaba ayrı hava katmış. Önceden kitapların sonunda bulunan ek kısımları okumazdım ama bu kitapla ek leri de okumaya başladım.
Campanella sabrı dilerim hepinize..:D
Selam, arkadaşlar. Yine bir inceleme.:D Bu günlerde her kitaba eklerim herhalde. :)
Campanella, düşüncelerini yirmi yedi yıllık hapis hayatıyla ödemiş ama düşüncelerinden asla vazgeçmemiş bir yazar. Hapise atılmasının nedeni, yaşadığı dönemde Avrupada istediği şekilde yönetilen devletin olmamasına itirazıydı. Kitap Platon'un Devlet kitabıyla aynı amaca hizmet ediyor. Felsefe ile kurulmuş bir devletin hayalini kuran Tommaso bunu kitap olarak yazmaya karar verir. Kitapda hayal edilen ülkenin mimari yapısına kadar yazılmış. Beğendiğim kısımlar olsa da arada sıkıldığım doğrudur..:) Kitabın yarısı 2 şahsın diyalogundan oluşuyor: Ospitalario ve Cenovalı Kaptan. (Ospitalario, Kutsal topraklarda hastalanan hacılara bakmak amacıyla kurulmuş bir kuruma bağlı kimselere verilen addır.) Ospitalario soruyor kaptan cevaplıyor. Sonradan ek olarak 3 bölüm var. En sonunda dikkatimi çeken ve yazarı daha da merak etmeme sebep olan kısım: Campanella'nın çağdaşı Rossi adında bir yazar şöyle yazıyor:Campanella'ya otuz beş saat boyunca yaptıkları işkence öylesine vahşiceydi ki «kıçının bütün kan damarları kopmuş, açılan yaralardan durmadan kanlar boşalıyordu.Dişlerini sıkıp işkenceye öylesine dayandı ki, ağzından, bir filozofa yakışmayacak tek kelime bile alamadılar.» İyi okumalar. (:
YKY’nın elimizdeki bu kitabında biri İbn Sina’ya bir diğeri de İbn Tufeyl’e ait olmak üzere aslında iki farklı kitap yer alıyor.
Giriş bölümü kitabı yorumlama, anlamlandırma yolunda yol gösterici olması açısından Şerafeddin Yaltkaya tarafından İbn Sina’nın Südur anlayışı, varlık yayının tanımı konularındaki bilgilendirme bölümünden ve doğuda
Orijinal ilk baskısı 1969 yılında yapılmış kitap, üç bölüm ve iki ekten oluşuyor. Kitabın adı her ne kadar "sinemada göstergeler ve anlam" dese de yazar daha çok, bazı yönetmenlerin sinemalarını yorumlamış. Bu yorumlama da 1969 yılına kadarki işlerin bir kısmını kapsıyor. Bölümler şu şekilde isimlendirilmiş: Eisenstein'ın Estetiği, Auteur Kuramı ve Sinema Göstergebilimi. Ekleri bölümlerden daha iyi buldum. Bunlar: Ek 1: Lee Russell'ın New Left Review (1964-67) Yazıları ve Ek 2: Lee Russell'ın Peter Wollen ile Yaptığı Söyleşi. Konu anlatımına filmlerden karelerin de eşlik ettiği kitap, 1969 yılına kadarki sinemaya yorum getirmesi açısından ilgi çekici.
Kadın. Adı ne olursa olsun. Nerede yaşarsa yaşasın yazgısı bir olan “kadın”. İster Meksika’da yaşasın, ister doğu Avrupa’da, ister Macaristan’da yaşasın, ister Asya’da, isterse Afrika’da. Yazılan senin kaderindir. Değişmeyen Yazgın. Değişmeyen yaşam öyküsü. Yedi nesil öteden kalan miras. Unutulan unutturulan kadın.
Kurtlarla koşan kadınlar
İran ve Batı Edebiyatı'nın ekmeğini yiyen bir Yeşilçam hikayesi
Orhan Pamuk'un aceleye getirdiği aslında sadece bir taslak olarak kabul edilebilecek özensiz bulduğum romanıdır. 3 ana bölümden oluşmakla birlikte ilk bölümün sadece değerlendirmeye değer olduğunu, diğer iki bölümün ise oturmamış bir romanı sonuca bağlama çalışmasından ibaret olduğunu düşünüyorum.
Kitabın dili, anlatım ve ifadeler: genel oalrak
İdeal Hafızın El Kitabı;
tamamen bir motivasyon kitabı diyebilirim. Okunduğunda kişiyi harekete geçirme özelliğine sahip. Aynı zamanda içerisinde hafız yetiştiren muallimler için de bir bölüm mevcut.
Yazar hafızlık eğitimini bambu ağacı yetiştirmeye benzetmiş. Ek olarak yazarın hafız adaylarını düşündüren ve kişinin kendini test etmesine vesile olan sorular sorması çok istifadeli olmuş.
Örneğin;
✓Başarılı bir hafız olmam için beynimin bütün arama motorlarını tek bir konuya,
Kur'ân-ı Kerim'e yoğunlaştırmam gerektiğini,
bunun için de ders çalışmaya engel olabilecek her ne olursa olsun hepsini aşmam gerektiğini
biliyor muyum?
✓Hafızlık süresince pek çok zorlu virajlara girdiğimde, tansiyomun yükseldiğinde sabır ve azim ilacını alabilecek miyim?
Zaman zaman karşılaşılabilecek olan dertlerle, sıkıntılarla mücadele edebilecek miyim?
✓Hafız olmakla amacım ne?
Niçin hafız olmak istiyorum?
Sadece annem ve babam istediği için mi
yoksa herkesten çok ben istediğim için mi
hafız olmak istiyorum?
✓Hafızlığa başladığımda elimden geleni yaptığım halde yine de başarılı olamazsam isyankâr bir tutum içerisine girmeden "Bana yeni bir Ben lazım" olması gerektiğini biliyor muyum?
Selamlarrrr..
Mustafa Ulusoy’dan okuduğum ikinci bir kitapla karşınızdayım..
Kitap beş bölüm ve ek olarak yazarın bazı söyleşilerinden oluşuyor.
Birinci bölüm: Küçük şeyler, ikinci bölüm: Narsistik arzu çağı, üçüncü bölüm: "Örtü" üzerine açık düşünceler, dördüncü bölüm: Cennete çağrı, beşinci bölüm: Sonsuzun tanığı olmak. Ek: Söyleşi kısmına gelince bu kısım da dörde ayrılmış. İlk iki kısmı yazarın "Aynalar Koridorunda Aşk" kitabı ile ilgili.
Her bölüm günlük hayatta yaşadığımız olaylardan konu alınan denemelerden oluşuyor. Bu denemeler tek bir konuda birleşiyor. Yakınlık. Yaratıcı ile yarattıkları arasındaki yakınlık. Kitapta ‘Ne yaşarsak yaşayalım hep O’na yakın olunmalıdır.’ vurgusunu çok fazla görüyoruz.Yormayan akıcı ve rahatlatan bir kitaptı benim için. Sakin bir okuma isterseniz eğer kitap tavsiyemdir.
#kitapalıntısı
Her şartın, her halin, her musibetin, her olayın Rabbi O’dur. Her durum O’nun emri altındadır. O’na dayanınca insanın kalbine düşen hiçbir ateş duygularını yakmayacak, aksine serin ve selametli olacaktır. İnsanı her halükarda yakacak tek ateş, O’nsuzluk ateşidir.
