Okuyup bitirdikten sonra düşündüğüm ilk şey; çok iyi bir kitap değilmiş oldu.İyi bir fikirle başlanmış ama konu toparlanamamış etkileyiciliği kaybolmuş.Başlarda gizem vardı bir parça fakat sonra çok sıradanlaştı hikaye. Mesela ana karakter hafızasını kazandığında aslında çok önemli bir bilgi biliyor olsaymış bunun üzerinden gidilseymiş daha ilginç olabilirmiş. Hatırlayamamak daha ilginç bir yere bağlanabilirdi.
➿➿➿ Ülkenin şuan ki durumundan yola çıkıp baskı ortamının gelecekte ne hale dönüşebileceğine değinmek istemiş yazar ama burada da ilginç bir şey bulamadım. Evet hükümetin yaptıkları ve yasakları ile ilgili ileride daha da katılaşıp,özgürlükler iyice kısıtlanacak demiş,fakat her ne kadar etkileyici paragraflar ile anlatmaya çalışmış olsa da hikaye oturmadığı için basit geldi bana.Sonuçta her gün sosyal medyada bunun gibi onlarca çıkarım okuyoruz.
➿➿➿➿Bir parça Orwell ve benzeri distopyalar karıştırılıp (ki 1984'ten çok etkilendiğini düşünüyorum.) Bir parça ekşi sözlük ve sosyal medya yazıları toparlanıp hikayeye dönüştürülmüş.. ⚠⚠ Yanlış ya da acımasız bir yorum olur mu bilmiyorum ama yazar biraz Gezi'nin kaymağını yemek istemiş. Kitabın sonunda parkta toplanmaları, işleyişe karşı çıkılması falan hep gezi parkı olaylarından alıntı.Yazar "Gezi Ruhunu" savunmak istemiş ama bence olayın ruhunu tam anlayamamış,bu yüzden de yansıtırken o coşkuyu, öfkeyi, heyecanı verememiş bizlere.
Dipnot: Kitapta araya dereye bir de amaçsızca bir aşk sıkıştırılmış ki burada da duyguyu hissedemedim. Samimiyetsiz, ruhsuz bir kitap çıkmış ortaya.