Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Samle Çağla yazdı... EFELYA "Ben ki sevdaların öksüz çocuğu aşk dediğin kehribar bir hüzün boncuğu " Geçen yılın ses getiren kitaplarından, Mehmet Binboğa 'nın, klasikle popüler olanı harmanladığı Efelya adlı romanı 407 sayfadan oluşuyor. Mühür Yayınlarından çıkan roman, gerek kapak dizaynı gerekse şekil bakımından oldukça albenili... Kitabın arka kapağında, şair ve denemeci Barış Erdoğan'ın etkili de bir tanıtım yazısı var. Kitabın bir çırpıda okunmasının altında, akıcı bir dille yazılmış olması kadar, yazarın edebiyat tahsili yapmış olmasının, dolayısıyla dile hakimiyetinin de etkisi var. Binboğa, öğretmenlik mesleğinin verdiği açık seçik anlatımla, görece uzun paragraflarda bile okuru yormuyor. Yazarın eğitimci kimliği, gerek metinde dikkat ettiği yazım ve imla kuralları gerekse paragraf oluşturmadaki dikkati, genç yazarlara ders niteliğinde. Kısacası Efelya romanı için, güncelle klasik olanın kucaklaştığı, neo-klasik bir roman diyebiliriz. Ekşi Sözlük'te bir okur, "İnsana anadilini sevdiren bir roman Efelya..." demiş. Ne kadar isabetli bir değerlendirme... Yüzlerce halk söylemi, aforizma tadında cümle var kitapta. Çok keyif aldım okurken. Nitelikli her okurun kütüphanesinde bulunması gereken bir kitap Efelya. Çünkü bu roman, son 20-30 yıllık hayatımızın, teknolojiyle iç içe geçmiş ilişkilerin, değişen değer yargılarının başarılı bir aynası... Bu kitapla bana büyülü dünyalar araladığınız için, teşekkürler Mehmet Hocam, elleriniz dert görmesin. Ne zamandır, bitmesine üzüldüğüm bir roman okumamıştım. Samle Çağla
Dünya bir marifet okuludur. Eğitim esnasında yerine göre ceza da ödül de kullanılır. Duruma göre yokluk da gerekir varlık da. Rabb (en büyük eğitici, en büyük öğretmen) esması kimin eğitimi için ne gerektiğini bilir ve ona göre gerekli düzenlemeleri yapar. @isnetus (ekşi sözlük)
Reklam
Ekşi sözlük
Ekşi Sözlük'ü düşünün derim, yavrum, Türkiye'nin asimilasyon sürecine ayna tutarken, kültürel zaaflarımızı da mükemmelen yansıtan antoloji niteliğindedir.
Pencere: Cemaatler mezhepler, mizaçlarKitabı okudu
ekşi sözlük/antipopülizm
bazı insanlar popüler olan, yani halkın büyük çoğunluğu tarafından el üstünde tutulan,takdir edilen ve tüketilen şarkıları, eserleri, kavramları, bireyleri sevmezler çünkü bu popüler materyaller halkın kültür ve zeka düzeyini yansıtır. eğer birey farklı bir kültürdeyse veya farklı zeka düzeyine sahipse sürüye kapılmaz, kendisine sunulanı olduğu gibi kabullenmez. kaliteye ve gerekliliğe önem verir ve yeri geldiğinde yel değirmenlerine savaş açacak kadar gözü karadır. işte budur antipopülizm ama asla bir önyargı, bir trend haline getirilmemelidir.
Manchester By The Sea
Hem kitabını hem filmini sevdiğim Ağır Roman'ın filmindeki o unutulmaz şarkının (Bir Vurgun bu Sevda) başlığında muazzam bir entry durur Ekşi Sözlük'te. Yazar, şöyle yazmıştır; ''Arabeske smokin giydiren şarkı. Jileti pamuğa sarmış Aysel Gürel, pamuk öpüyor geçtiği her yeri. Dumanla, harla, ateşle harman. İçi kan dolu, teni tertemiz.'' Manchester By The Sea benim için pamuğa sarılmış bir jilet. Nasıl hafif hafif dokunuyor ruha, onlar nasıl ince kesikler.... Kan bile çıkmıyor, ama ince ince kesiklere atıyor ruhunuza film. Bir kaybedenin hikayesi büyük büyük repliklere, öyle görkemli sahnelere ihtiyaç duymadan bu kadar güzel anlatılabilirdi ancak. Onun hissi, acısı bu kadar narince geçirilebilirdi izleyiciye. Hayatla tüm bağını koparmış, yaşama tamamen duyarsızlaşmış bir adam, kaybedilen bir aile ve aslında yarım kalan bir aşk... Ve diğer yandan hayatın tam içinde bir genç, her şeyiyle hayata karışmaya hazır, hayat dolu. Bu karşılaşmadan standart Hollywood filmleri gibi bir mucize, bir dönüşüm bekliyorsun aslında ama film de tıpkı ana karakteri gibi buralara hiç bulaşmadan süzülüp geçiyor aralardan, ana karakterin hayatın içinde süzülüp hayata hiç temas etmemesi gibi tıpkı. Film bana göre gücünü sessizlikten alıyor. ama tezat gibi dursa da seçilen müzikleri de unutmamak gerek. Tomaso Albinoni'nin Adagio'su eşliğinde izlenen o vurucu sahne, sonra Handel'den Messiah... Ve tabii deniz sesi, kuş sesi. Son zamanlarda izlediğim en güzel filmlerden biriydi bu film.
328 syf.
2/10 puan verdi
·
17 günde okudu
ok boomer...
tam bir vakit kaybıydı. kitap neredeyse 20 sene önce yazılmış ve günümüz ilişkilerine dair hiçbir şey içermiyor. ninemden nasihatler dinliyor gibi hissettim. okudugum en sıkıcı kitaplardan biriydi. sırf bitirmiş olmak için devam ettim. hiçbir çözüm sunmuyor kitap size. kaldı ki kitabın sonunda kadının terapiye gelen hastası bile "tavsiyelerinizi dinleyip "iyi" bir erkekle çıkmaya başladım ama çok sıkıcı biri ve hiç sevişesim gelmiyor." diyor. kadın önceden herkesle ilk buluşmada sevişiyordu. aranızda arzu yoksa en fazla arkadaş olabilirsiniz, hala kadını zorluyor bir de. alakasız ve aptalca, zorlama yorumlar yapıyor. her şeyi alkolikliğe ve aile travmalarına bağlıyor ki türkiyede alkolikler bile baya az; kültürel, ekonomik ve dini sebeplerle. aile travmalarına her şeyi bağlamak tam bir psikoloji scami ve çağımızın dini... kitap bir fiyasko kısacası. evet, elde edemediğimiz adamlar çok daha çekici geliyor ama zaten çok çekici oldukları için elde etmek de zor. onlar varken vasat erkeklere çekim duyamıyoruz. yapacak bir şey yok. onlar da tek kişiye bağlanmak istemiyor veya en fazla bir tane düzgün date falan yapıyorlar. olduğu kadar, olmadığı kader dese bile daha çok işe yarardı. kitap çağ dışı ve modası geçmiş maalesef. ekşi sözlük dinozorlarına inanıp almıştım, kafamı sikeyim. bunların önerdiği hiçbir filmi izlemeyin, kitabı okumayın. begenmedikleri şeyleri okuyup izleyebilirsiniz ama. ne söylüyorlarsa tam tersini yapın.
Aşırı Seven Kadınlar
Aşırı Seven KadınlarRobin Norwood · Epsilon Yayınları · 2019553 okunma
Reklam
205 syf.
10/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
İnceleme değildir
arkadaşlar bu kitap.. BU KİTAP..... okuma kültürü gelişmemiş, oluşmamış hatta temeli atılmamış olan ben için birazcık da olsa içimdeki kitap aşkını alevlendirmiş yegane eserdir. başladığı her kitabı yarım bırakan ve kitap dünyası sadece abisiyle türkçe öğretmeninin zorla okuttuğu kitaplar olan 12 yaşındaki elif'in dönüm noktasıdır. ekşi sözlük yazarı gibi konuşmayı bir kenara atayım da gerçekten arkadaşımdan ödünç aldığım gün oturup aralıksız 2 ders + teneffüs (neredeyse 1.5 saat yapıyor) içinde bitirdiğim, bittiği andan itibaren bütün okul boyunca etkisinden çıkamadığım akıcı, sürükleyici ve etkileyici kitabın muhteşem deneyimi. çok güzeldi çook aradan yıllar geçti, kitabını o günden sonra elime almadım (bi iki yıl önce filmini izlemiştim) belki şu an okusam o kadar hoşuma gitmez. bu büyü bozulmasın diye de okuyamacağım zaten ama onca yıl içinde beni oturttuğu yerden kaldırmayan başka kitap olmaması üzüyor.. son olarak bana göre gayette çocuk romanıdır, nazi trajedisi bir çocuk için çok karanlık ve korkunçtur evet ama bruno'nun masumluğu bunu çok iyi filtrelemiş ve çocukların insani duygularını kuvvetlendirmek için müthiş olduğunu düşünüyorum. okuyun okutturun
Çizgili Pijamalı Çocuk
Çizgili Pijamalı ÇocukJohn Boyne · Tudem Yayınları · 201538,9bin okunma
Kadın Erkek İlişkileri 1
Bu başlık bir seri olarak gidecek, başlık altında kadın erkek ilişkilerini evrimsel psikoloji perspektifinden ele alacağız. Başlarken iki uyarı yapmam gerek, ilki ben Redpill'ci değilim. Bilmeyenler için Redpill de kadın erkek ilişkilerini evrimsel psikoloji penceresinden açıklayan ve Stoacı felsefeyi benimseyen bir akımdır. Rollo Tomassi
240 syf.
·
Puan vermedi
Yazdığım en uzun kitap incelemesi olabilir alıntılarla beraber; Çok uzun süredir beni bu kadar kendine bağlayan bir kitap olmamıştı. Anlatılan hikaye, hikayedeki karakter ya da ona ilham veren ressam Paul Gauguin değil, benim ilgimi çeken. Bence harika çevirinin de etkisi ile yazarın dili ve tespitleriydi beni bu kitaba bu kadar bağlayan şey.
Ay ve Altı Peni
Ay ve Altı PeniW. Somerset Maugham · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020537 okunma
72 syf.
·
Puan vermedi
Bazı kitapların arka kapakları fazla iyi oluyor, o kadar ki okuduğumda ''işte iyi yazı budur, böyle yazabilmek" dedirtiyor bana. Tüm bir kitabı, kitapta anlatılanı birkaç cümlelik arka kapak yazısı müthiş özetleyebiliyor. O kadar kısa yazı ile onca şeyi anlatabilmek büyük bir maharettir. Bu kitabın arka kapağı da öyle. 12. yüzyılda
Abelard ve Heloise
Abelard ve HeloiseRonald Duncan · Helikopter Yayınları · 20182,394 okunma
Reklam
Erkeklik Hegemonyası
Hegemonik erkeklik zamana, topluma, kültüre göre değişen baskın erkeklik değerlerini temsil eder. Bu erkeklik, içinde erilliği ve heteroseksüelliği barındırır. Bu yüceltilen erkeklik sadece kadınları değil aynı zamanda marjinal kabul edilen (örneğin homoseksüeller) erkeklikleri de dışlar. (ekşi sözlük alıntısı)
112 syf.
9/10 puan verdi
·
17 saatte okudu
"Elimden gelse, yeryüzündeki tüm dertlerden uzak bir dünya kurup seni oraya koymayi dilerdim. Yolda ayagina degecek tas, seni üsütecek rüzgär, tenini yakacak gunesi, sana dert olacak her seyi senden uzak tutup sadece mutlu olusunu izlemek isterdim. Hayat seni hig incitmesin." •"Çatlamasin diye vurulan atlara ve dinim gibi inandigim vicdanima ant olsun. Evin bildigin gögüs kafesime rüzgâr dahi degmedi." Merhabalar sevgili kitap dostlarim o; Ali Bayam 'i nami deger @gregorsamsamsi 'yi eksi sozluk gunlerinden bu yana takip ederim. ilk kitabini büyük bir hevesle aldigim yazarin ikinci eserini okuma serefine eristim. Deneme ve inceleme türünde büyük üstadlarin sözlerine, kendi tarzinda yazdigi yazilariyla beraber duygusal ve romantik anlamda insanin ruhunu doyuran bu nahit kitap ortaya gikmis. Kisa iki öykü ve mektup tarzinda yazilarin bulundugu bu kitabi türü sevenlere tavsiye ederim.
Gittiğim Her Yerde Çiçek Açacağım
Gittiğim Her Yerde Çiçek AçacağımAli Bayam · Hayy Kitap · 202378 okunma
Bugün piyasa Feyza Altun olayı ile çalkalanıyor.. Kendisi bir avukat olup yaklaşık birkaç saat önce gözaltına alındı.. Şu an gerek ekşi sözlük gerek Twitter bu olayla çalkalanıyor.. Kendisi milletin inancına dinine öyle ağır küfürler, öyle ağır küfürler etmiştir ki, Ben bile erkek olduğum halde cahiliye dönemimde kendime yakıştırıp, o kadar ağır küfürleri ağzımdan sarf etmiş miyimdir muallaktayım.. Ardından da, yaptığı bu ahlaksızlığı laiklik ve cumhuriyet sloganları ve boy boy yayınladığı Atatürk posterleri ve resimleri ile kapatmaya çalışmış, fakat insanların dinine ve inancına ettiği o küfürlerin üzerini kapatamamıştır.. Olabilir, İslam'da zorlama yoktur, istediğin her şeye inanabilirsin. Cumhuriyeti de sevebilirsin, Atatürk'ü de baş tacı edebilirsin. Kimse bunlar için tutup da sana ağzını açıp bir şey söylemez.. Ama sen bunları maske yapıp milletin dinine inancına, beşikten mezarına yakası açılmadık küfürler edersen.. Kusura bakma, orada duracaksın... Umarım tutuklandığın o delikten bir daha çıkamaz, bir daha insanların inancına dinine saygılı olmayı öğrenirsin...
Gel işte al burdan yak!
Bugün ekşi sözlük'te açılan başlıklardan bir tanesi.. Ya abi ben böyle şeyler ifrit oluyorum ya! Ben anlamıyorum biz ikizler uzaydan Mars'tan falan mı geldik? Ayrıca başa çıkmak ne ya? Herkes gibi bizim de kıstaslarımız, ilk önce kesinlikle saygıya riayet edilmesi! Karşılıklı konuşurken kırıcı ya da inciti söylemlerde bulunmamasına
626 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.