Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Biliyor musun az az yaşıyorsun içimde Oysaki seninle güzel olmak var Örneğin rakı içiyoruz, içimize bir karanfil düşüyor gibi Bir ağaç işliyor tıkır tıkır yanımızda Midemdi aklımdı şu kadarcık kalıyor. Sen karanfile eğilimlisin, alıp sana veriyorum işte Sen de bir başkasına veriyorsun daha güzel O başkası yok mu bir yanındakine veriyor Derken karanfil elden ele. Görüyorsun ya bir sevdayı büyütüyoruz seninle Sana değiniyorum, sana ısınıyorum, bu o değil Bak nasıl, beyaza keser gibisine yedi renk Birleşiyoruz sessizce.
Edip Cansever
Edip Cansever
Resulullah (sallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:"Bir kulun önüne kıyamet günü yirmi dört saatin her birini bir hazine olarak koyarlar. O kul, bir hazinenin kapısını açınca orasını sevaptan nurlarla dolu görür. Bu nurlar o saatte yaptığı iyilik ve sevaplardandır. O kişinin gönlüne o kadar sevinç ve rahatlık dolar ki, bu sevinci cehennem ehline pay etseler, onlar cehennem ateşinden habersiz kalırlar. Kulda doğan bu sevinç, bu nurun Allahu Teala'nın katında kabule vesile olduğunu bildiği içindi.Kul, Hak Teala'nın katında başka bir hazine de açar ki, bu hazineyi kapkaranlık görür. Buradan çok bed, çok pis kokular gelir. Öyle ki, kulun burnunu kötü kokular kaplar. Bu da musibet saatidir. O kulun gönlüne, o kadar korku, utanç, eziklik erişir ki, eğer bu sıkıntıları cennet ehline pay etseler, cennet hepsinin üzerine kapkaranlık olurdu.Kul, başka bir hazineyi açar. Orada ne karanlık, ne de nur görür. Bu, zayi ettiği saatlerdir. O kulun gönlüne, bundan, sonsuz hasret ve heybet erişir ki, sanki büyük bir ülkeyi ve hazineyi ele geçirecekken onu boş yere elden kaçıran bir kişiye benzer. Bütün bir ömrü saat saat o kula gösterilir." Kul böylece kendi nefsine şöyle der: Ey nefs! Senin önüne konulan bu yirmi dört saatin hiç birisinde gafil olma! Zira sonra onun hararetine dayanamazsın. 《İmam Gazali Hz》 《Niyet ve İhlas》
Reklam
http://www.turkiyedireniyor.org/hikmet-kivilcimli-sosyalizmin-bes-sarti/
Hikmet Kıvılcımlı’nın Günümüze ışık tutan "SOSYALİZMİN 5 ŞARTI" başlıklı bir yazısı, okuyalım... Bu suretle ele alınacak ekonomik konulara hem daha aydınlık bir hüviyet verilmiş olacak ve hem de olumlu bir tartışma konusu ortaya atılarak çözümlenmesine çalışılacaktır. Diğer taraftan Sosyalizm uygulanırsa milyonlarca vatandaş işsiz
Doğurgan olmayana kısır denilir. Kısır olup artmayan verimsiz olur. Bir beklentisi olmayan, herhangi bir değişim beklenmeyen, içerisinde umut barındarmayan çoğu şeyin durumu bu sözcük ile tarif edilir. Ramazan ayı ise doğurgandır. Sahurdan sonra iftarı doğurur, gitmeye yakın Kadir gecesini doğurur ve finalinde de önüne kendi adını verdiği öz be öz evladı Ramazan Bayramı dünyaya gelir. Bu kutlu evlat insandan insana elden ele mutluluk dağıta dağıta dolaşır herkesten bir şeyler yüklenerek büyür devasa olur. insanların batnına, zihnine yerleşir. Bayram ki az buz bir yerden değildir. Kutlu ayın kutlu çocuğudur. O, doğurgan olanın, bire bin veren bereketli ramazanın insanlığa armağanıdır.
Ercan Kalkan
Ercan Kalkan
Yerçekimli Karanfil
Biliyor musun az az yaşıyorsun içimde Oysaki seninle güzel olmak var Örneğin rakı içiyoruz, içimize bir karanfil düşüyor gibi Bir ağaç işliyor tıkır tıkır yanımızda Midemdi aklımdı şu kadarcık kalıyor. Sen o karanfile eğilimlisin, alıp sana veriyorum işte Sen de bir başkasına veriyorsun daha güzel O başkası yok mu bir yanındakine veriyor Derken karanfil elden ele. Görüyorsun ya bir sevdayı büyütüyoruz seninle Sana değiniyorum, sana ısınıyorum, bu o değil Bak nasıl, beyaza keser gibisine yedi renk Birleşiyoruz sessizce.
Edip Cansever
Edip Cansever
BEN-SEN-O... Şimdiki zaman benimle başlar, seninle sürdürülür, onunla elden ele taşınır. Ben işin içinde yoksam, sen ve o zati yok.
Reklam
Yerçekimli Korona Sen hastalığa eğilimlisin, alıp sana veriyorum işte Sen de bir başkasına veriyorsun daha güzel O başkası yok mu bir yanındakine veriyor Derken virüs elden ele Görüyorsun ya bir salgını büyütüyoruz seninle. Alıntı
Yerçekimli Karanfil
Biliyor musun az az yaşıyorsun içimde Oysaki seninle güzel olmak var Örneğin rakı içiyoruz, içimize bir karanfil düşüyor gibi Bir ağaç işliyor tıkır tıkır yanımızda Midemdi aklımdı şu kadarcık kalıyor. Sen karanfile eğilimlisin, alıp sana veriyorum işte Sen de bir başkasına veriyorsun daha güzel O başkası yok mu bir yanındakine veriyor Derken karanfil elden ele. Görüyorsun ya bir sevdayı büyütüyoruz seninle Sana değiniyorum, sana ısınıyorum, bu o değil Bak nasıl, beyaza keser gibisine yedi renk Birleşiyoruz sessizce.
Edip Cansever
Edip Cansever
Açlıktan ölen çocuklar!!!
Turgut Uyar
Turgut Uyar
Açlik Çogunluktadir Gülü çigdemi filan birak Sardunyayi karidesi filan birak Aciyi ve ölümleri birak Oy pusulalarini ve seçimleri birak Evet
Elden Ele
ELDEN ELE Arkadaşlar, elinde J. J. Rousseau'nun "Emile" eserinin PDF'si olan var mı?
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.