"Onlar özgürdü, isteyen kaldı, isteyen gitti. Özgür olmasalar gerçek sadık olanlar inançlarını, sevgilerini nasıl kanıtlarlardı? Benim lûtfuma nasıl layık olurlardı, Ben onların itaatlerinden nasıl zevk alırdım ki?"
Sayfa 59Kitabı okudu
Burada insan kendi yolunu nasıl açar, biliyor musunuz? Ya dehanın ışığı ile ya da ahlaksızlıktaki ustalıkla.
Sayfa 127Kitabı okudu
"Kanun, ahlak, zenginlere dokunamıyordu."
Sayfa 100Kitabı okudu
Okur Takip Önerileri
Vikontes "Dünya aşağılık, kötü bir şey!" dedi. "Başımıza bir felaket gelmeye görsün, en yakın dostumuz bunu bize haber vermeye, sapını hayran hayran seyrettireceği bir hançerle yüreğimizi deşmeye hazırdır..."
Sayfa 97Kitabı okudu
"Gül olduğu için o da güller kadar yaşadı: Bir sabahçık"
Sayfa 69Kitabı okudu
"Hiç geçmeyen, hiç unutulmayan şeyler de var, beyefendi! Ölünceye kadar insanın sırtından atamayacağı şeyler de var..."
Sayfa 61Kitabı okudu
Hapishane ancak serseriler, köylüler ve aşağı tabakadan insanlar içindi.
Sayfa 96Kitabı okudu
Hiç karşılık görmediği sevgisini, sevmediği bir adamdan da olsa ilk çocuğuna vermişti.
"Ben seni hep sevdim, birini seversen onu olmasını istediği gibi değil olduğu gibi seversin."
Sevginin bitti yerde nefret başlar.
Bütün gün ona, sanki kendinden daha iyi aktörlerle sahnede oynuyormuş ve kötü oyunuyla her şeyi berbat ediyormuş gibi geldi.
Savaşın zorunlu olduğunu mu düşünüyorsunuz? Güzel. Savaşı övenleri, herkesten önce hücuma kalkacak özel bir birliğe verin!
Ama dediğim gibi bütün acılar korkaktır, yaşama karşı duyulan aşırı arzu karşısında acı geriler; çünkü yaşama arzusu, düşüncelerimizde var olan ölüm arzusundan çok daha güçlü şekilde bedenimizin her zerresine mevcuttur.
Zaten belli bir amacı olmayan her şey bir yanılgıdan ibarettir