Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
370 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Sizi Bir Nostalji Şölenine Davet Ediyorum! (Okurken duygulanacaksınız!)
Hey gidi günler, diyenler! Benim çocukluğumda her şey daha başkaydı diyenler! Televizyonda bir şeyler izlemenin dahi güzel olduğu, izlenenlerin gün içinde tartışıldığı günleri özleyenler! Yedi Numara Bir Demet Tiyatro Bizimkiler Kaygısızlar
Hayatımızı Değiştiren Unutulmaz Diziler
Hayatımızı Değiştiren Unutulmaz DizilerBahadır İçel · Başlık Yayın Grubu · 201118 okunma
Türk'ün engin Bir deniz misali deli dalgalarla Balkanlar'a gelişi şimdi bir cezire dönüşüyor. Ağır ağır değil, hızlı bir şekilde balkanlardan, Rumeli'den çekiliyor muyuz? Ya bu engin deniz'in, bu tepelere, bu dağlara, bu ovalara saçtığı tuzağa ne olacak? Yağan yağmurlarla eriyip gidecek mi? Bizlerden balkanlarda bir iz kalmayacak mı? Gönlümüzde yer etmiş bu dağların zirvesinden öyle kolayca inecek miyiz? Bir çığın önünde sürüklenecek miyiz?
Reklam
Tek tük atıştıran yağmur damlaları arabaların üstünü örten kalın bezlere, hasırlara çarpıyor, ara sıra esen sert rüzgâr akıbetlerinin ne olacağını düşünen muhacirlerin yüzünü adetâ okşuyordu. Hazânla birlikte sararan yapraklar rüzgâra kapılıp ötelere savruluyordu. Bu ötelere savruluş, muhacirlerin Rumeli'den, Balkanlardan savruluşuna çok benziyordu...
Kafilelerle Balkanlardan gelenlerin torunları hâlâ bir Rumeli türküsünde dedelerinin o acı göçlerini hatırlamaktadırlar.
A yarim...
Bir fırtına tuttu bizi, deryaya kardı. O bizim kavuşmalarımız a yarim, mahşere kaldı. Selanik Yöresi Türküsü
Sayfa 6 - Çınaraltı YayınlarıKitabı okudu
Elveda Rumeli...
Ecnebilerin dâhilden ve hariçten devamlı körüklediği Balkan kazanı gittikçe daha çok kaynıyordu. Amavutluk'ta ve Havran'da patlak veren isyanlar binbir güçlükle (şimdilik) bastırılabilmişti. Üstüne üstlük, Abdülhamid Han'ın, başını iki eli arasına alıp: "Ben otuz yıl binbir sebep bularak Bulgar-Yunan ittifakına bu yolla mâni oldum. Nasıl bu hatayı irtikâb edersiniz? Eyvah!.. Yanlarına Sırpları, Karadağlıları da alacaklar, üzerimize çullanacaklar... Zaten Rusya bunu bekliyor. Derhal İstanbul'dakileri ikaz ediniz. Vah vah.. Rumeli elden gidiyor...." diye feryat etmesine sebep olan Kiliseler Kanunu da yürürlüğe girmişti. Tarihler 1912 sonbaharını gösterirken Yunan ordusu Selanik kapılarında idi. Ve Rumeli elden gidiyordu. Hatta, sadece iki gün daha geç kalınsaydı Abdülhamid Han, Yunanlılara esir düşecekti. ... Rumeli'deki askeri vekâyilin mahiyeti dolayısıyla..." cümlesiyle başlayan ve savaşın kaybedildiğini dolaylı yoldan itiraf eden acı paragrafı bir daha okuttu,bir daha okuttu ve sonra derin ve manalı bir şekilde yüzüme baktı. Kelimelerin üzerine basarak dokunaklı bir ses tonu ile: “Ya... Demek o mübarek Rumeli elden gidiyor... Gitmiş bile...” dedi
Reklam
Gelin ve kaynana ilişkileri
... Hayatı boyunca edindiği izlenimler gelin ve kaynanaların hiçbir koşulda geçinemeyecekleri yönündeydi.
Sayfa 141 - Çınaraltı YayınlarıKitabı okudu
Uzun kış gecelerinde vakit geçirecek çok fazla meşgale yoktu.
Sayfa 114 - Çınaraltı YayınlarıKitabı okudu
Elveda Rumeli.
"Balkan Savaşları sonunda Türkiye sadece Rumeli'deki parçasını kaybetmekle kalmadı, buradaki nüfusumuz yerinden yurdundan oldu."
Ürkütücü bir düşünce...
... hayatını bir başkası ile birleştirme düşüncesi benliğinde daha önce benzerini hiç hissetmediği duygular uyandırmıştı...
Sayfa 69 - Çınaraltı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ah şu kadınlar!!! Cilvelerrr... Cilvelerrr...
Bütün dikkatler üzerinde toplandığı için tedirginlik hissediyordu. Camide kalabalığa karşı hitap etmeye alışkın olsa da, kadınların bulunduğu ortamlarda soğukkanlılığını korumakta zorlanıyordu. Ablasının kayınpederinin övgü dolu sözlerini boşa çıkartacak toy tavırlar sergilemekten çekiniyordu. Bu ruh halinin orada bulunan kadınların varlığından kaynaklandığının da bilincindeydi. Yirmi sekiz yıllık ömründe yakın çevresindekiler haricinde çok az kadınla münasebeti olmuştu. Koca Mehmetlerin evlilik çağındaki kızı heyecanını daha da arttırıyordu. Hayriye ve Abdullah'ın düğününde çocuk yaşta olan Emine, şimdi alımlı bir genç kız olarak karşısındaydı. Köy şartlarına göre güzel ve bir o kadar da gösterişten uzak elbiseler giymişti. Alnını hafifçe açıkta bırakan bir al yazma bağlamıştı. Hasan ne zaman ona doğru baksa göz göze geliyordu. Ona karşı ilgili görünen kız ise bakışları buluştuğunda yüzünü başka bir tarafa çeviriyordu.
Sayfa 30 - Çınaraltı YayınlarıKitabı okudu
272 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Hasan İstanbul'daki medrese eğitiminden sonra memleketi Bulgaristana döner 18 yıl sonra ve camide imamlığa başlar.Koca bir yaşanmışlığı sığdırmış kitaba yazar savaş yıllarıda dahil.Dili çok acıkıcı bir kitap . Severek okudum. Okuyacaklara Keyfli okumalar ...
Elveda Rumeli
Elveda RumeliRamis Çınar · Çınaraltı Yayınları · 2019223 okunma
Adam haklı beyler...
Boris muhatabının verdiği cevapları dinlerken onu tahmin ettiği gibi muhafazakar ve mukaddesatçı bir dünya görüşüne sahip olduğunu anladı. "Siz din adamları her zaman eski düzenin korunmasını istersiniz. Ama dünya kurulduğundan beri hiçbir hep aynı gitmez," diye karşılık verdi. "Ben senin kadar okumadım. Yaşımın getirdiği tecrübeler var. Benim bildiklerim hep kulaktan dolma şeylerdir. Yine de şunu gördüm; dünya bir değişim içerisinde. Avrupa ne zaman kilisenin gücünü kırdı; işte o zaman ilerlemeye başladı. Şimdi aynı şey Osmanlı'da da var. Medrese okuduğun için eski düzeni savunuyorsun. "
Sayfa 40 - Çınaraltı YayınlarıKitabı okudu
Her devirde aynıdır "ana, babalar..."
"Ne olursa bundan sonra olacak," dedi Nazmi Efendi. "Artık önünde hiçbir engel kalmadı. Sen şimdi etrafını şöyle bir gözle. Gönlüne göre birini buldun muydu hemen söyle. Eğer yoksa anan bulur münasip birini."
Sayfa 17 - Çınaraltı YayınlarıKitabı okudu
433 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.