Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ticari faaliyetlerin sonunda elde edilen kâr ve kazancı değerli kılan şey berekettir. Kaynaklarda bereket kelimesinin birbirine bağlı iki unsurundan bahsedilir. Maddi anlamda bolluk ve onun sürekliliği; manevi anlamda da mutluluktur. Buna göre bereket hayrın bolluğu, artması ve bunun da sürekli olması, sonuçta da mutluluğun doğmasıdır. Bereketi verende sadece Allah'tır*... Kur'ân-ı Kerîm ayetleri ve Hz. Peygamber'in hadislerine bir bütün halinde bakıldığında ticari hayatta kârı, üretim ve hizmet sektöründe kazancı bereketli kılan temel faktörün dürüstlük olduğu görülür... Kazanç yolu itibariyle dürüstlük ne ise kazandıktan sonra onun bir kısmını ihtiyaç sahipleri ile paylaşabilmek de aynı şekilde nimetin kalıcılığı ve sağlayacağı mutluluk açısından berekete vesiledir... Ticari hayatta yalan söylemek, alım veya satım sırasında yemin, hile, aldatma, işin hakkını vermeme, emek istismarı, işten kaytarma, şartlarını taşıyan kazançta vergi, zekat, infak gibi görevleri ihmal, karşı tarafın ihtiyacından ya da iyi niyetinden yararlanarak oluşturulan sömürü, cimrilik şükürsüzlük vb. ahlâki zaaflar kâr ve kazancın bereketini gideren temel faktörlerdir.
Sayfa 57 - * Âsım Efendi, el- Okyanûsü-l-basît, İstanbul 1305,III,72 -73.Kitabı okudu
392 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Sadece Britanya İmparatorluğunu değil, dünyamızın son 400 yıl içerisinde neler yaşadığını, insanlığın nasıl sıra sıra aşamalardan geçtiğini, ve bugünkü siyasal düzenine nasıl ulaştığını anlatan muhteşem bir tarih kitabı. Düşünün bir kere, altın hırsızlığı yaparak ortaya çıkmış bir İmparatorluk, dünyayı nasıl dizayn edebilir ? İşte bu günkü
İmparatorluk Britanya'nın Modern Dünyayı Biçimlendirişi
İmparatorluk Britanya'nın Modern Dünyayı BiçimlendirişiNiall Ferguson · Yapı Kredi Yayınları · 201377 okunma
Reklam
80 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
19 saatte okudu
Üniversitede emek ve sosyal teori,çalışma ekonomisi, ücret teorileri ve politikaları,gelir dağılımı ve bunlara benzer bir sürü ders aldım. Hepsine çok severek gidip not tutup sınavlarına da yine severek çalışırdım. Dersi veren Yrd. Doç. Fatih Güngör hocamın tavsiyesiydi bu kitap(Kulakları çınlasın:)).O zaman da severek okumuştum şimdi de aynı şekilde okudum. İşçilerin giderek daha çok çalıştığını ve bu aşırı çalışmanın bağımlılık derecesine vardığını sonuç olarak da üretim fazlasının ortaya çıktığını savunan bir düşünceyle yazılmış. Aşırı üretim ise sömürü,savaş ve aşırı çalışan insanların yaşam kalitesinin berbat bi dereceye varışı, yaşam sürelerinin düşüşü gibi birçok sonucu beraberinde getiriyor. Yaşamlarının neredeyse tamamını çalışarak geçiren insanların kendileri için ayırdıkları vaktin neredeyse hiç olmadığını hatta günde on dört on beş saat çalışan insanların dinlenmeye vakti olmadan tekrar işe gittikleri bu sistemi kıyasıya eleştiriyor. Lafargue'e göre günde üç saat çalışmak toplumun refahını, hiyerarşiyi, iş bölümü gibi birçok konuyu kuvvetli derecede değiştirecek bir etken fakat ne yazık ki proleterya var olduğu günden bu yana kapitalizmin dişli çarkları içinde ezilmeye devam ediyor..
Tembellik Hakkı
Tembellik HakkıPaul Lafargue · Ayrıntı Yayınları · 201510,2bin okunma
Kutsal Sömürü
Doğaya yenik düşen ilk insanların tanrılara, şeytanlara, mucizelere ve benzeri şeylere inanmasına yol açışı gibi, sömürülen sınıfların sömürenlere karşı mücadeledeki yetersizliği de, kaçınılmaz olarak ölümden sonra daha iyi bir yaşamın varlığına inanmalarına yol açar. Din, bütün hayatı boyunca emek sarf eden ve yokluk çekenlere bu dünyada azla yetinmeyi, kısmete boyun eğmeyi, sabırlı olmayı ve öteki dünyada bir cennet umudunu sürdürmeyi öğretir. -Vladimir Lenin
9/10 puan verdi
Son 1 aydır Türkiye, İslam’ın, dinin, şeriatın ya da din kültürünün güncellenip güncellenemeyeceği, güncellenebilecekse hangisinin kim tarafından ve ne şekilde güncellenebileceği konularında siyasetçilerden akademisyenlere, ilahiyat hocalarından köşe yazarlarına kadar binlerce insan tartışmaya katılmakta, usul, adap ve erkân gözetmeyen sosyal
Hıristiyan Kültürü ve Hadisler
Hıristiyan Kültürü ve HadislerÖzcan Hıdır · İnsan Yayınları · 20171 okunma
9/10 puan verdi
Son 1 aydır Türkiye, İslam’ın, dinin, şeriatın ya da din kültürünün güncellenip güncellenemeyeceği, güncellenebilecekse hangisinin kim tarafından ve ne şekilde güncellenebileceği konularında siyasetçilerden akademisyenlere, ilahiyat hocalarından köşe yazarlarına kadar binlerce insan tartışmaya katılmakta, usul, adap ve erkân gözetmeyen sosyal
Yahudi Kültürü ve Hadisler
Yahudi Kültürü ve HadislerÖzcan Hıdır · İnsan Yayınları · 20188 okunma
Reklam
Kanikosen
İŞÇİLER EMEK GÜÇLERİNİ KAPİTALİSTLERE SUNAR, KAPİTALİSTLER DE BUNUN KARŞILIĞI OLARAK GÖRDÜKLERİ ÜCRETİ İŞÇİLERE ÖDERLER... BUNA "DEĞER MÜBADELESİ" DENİR. FAKAT TOPLUMDA İŞÇİLERE ÖDENEN O ÜCRETTEN DAHA FAZLA DEĞERİN ORTAYA ÇIKMASINI SAĞLAYACAK BİR SİSTEM ORTAYA ÇIKMIŞTIR VE... BURADA ORTAYA ÇIKAN "KAZANÇ"IN TAMAMI... KAPİTALİSTLERİN CEBİNE GİRER... BU, AÇIK BİR "SÖMÜRÜ" SİSTEMİDİR.
Yordam Kitap: 103Kitabı okudu
Kar oranındaki düşme eğilimi, artı-değer oranında bir yükselme eğilimi ve dolayısıyla emeğin sömürü oranında bir büyüme eğilimi ile içiçedir. İşte bu yüzden kar oranında düşmeyi istisna olarak görülebilse de ücretlerin oranında bir yükselmeyle açıklamak kadar saçma bir neden yoktur. Kar oranına biçim veren koşullar iyice anlaşılmadan, farklı dönemlerde ve ülkelerdeki ücret oranlarının gerçek bir tahlilini istatislik yokuyla yapmak olanaksızdır. Kar oranı emek daha az üretken hale geldigi için değil daha çok üretken hale geldiği için düşer. Artı-değer oranındaki yükselme de, kar oranındaki düşme de emeğin büyüyen üretkenliğinin kapitalizm altında ifadesini bulan özgül biçimlerdinden başka bir şey değildir.
Sayfa 213 - Sol yayınları
356 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.