360 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Kitabı çok büyük zevk alarak okudum. Saraj Jio'nun başarılı kurgusu bu kitapta zirve yapmış diyebilirim. Dramın dip yaptığı satırlar içinde kaybolup gideceğiniz bir kitap. Kitabın içinde bir kaç türü birden barındırması kitabı daha da heyecanlı kılıyor. Ağır drama ile birlikte sosyal mesajlar, romantizm, birazda suç unsurlarını ustaca işlemiş Sarah Jio. Yeşil Deniz Kabuğunu fazla sevememiştim ama bu kitabını çok sevdim. Yüreğinize öyle bir dokunuyor ki, kitabı elinizden bırakmak istemiyorsunuz. Ama ben tadını çıkara çıkara bir haftada okudum. Zira böyle bir kitap asla aceleye gelmez dedim. Emin olun kitap baştan sona çok sürükleyici. Acaba ne oldu ne oldu diye kitabı elinizden bırakmak istemeyeceksiniz. Diğer kitaplarını okumadım ama Jio'nun en güzel kitabı budur diye düşünüyorum. Okuma listeme ödül almış olan Mart Menekşeleri ve Yağmur Sonrasını da mutlaka alacağım. Kitabın sonundaki yazarın notu da çok anlamlı olmuş. Artık oralarını söylemeyim :) Son olarak kitabın final bölümünde ağzınız açık kalabilir şahsen ben şok oldum :)
Böğürtlen Kışı
Böğürtlen KışıSarah Jio · Arkadya Yayınları · 201139,1bin okunma
Tarık Akan
~ Ruhun şad, mekanın cennet olsun onurlu ADAM ~ 16 Eylül 2016 tarihinde vefat eden, Yeşilçam'ın efsanevi oyuncuların başında yer alan Tarık Akan, 13 Aralık 1949 yılında İstanbul'da dünyaya geldi. Hayatı 21 yaşında değişti. 1970 yılında Ses Dergisi'nin oyunculuk yarışmasında birinci seçildi ve 1971 yılına Yeşilçam'a giriş yaptı. 1971 yılında ilk
Reklam
YESİLCAM
TARIK AKAN Tarık Akan, doğum adı ile Tarık Tahsin Üregül (13 Aralık 1949, İstanbul - ö. 16 Eylül 2016, İstanbul), Türk sinema ve dizi oyuncusu. 1970 yılında Ses dergisinin oyunculuk yarışmasına katılarak birinci olmuştur. 1971 yılında ilk sinema filmi Emine ile oyunculuk kariyeri başlamıştır. Bir anda Yeşilçam'ın en yakışıklı oyuncularından
Ölüm Yadigarları
Üç Kardeşin Hikâyesi Vaktiyle alacakaranlıkta ıssız, dolambaçlı bir yolda seyahat eden üç erkek kardeş varmış. Kardeşler gide gide, yürüyerek geçilemeyecek kadar derin, yüzülemeyecek kadar da tehlikeli bir nehre gelmiş. Ancak bu kardeşler sihirsel sanatlar konusunda bilgiliymiş, onun için sadece asalarını sallamışlar ve emniyetsiz sularda
Ozan Beedle'ın Hikâyeleri
Hiçbir zaman ödül arama. Bu dünyada en büyük ödülü almışsın zaten. Yalnız doğru insanlara nasip olan manevi sevinç
Bin bir türlü zorluğa rağmen, zirveye çıkmayı başarmış isimlerden birisi de, ünlü fizikçi Stephen Hawking’dir. Stephen Hawking, 1942 yılında doğmuş, Oxford Üniversitesinin fizik bölümünü birincilikle bitirmiştir. Hayatının kâbus dolu günleri, ALS motor nöron hastalığına yakalanmasıyla başlamış. Omurilik ve beynindeki şuurlu kas hareketlerini düzenleyen sinir hücreleri dağılmıştı. Genç yaştaki Hawking’in vücudu beyni dışında resmen çökmüştü. Konuşma bozukluğu ve yutma güçlüğü çekiyordu. Derken elleri de tutmaz olmuştu. Hatta doktorlar iki yıl ömrü kaldığını düşünüyorlardı. Ruh hali yıkım içinde olan Hawking, sürekli klasik müzik dinleyip bilim kurgu romanlarını okumaya başladı ancak, ailesinin ve hocasının yoğun ilgisi ve sevgisiyle hayata tekrar bağlanarak doktorları yanılttı. Ama artık ömür boyu tekerlekli sandalyeye mahkûm, konuşamayan biri haline gelmişti. İletişimini ancak bilgisayar yardımı ile sağlayabiliyordu. Sağlık durumunun bu kadar kötü olmasına rağmen âşık oldu ve evlendi. Eşinin yardımıyla yüksek lisansını, ardından doktorasını yaptı ve profesör oldu. 1978’de teorik fizikte en büyük ödül olan Albert Einstein ödülünü aldı. 1982 yılına geldiğinde artık dünyanın dört bir tarafından ödüller yağmaya başlamıştı. Kraliçe tarafından verilen Britanya İmparatorluğu kumandanı nişanı bunlardan biriydi. Küresel ısınmayı ilk ortaya atan Stephan Hawking oldu. Buna benzer verilerin ve teorilerinin sahibi acı çekerek zirveye çıkanlardan sadece birisiydi.
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.