Her şey güzel gidecekti, inanıyordu, bir umudu vardı. Hayat bu kadar zalim olmamalıydı. Düzelmeliydi bazı şeyler. En azından bugün değişmeliydi talihi..
''Evet zaman geçiyor ve yaşlanıyoruz.'' dedi Uzunçorap. '' Bu sonbaharda tam on yaşıma basacağım. Böylece yaşamımın en güzel yılları tamamlanmış olacak.''
En sonunda kadın vücudu üzerine, kadın vücuduna sahip insanların bakış açısıyla yazmak mümkün olmuştu. Alicia Ostriker’ın memelerin büyümesi süreci üzerine yazdığı şu coşku dolu şiiri ele alalım.
Çocukluk yıllarımız boyunca onları bekleriz,
Annelerimizin yerine geçmek için, sabırsızca,
Onları ele geçirmek, bluzlarımız içinde
güçlerini hissetmek isteriz.
İşte tam bir kişilik, işte şekil hissettiğimiz,
Biz Tanrının bu dünyaya armağanı,
Ve memelerimiz büyüdüğünde,
Bu dünyanın Tanrıya armağanlarıyız.
Aşıklarımız onları yaladığında,
Ve bizi oraya, o güzel kokulu ıslaklığa, götürdüğünde
Bebeklerimiz anlar gibi vızıldadığında
Memenin içsel anlatımı, dışandan bakan birinin anlatımından radikal bir farklılık içeriyor. Sadece erkek arzusunun basit bir nesnesi olmayan memeler artık, henüz tomurcuklanan genç bir kadının kimlik bilinci ve yeni keşfettiği erotizminin işareti oluyor
Mez.90: 9. Gazabından kısalıyor günlerimiz, Bir soluk gibi tükeniyor yıllarımız.
Mez.90: 10. Ömrümüz yetmiş yıl sürüyor, Bilemedin seksen, o da sağlıklıysak; En güzel yıllar da zahmetle, kederle geçiyor, Çabucak bitiyor, uçup gidiyoruz.
"Bir soluk gibi tükeniyor yıllarımız. Ömrümüz yetmiş yıl sürüyor, bilemedin seksen, o da sağlıklıysak; en güzel yıllar da zahmetle, kederle geçiyor, çabucak bitiyor, uçup gidiyoruz."