"Uykusuzluğa karşı koymak budalalık! Yeryüzündeki en masum şey uyku, oysa en suçlu varlık insan!"
Uyku en suçsuz varlıktır, uykusuz insansa en suçlu varlık.
Reklam
Yeryüzünde en suçsuz nesne uyku, oysa en suçlu varlık insan.
Hiçbir devlet kölelerin hayatta kalabileceği şekilde inşa edilemez. Evrimin en eski yasası hâlâ geçerliliğini koruyor. Varlık mücadelesinde güçlü olan ve güçlü genden gelenler hayatta kalmaya devam ederken zayıf olan ve zayıf genden gelenler yok olmakta.
Sürekli geri dönüp nerede hata yaptığımı düşünüyorum. Sanırım kendimi Tanrı gibi görmemdi en büyük yanlışım. Ama bu yanlışın bana özgü olduğunu da sanmayın. Ayakkabının icadından bu yana her insan Tanrı gibi görüyor kendini. İnsanın bunu fark etmesi veya kendine itiraf edip etmemesi önemli değil; herkes kendini Tanrı gibi görür biraz, bu kesinlikle böyledir ve nedeni de ayakkabıdır. Evet evet, ayakkabı. Ayakkabı icat edilmeden önce insan da tıpkı diğer birçok canlı gibi toprağa çıplak ayakla basardı. Toprakla arasındaki mesafe sıfırdı. Birdi, bütündü toprakla. Diğer canlılarla eşit mertebedeydi ve toprakla olan bu teması sayesinde hepsiyle temas kurmuş sayılırdı, hepsi de onunla. Ama ne zaman ayakkabıyı icat etti, işte o an toprakla teması kesildi, diğer tüm canlılarla da. Ayakkabı sayesinde bir santim bile olsa toprağın üstündeydi artık, diğer tüm canlıların da. İnsan denilen varlık, dünyaya artık bir santim yukarıdan bakıyordu. İşte bu bir santimlik fark, zamanla kendimizi Tanrı gibi görmemize yol açtı; her kadir, her şeye muktedir, her şeye şeyin sahibi. İstediği her şeyi planlayıp yapabilen güçlü, öz güvenli, kudretli Tanrı. Yapabildi mi? Nah yapabildi!
Yeryüzünde en suçsuz şey uyku, oysa en suçlu varlık insan!
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.