Enes
@enescavdr
Müzik Öğretmenliği
Bolu
8 Ocak 1999
320 okur puanı
Ekim 2020 tarihinde katıldı
Enes bir yorumu yanıtladı.
Öncelikle güzel ve detaylı incelemeniz için teşekkür ve tebrik ederim.Ben de Körlük'ü bir çırpıda bitirip hevesle devamı niteliğinde olduğunu zannedip aldığım fakat akıcı olmamasıyla artı olarak siyasetten bu kadar bıkmışken aynen dediğiniz gibi ortalarına kadar siyaset barındırdığı için yarıda bıraktığım kitaplardan oldu kendisi.Kitap hakkında incelemelere baktığımda akıcı olmamasından,asıl karakterlerle bir türlü tanışamamız gibi yorumlar gördüğümde yalnız olmadığımı anladım,bu incelemenizi okuduktan sonra tekrar okuyacağım sanırım nedensizce yarım bırakmak istemiyorum kitaplığımdan bakışıp duruyoruz,Saramago'nun yazım biçimi çok hoşuma gidiyor belki de ondandır.Tekrardan teşekkür ediyorum.İyi okumalar dilerim.
Rica ederim. Asıl ben teşekkür ederim güzel düşünceniz için. Kitabı tekrar okumanıza vesile olabildiysem ne mutlu bana. Şimdiden iyi okumalar diliyorum. 😇
Enes bir yorumu yanıtladı.
Ne zalimdir şu erkekler! Bize aşkı öğretirler sonra çeker giderler.
Sayfa 48Kitabı okudu
Cümlenin başına '' Bence " kelimesini eklemeyi unutmuş gibi sanki? Fazlasıyla genelleme bir kavram olmuş. Senelerce birbirlerine, yaşlansalar bile o ilk gün ki gibi aşkla, sevgiyle bakan insanlar hala var hayatta. ✌️
3 önceki yanıtı göster
Aksine alınmadım. Şahsım adına da olmadığını biliyorum zaten. Sadece cümle kullanımına yönelik söylemiştim ''İnsan'' kelimesini. Düşüncenize de saygı duyarım.
Okur Takip Önerileri
Enes yorumladı.
Bu hafta sizin için seçtiğimiz kitaplar :)
- Hayvan Çiftliği - George Orwell
- Yeşilin Kızı Anne - L.M. Montgomery
- Yolda - Jack Keruac
- Ulysses - James Joyce
- Yabancı - Albert Camus
bkmkitap.com/kitap/cok-satan...
Enes bir yorumu yanıtladı.
Olalla (Olaya), 
Robert Louis Stevenson’ın, 
Dr. Jekyll ile Bay Hyde gibi yine düşlerinden çıkarmış olduğu ve birkaç saat içinde yazmış olduğu bir kitaptır.
“Yarımada Savaşı (1808-1814) sırasında İspanyol ordusuyla birlikte savaşırken yaralanan genç bir İskoç subayı hastanede tedavi gördükten sonra hava değişimi için yoksul düşmüş soylu bir ailenin evine pansiyoner olarak yerleştirilir. Orada kendini akla hayale sığmayacak olayların içinde bulacaktır.”
Doğa ile iç içe olsa dahi kasvetli bir mekana ve lanetli bir aileye yer verilmesinden dolayı
“Gotik Edebiyat”ında yer edinmiştir.
Doğa betimlemelerine çok fazla yer verilmiş, yalın bir anlatıma sahiptir.
Fantastik bir öykü olmasına rağmen araya tutkulu bir aşk serpiştirilmiş olduğunu fark ettim. İnsanın geçmişiyle bir alakası olmasa bile geçmişin peşini bırakmadığına da değinir.
“...hepimiz bizim olmayan bir geçmişe katlanmak ve kefaretini ödemek zorundayız...” (s. 52)
Kitap, okuduğum sırada aklımda çok fazla soru işareti oluşturdu ama bu sorulara cevap bulamadım. Bana eksikmiş gibi geldi o yüzden keşke biraz daha uzun olsaymış diye düşündüm. Sonu ise biraz havada kalmış. Gerçi yazarın gördüğü düşü yazdığını düşünecek olursak ilginç bir eser. Çerezlik niyetine okunacak bir klasik. Okurken sıkmıyor, zaten 53 sayfa olmasından dolayı okumaya başladığınız an bitirebilirsiniz.
Dr. Jekyll ile Bay Hyde kadar etkilemese de ilginç bir öyküydü.
Yazmaya devam edersem spoiler vermeye başlayabilirim. :)
O yüzden okuyacaklara şimdiden keyifli okumalar dilerim...
Güzel bir inceleme olmuş. Tebrikler hanimefendi 👌