Sevgi ancak iki insan birbirlerine varlıklarının özünden bağlanır, her biri kendini varlığının özünden tutarsa gerçekleşir. İnsan gerçeğinin de canlılığının da sevgisinin temeli de işte bu "özden tanıma" deneyimidir. Böyle oluşan sevgi sürekli meydan okumalıdır, bir köşede dinlenme değil; çabalama, hareket etme, beraber çalışmadır. Öyle ki uyum ya da çatışma, neşe ya da üzüntü bile ikincil kalır. Önemli olan iki insanın birbirlerinin varlıklarının temelinden yaşaması, kendi kendilerinden kaçmak yerine birbirleriyle bütünleşirken kendi kendileriyle bütünleşmeleridir. Sevginin varlığının bir tek kanıtı vardır: Bağlılığın derinliği, seven kişilerin her birinin ilgisindeki canlılık ve güçlülük; işte sevginin sunduğu meyve bunlardır.
Her şeyin hemen olmasını istiyorum ama hiçbir şey olmuyor. Sürekli bekleme halindeyim; bir mektubu, çalmayan bir telefonu, geç kalan birini bekliyorum; hiç huzurum kalmadı.
En güzel giysiniz özgüveniniz, en güzel aksesuarınız gülüşünüz ve en güzel ayakkabınız da zarafetiniz/karizmanız olsun.
Güneş olmazsanız yıldız olun, ama kendi göğünüzün, ama kendi denizinizin en parlak yıldızı siz olun!
Işığınızı yansıtın.