Eren Dokuyan

“Kanların mayasında, doğuşta ne varsa vakti, saati geldiği gibi meydana çıkıyor, hiçbir şey onu değiştiremiyordu.”
Reklam
“Farklı hisseden, farklı hassasiyetlere sahip ve farkındalığı güçlenmiş başka bir insan haline geldiğimi biliyorum. Daha iyi bir insan olduğumu iddia edecek cesaretim yok elbette, ama daha mutlu bir insan olduğumu biliyorum, çünkü o buz gibi donuk hayatım için yeni bir anlam buldum, yaşamın kendisinden başka bir sözcükle açıklayamayacağım bir anlam. Ait olduğum kesimin normlarını ve kalıplarını boş bulduğum için artık ne kendimden ne de başkalarından utanıyorum. Onur, suç, günah gibi kavramlar bir anda soğuk, metalsi bir tını kazandı, bunları dehşete kapılmadan telaffuz edemiyorum artık”
Zavallı hafıza! Günden güne yok olduğunu duyumsadığımız, vücut denilen şu toprak yığınının üzerinde durmadan yaşamaya çalışır durur. Hüzün verici bir bakışı yıllarca hatırlar. Bir sözü, bir gülüşü yıllarca saklar. Çevresinden baş döndürücü bir hızla geçen bütün anı ve üzüntüleri hemen kaydetmeye çalışır. Bu katlanılması güç çalışma ile bütün gücü ve dayanıklılığı kaybolunca, bize umut veren gelecek biter. Hayatımıza arkadaşlık eden geçmiş, unutuşun denizi içinde yok olur. O zaman, ağır yaralanmış bir asker gibi bizi mezarın kapısında bırakarak hizmetini terk eder.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bakış, sonsuz boyutlar içinde kendisini kaybetmeye başlayıp da duygular düşlere yenilince, gökyüzü denizin ya da deniz gökyüzünün aynası olur. Bağlardaki çiçekler gökyüzüne ya da ufuktaki bulutlar denize yansır. Sözün kısası yeryüzü ile gökyüzünün birleştiğini sanmamak mümkün değildir.
“Her tarafa yönelmeye fakat hiçbir tarafa gidememeye başladı.”
Reklam
Geri120
310 öğeden 301 ile 310 arasındakiler gösteriliyor.