Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
664 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
Yılımın değil tüm zamanların favorisi ve yeri bende çok özel olan bir kitap... Öncelikle size bu kitapta ne aramanız gerektiğinden, ne bulacağınızdan bahsedeyim biraz. Kitap olay üzerine değil duygu ve durum üzerine kurulu. Evet tabii ki olaylar da oluyor ama bu hikayede en önemli olan şey karakterlerin yaşadıkları, duyguları, travmaları. Empati
Uyumadan Önce Tuttuğum Dilek
Uyumadan Önce Tuttuğum DilekAnita Felipova · Pukka Yayınları · 023 okunma
"O günlerde çok şey değişti. Ne kadar olağanüstüydü… Değişim… Evet, kesinlikle mistik ve mucizevi. Yanlış insanı öldürecektim. Kendimi öldürmek suretiyle gerçek suçlularla ödeşmek ve onları suçlamak hakikaten delilik. Eğer bir öldürme eylemi olacaksa, bırakın doğru düzgün olsun. Kendimi öldürmem cinayet anlamına gelir… Masum bir bireyin infaz edilmesi… En iyi ihtimalle, bir kenarda duran masum bir insanın öldürülmesi. Öldürülmesi gereken kesinlikle ben değilim; çünkü bir yaşam amacı bulamadım. Birkaç günde gerçekleşen bu değişim o kadar inanılmaz ve olağanüstü ki… Fevkalade! Bu değişimin büyüklüğü henüz tam olarak kavranamadı sanırım. Tam anlamıyla asimile olmam, geçmişteki ümitsiz halimi görmem zaman alacak. Muhtemelen o zaman bile durum şimdiki kadar basit görünecek: hayatımın anlamı yoktu. Para, arabalar, evler ve diğer bütün oyuncaklar sizi nereye kadar idare eder? İnsanın hayatında esaslı bir şeyler olmalı; uyanmak, yıkanmak, giyinmek, yemek, günü değerlendirmek, insanlarla kaynaşmak ve gerekeni yapmak için bir neden. İnsan bir şekilde dünyaya katkıda bulunmalı; aksi halde hayat anlamsız olmaktan da beter… Evet, sanırım müstehcen bir şakadan başka bir şey değil. Öyle ama gülen kim? Evet, kesinlikle, bir emekçi aldığı parayı ve sahip olduğu huzuru hak ediyor ve yaşam sevinci, hizmetle geçen bir hayatın münasip sonucu… İyi yaşanmış bir hayat… Hımmm, evet, evet tabii, sistemde kazara meydana gelen bir aksaklık… Hayat gerçekten harika…”
Reklam
376 syf.
·
Puan vermedi
Mercedes üçlemesinin son kitabı tamamen Brady ve Dedektif Hodges'i konu alarak finali yapıyor. Brady hala koma halindedir. Hodges ve Holly şirketlerinde iş başındadır. Ortam sakindir. Ta ki küçük el konsollarının insanlar üzerinde ki hipnotize etkisi ve gelen intiharlar başlayana dek. Gelişen olaylar bir şekilde Brady ve Hodges'ın yollarını kesiştirecektir. Hem de büyük sürprizler sunarak. Psikolojik polisiye türünün en iyi örneklerinden Mercedes serisi bu kitapla zirve yapmış gercekten karakter analizlerinde. Özellikle Brady evet harika kurgu bir karakter ama ana karakterler Hodges, Holly, Jerome ailemizden biri oluyor artık bu eserle. Özellikle Holly müthiş yazılmış bir karakter. Yazar muhtemel denge bozukluğu olan ve kalabalık ortamlarda sıkılan insanları iyi gözlemlemiş ya da çevresinde böyle biri var. Holly King külliyatının en tatlı, aşırı, çekingen karakteri. Yeni kitabı da zaten Holly karakteri üzerine. Yazar Holly karakterini dört beş kitapta daha değerlendirir. Kumaşı sağlam derler ya. İşte tam da o Holly. Sonuç olarak üçleme beni tatmin etti. Özelikle sonu... Neyse. Sonları konuşmayı sevmem. Okuyanlar anladı. Keyifli okumalar
Son Nöbet
Son NöbetStephen King · Altın Kitaplar · 2017476 okunma
Kenneth: "Bir gün odamdayken iki muhterem beyefendi gelip Muhammed Gül ile konuştular. Biri caminin imamı ve diğeri de din adamıydı. Peştuca konuşuyor ve bana bakıyorlardı. 'Namaz kıldığını duyduk' dediler. Muhammed Gül de, 'Evet, kılıyor' dedi. 'İslam'a girdi mi? Neden camiye gelmiyor?' Muhammed Gül biraz
Sayfa 217
·
Puan vermedi
ÇOK GENİŞ ÇAPLI BİR İNCELEME-KARMA
Epsilon yayınlarından çıkmış 152 sayfalık eser 5 bölümden oluşmaktadır. Richard Bach tarafından 1970 yılında yayınlanmış olan kitapta 4. Bölüm hikâyenin güzelliğini bozduğu için yayınlanmamış, ta ki 2014 yılına kadar. Kitaptaki son söz kısmı bunu açıklamaya ayrılmış. Eser,yer yer masalsı öğeler taşıyan öyküleyici anlatım biçimiyle fabl türünde
Martı Jonathan Livingston
Martı Jonathan LivingstonRichard Bach · Epsilon Yayınları · 201167,2bin okunma
392 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Yırtıcı
Yırtıcı
Yırtıcı
RuNyx
RuNyx
Tristan Caine mafyanın karanlık yeraltı dünyasında her zaman bir istisnaydı. Tenebrae Outfit’in yüksek mevkisindekilerle hiçbir kan bağı bulunmayan tek üye oydu. Benzersiz yetenekleri, tartışmaya açık ahlakı ve onu bu hayata sürükleyen bilinmeyen sebepler yüzünden kimse onu tam olarak anlayamıyordu. .lümcüldü. Ayrıca
Yırtıcı
YırtıcıRuNyx · Martı Yayınları · 202489 okunma
Reklam
Tek ve tenha
kişinin ne olursa olsun kendine yetmesi gerektiğini öğrenmesi gerekiyor. maddi yahut manevi. hayatın birçok yerinde birilerine bağlı olarak devam etmek bizi tam olarak hayata karşı hazırlamış olmaz. bazen çevremdekiler 'babana da borcun olmaz' diyorlar ama ben ondan aldığım parayı -kendisi borç olarak vermese de- geri veririm. bu elli altmış liradan bin liraya kadar varır. liseden beridir harçlıklarım veya herhangi bir parayı üçe bölüp -ihtiyaç, istek, birikim- maddi olarak bir şekilde kendime yetmeye çalıştım. tâbi o zamanların ekonomisi ile birikim yapmak kolaydı. şu ân ki mevcut durumda ihtiyaç ve istek diye ikiye ayrılıp birikim biraz erteleniyor. lâkin miktarı ne kadar olursa olsun birikimin de yapılması mühimdir. manevi hususunda ise evet, fikirlerine, yönlendirmelerine değer verdiğimiz; bizim iyiliğimizi isteyen arkadaş veya akrabalarımızdan destek almak, onlarla istişare etmek elzemdir lâkin hayatımızın her ânında yanımızda, yamacımızda mütemadiyen ol(a)mayacaklar. ayrıca böyle bir beklentiye girmek kişide hayal kırıklığını da beraberinde getirebilir. her ne kadar insan olarak sosyal bir varlık olsakta günün sonunda tek ve tenhayız.
296 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Herkes bir özleyişle yaşar...
Evet, evet biliyorum mahkeme sahnesinde hepimiz oradaydık. Bazı ruhlar vardır hani asla mutluluğa ulaşamazlar, hep dışlanmışlık, huzursuzluk, mutsuzluk hiçbir yer kabul etmez onları; işte Atsız öyle bir karakterdir, zaten hayatı sürekli mahkemelerde ve cezaevlerinde geçer. Çocukluk emelini gerçekleştiremez, asker soylu bir ailedir onunki
Ruh Adam
Ruh AdamHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 202126,9bin okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
Bir geyik üzerine kurulmuş nefes kesici, şahane bir kitaba başlamak üzeresiniz. Kulağa çok değişik gelmiyor mu? Kazaya sebebiyet veren geyik… on beş yılını ve sevgilisini çaldıktan sonra Antoniyi bulup özür mahiyetinde Antoninin apartman hayatına dahil olan geyik… Estetiğin , güzelliğin , dış görünüşün bu kadar önemli olduğu bir dünyada kazada yüzünü kaybetmesi sonucunda On beş yıl boyunca insanlardan saklanmış Antoniyi okuyoruz. Evet kitap tam olarak yazarın hikayesi . Bu tarzıyla da otobiyografik bir eser diyebiliyoruz. Kitabın ilerleyen sayfalarında yazarın hayal gücünün de devreye girmesiyle bazı gerçekler gerçeküstü kavrama bürünürken tam tersi de olabiliyor. Düşünüp dururken altı çizilecek şahane cümlelere de rastgeliyorsunuz. Harika çıkarımlar , harika yorumlamalar ile yazılmış değerli cümleler. Yüzünü aynalardan sakınmış Antoninin kitabın ilerleyen sayfalarda bir transseksüel ile yaşadığı aşk da bir o kadar ilginç. Toplumun normlarına adeta bir başkaldırı içerisinde yüz ameliyatını bile reddeden Antoni , hayatını kitap yapmaya karar verince kitabının yönetmen Pedro Almovar tarafından film yapılıyor olduğunu hayal eder. Bundan sonrası sanki her şey bir filme çekiliyormuş gibi. İşte de kitabın gerçeküstü tarafı. Ee kitabın da adı zaten ‘Almodovar Teoremi’. Yazarın ilk kitabının bu kadar başarılı bir kalemle ele alınmış olması okuyanları mutlaka şaşırtacaktır. Zaten 2008 de İspanya’nın en iyi romanı seçilmiş. Dilerim ki okuru bol olsun , herkes Antoni ile tanışsın.
Almodovar Teoremi
Almodovar TeoremiAntoni Casas Ros · Sel Yayıncılık · 2013627 okunma
"Karaboçkalar, Sobakeviçler¹, Skvoznik-Dmuhanovskiler, Derjimordalar, Tyapkin-Lyapkinler², işte bunlar, Aleko'nun, Beltov'un³, Rudin'in ve daha pek çok tipin karanlık yanıdır. Bunların oluşturduğu ortam olmadan sözünü ettiğimiz son tipler anlaşılmaz. Gogol'ün kahramanları da Rus değil midir? Aman, hem de ne Rus!
Sayfa 1128 - 1129, 1130 Yapı Kredi Yayınları
Reklam
Temel bir nokta, benim içimi sana yeterince açamamamdı; ama bu (şimdi düşünüyorum) yalnızca benim kişiliğimden (...) kaynaklanan, bana özgü bir durum değildi: ilişkinin özünde vardı : ilişkideki iki kişi -sen ile ben kişi olmanın gereği olarak tam 'aça'mazlardı 'iç'lerini, ötekine - (...) Ya peki, bir 'uçurum' idiyse ilişki, bir olanaksızlığı mı deniyorduk; olmayacak birşeyi mi oldurmağa çalışıyorduk; dolayısıyla, en baştan, bunun 'yürü'meyeceğini, ya da, zamanı gelince, 'sona ere'ceğini biliyor muyduk - bu böyleyse de, böyle bir bilinçle, zaten, kuramaz idi miydik, ilişkimizi? Evet - önemli olan da buydu, işte : bu bilinçle; ama, ona karşın, gene de, kurmağa çalışmamız, ilişkiyi:- Ne kendimizi ne ötekini aldatmak - bilmek, ki bu amaçladığımız hiçbir zaman tam olarak gerçekleşmeyecek; ama, buna karşın, gene, bilmek ki, bu, dünyanın en önemli şeyidir, ve bunu gerçekleştirmeğe çalışmak, zorundayız-
Kadınlar
Kadın olmak gerçekten zor. Bunun tek sebebi acaba erkeklerin egemen olduğu toplum düzeni mi? İlk bakışta evet gibi gözükse de bunun cevabı ben sadece o olduğunu düşünmüyorum. Öncelikle erkeklerin egemen olduğu yani ataerkil bir toplum düzeni içinde yaşıyoruz ve eğitim seviyesi düştükçe ataerkillik artıyor toplumda. Neler neler çıkıyor ortaya daha
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.