Genc kardesim! Sabretmeyi bil..
Cunku dunyanin hepsi afet ve musibettir. Bunun disinda mustesna olan varsa o nadirattandir.
Hicbir nimet yoktur ki yanibasinda bir hikmet bulunmasin.
Hicbir ferahlik yoktur ki beraberinde sikinti olmasin ve hicbir genislik yoktur ki onunla birlikte bir darlik bulunmasin.
Ey hak yolcusu! Dusmanin darbesine sabret. Yakinda sen ona gereken darbeyi indirir de katledersin, varini yogunu elinden alirsin. Cunku sabir nusret bulmanin, kadri yuce olmanin ve serefli yasamanin sebep ve anahtaridir.
Muttaki, mutevekkil, guvenilir bir kimse olmak istiyorsan sabirli ol. Cunku butun hayirlarin temeli sabirdir.
Ey kardeşim ! Bil ki , kalpler ancak Allah'ın elindedir. Kalbine hayat vermesi , gönlünü imanla ferahlatmasi , hayatını imanla düzenlemesi ve bir nimet olarak sana tatlı bir iman serinliği vermesi için ona yönel.
Çiğnendi, yeter, varlığımız cehaletle, kahırla;
Doğrandı mübarek vatanın bağrı sebepsiz.
Birlikte bugün bulmalıyız derdine çare;
Can kardeşi, kan kardeşi, şan kardeşiyiz biz.
Millet yoludur, hak yoludur tuttuğumuz yol;
Ey hak, yaşa, ey sevgili millet, yaşa... var ol!
Gel kardeşim, annen sana muhtaç: ona koşmak...
Koşmak ona, kurtarmak o
Ey yeşil sarıklı ulu hocalar bunu bana öğretmediniz
Bu kesik dansa karşı bana bir şey öğretmediniz
Kadının üstün olduğu ama mutlu olamadığı
Günlere geldim bunu bana öğretmediniz
Hükümdarın hükümdarlığı için halka yalvardığı
Ama yine de eşsiz zulümler işlediği vakitlere erdim
Bunu bana söylemediniz
Kardeşim İbrahim bana mermer putları
Nasıl devireceğimi öğretmişti
Ama siz kağıttakileri ve kelimelerdekini ve sözlerdekini nasıl sileceğimi öğretmediniz
Hz. Aişe (r.a) şöyle anlatıyor: Hz. Peygamberin (s.a.v) vefat edeceği gün geldiğinde, o günün öncesinde Hz. Peygamberin hastalığında hafifleme görüldü. Bunun üzerine ashabın erkekleri sevinç içinde evlerine dağıldılar. Hz. Peygamberi (s.a.v) ziyaret etmek için, kadınlara fırsat verdiler. Biz Hz. Peygamberin yanında bulunduğumuz bir anda ki hiçbir
Ey kardeşim! Dünya hata ve zillet evidir. Onun tamiri mutlaka harabeye döner. Onun sâkinleri mutlaka kabirleri boylar! Onun toplanması, dağılmak temeline dayanmaktadır. Onun zenginliği, fakirliğe döner. Onda çoğaltmak zorluktur. Onda zorluk kolaylıktır. O halde Allah'a sığın, O'nun rızkına razı ol! Fâni olan evinin tamiri için daimi olan evinden harcama! Çünkü senin hayatın geçici bir gölgedir. Yıkılmaya yüz tutmuş bir duvardır. Fazla ibadet et ve emelini kısalt.
"Kalk Ali! Aç gözünü kardeşim!"
Onun elini tutup havaya kaldırdı Resulullah.
"Ali de benim kardeşimdir! Ey Ebu Turab! Biz seninle hem dünyada, hem de ahirette kardeşiz!"
- “Mezarıma atılan toprak kurur – ve sen beni unutursun anacığım! Yaban otları kaplar mezarımı – ve boğulur senin de acın, yaşlı babam. Bacımın gözünde yaşlar kurur, acısı uçar gider yüreğinden.
Ama sen beni unutamazsın ağabeyciğim öcümü almadıkça. Sen de beni unutamazsın küçük kardeşim yanı başıma uzanmadıkça. Sımsıcaksın kurşun, ve getirdiğinse ölüm ama sadık kölem değil miydin sen benim? Ey üzerimi örten kara toprak, sen değil miydin atımın toynakları altında inleyen? Soğuksun ey ölüm, ama bendim senin efendin. Bedenimi toprak alsin, ruhumsa göklerin.”