Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ey dünya zevkini düşünüp hastalıktan ıstırap çeken kardeşim! Bu dünya eğer daimi olsaydı ve yolumuzda ölüm olmasaydı ve firak ve zevalin rüzgarları esmeseydi ve musibetli, fırtınalı istikbalde manevi kış mevsimleri olmasaydı, ben de seninle beraber senin haline ağlayacaktım. Fakat, madem dünya birgün bize 'Haydi dışarı!' diyecek, feryadımızdan kulağını kapayacak ; o bizi dışarı kovmadan biz bu hastalıklar ikazatıyla şimdiden onun aşkından vazgeçmeliyiz. O bizi terk etmeden, kalben onu terke çalışmalıyız.
Yüreğinde korku varsa dua et ki geçsin, ey kardeşim.
Reklam
Pelin Çift
"Bir gece, Cebrail gelir, Hz. Muhammed'i miraca davet eder. Cebrail ile Hz. Muhammed, gök tabakalarını ve cennet katlarını gezip dolaşmaya başlarlar. Firdevs cenneti makamına da girerler. Orada camiye benzeyen bir makam görürler. Bu binanın içinde kırk adet yakuttan direk vardır, içerisinin çevresi zümrüt ve firuze taşlarıyla kaplanmış, döşemeleri gümüşten yapılmış, dışarı avlu billur üzerine değişik ziynetlerle süslenmiştir. İçerisinde altın ve gümüş lülelerden oluşmuş havuzda devamlı Kevser suyu akmaktadır. Buraya girenlerin bir daha çıkmak istemedikleri anlatılmaktadır. Hz. Muhammed, "Ey kardeşim Cebrail! Bu güzel ve süslü makam neresidir?" diye sorar. Cebrail de, "Ya Muhammed! Ümmetin için Allah Teâlâ o makamı oluşturmuştur. Buna Cami-ül Kübra (Büyük Cami) derler. Bu makamın benzeri, dünyada üç tarafı deniz, bir tarafı da kara ile çevrili Konstantiniyye şehrinde bulunmaktadır. Bu şehirde Sofiya adlı güzel bir ibadethane ve yüce bir makam vardır. Bunun adına da Cami-üs Suğra (Küçük Cami) derler. Burada gördüğün yüce makamın dünyadaki timsalidir. Senin ümmetine, onun içinde ibadet etmek nasip olacaktır" diye cevap verir. Hz. Muhammed, Cebrail'den bu sözleri işitince Allah'a şükredip o güzel makamı gönlünce seyreder. (...) Sonrasında Cebrail ile vedalaşıp miraçtan döndükten sonra ashabına, Ayasofya makamını anlatır. Her biri duyduklarına aşık olurlar ve "İnşallah ölmeden evvel o güzel makamın içine girip ibadet etmek kısmet olur" derler."
Sayfa 57
’’ Ey yeşil sarıklı ulu hocalar bunu bana öğretmediniz Bu kesik dansa karşı bana bir şey öğretmediniz Kadının üstün olduğu ama mutlu olamadığı Günlere geldim bunu bana öğretmediniz Hükümdarın hükümdarlığı için halka yalvardığı Ama yine de essiz zulümler islediği vakitlere erdim Bunu bana söylemediniz İnsanlar havada uçtu ama yerde öldüler Bunu bana öğretmediniz Kardeşim ibrahim bana mermer putları Nasıl devireceğimi öğretmişti Ben de gün geçmez ki birini patlatmayayım Ama siz kâğıttakileri ve kelimelerdekini ve sözlerdekini nasıl sileceğimi öğretmediniz’’
Hiç tıRSma. yüREğinde køRku vArsa duA et ki geÇsin, ey kardeşim.
Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
MUKADDES KARIN Sen ey kırmızı gözlü ana, Sen ey kahredip yaratan, Sen ey köprü altlarında sularla yan yana yatan. Sen ey yangınlı meydanların sesi . . Sen ey şiirlerin şiiri, bestelerin bestesi . . Sen ey kardeşim sen ey kahrolası sen ey darağaçlık. Sen ey her şey, sen ey AÇLlK! Çıplak ayaklarına, alnımı koyar andederim ki, derim ki: DÖĞÜŞECEĞİM, benim, bizim, onun, onların değil SENİN mukaddes karnın doyana kadar ...
Sayfa 117 - ADAM YAYlNLARIKitabı okudu
Reklam
“Hiç tırsma. Yüreğinde korku varsa dua et ki geçsin, ey kardeşim.”
Yüreğinde korku varsa dua et ki geçsin, ey kardeşim.
Sayfa 19 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.