EY GENÇ ÇİFTÇİ
Sabanının demirini yaratan
İstemiş ki, yeryüzünde eşsiz olan şu vatan.
Şu çiftçilik memleketi şenlene;
Onun için kuvvet vermiş senin dahi pençene.
Bak! Ne güzel ne bulunmaz ovalar...
Toprakları altın olan bu yerdir.
Bu yerdir ki, her yanından su çağlar;
Bu yerdir ki, bir kileye yüz verir! .
Haydi yürü, sen herkesten geç kaldın;
Çarığı çek, öküzleri sür yola.
Baş ucunda altın topu evlâdın
Bak, nereyi gösteriyor parmakla!...
Biz Türklere: «Çiftçi millet» diyorlar.
Evet, Oğuz Han gününden elimizde saban var:
Bizim için en aziz şey topraktır.
En iyi hal alında ter, elde nasır olmaktır.
O şendeki aslan gövde üstünde,
Demir gibi sağlam olan o kollar
Kerpiç gibi bir tarlayı dört günde,
Değirmenin unu gibi ufalar!..
Kalk, oturma, artık yeter dinlenme;
Gün aşıyor, şimdi akşam olacak.
Çiftini sür, bugün biraz emek çek;
Boş ambarlar yarın buğday dolacak!..
Ey bu vatan gençleri..Firenkleri taklide çalışmayınız..
Âyâ, Avrupa'nın size ettikleri hadsiz zulüm ve adavetten sonra, hangi akıl ile onların sefahet ve bâtıl efkârlarına ittiba edip emniyet ediyorsunuz..?
Yok! Yok!
Sefihane taklid edenler, ittiba değil, belki şuursuz olarak onların safına iltihak edip kendi kendinizi ve kardeşlerinizi i'dam ediyorsunuz..
Âgâh olunuz ki, siz ahlâksızcasına ittiba ettikçe, hamiyet davasında yalancılık ediyorsunuz!..
Çünki şu surette ittibaınız, milliyetinize karşı bir istihfaftır ve millete bir istihzadır..
SAKIN KESME
Ey hemşeri! Sakın kesme, yaş ağaca balta vuran el ummaz.
Na, kütükler!.. Nice yıldır, hiçbirine kervan gelmez, kuş konmaz;
Bunları kes, o baltanla bu çürümüş ağaçlan yere ser.
Bak, sizin köy şu yemyeşil koruluğun gölgesinde ne güzel!...
Gönülleri açmadadır, yaprakların arasından esen yel.
Yazık, günah olmaz mı ki, çıplak kalsın bu zümrüt yurt, şirin yer?
Hem dünyada en birinci borç değil mi her kula
Bir tohumu fidan yapmak, fidanı da bir orman?...
Eğer böyle olmasaydı, ne kalırdı oğula:
«Mirasımı artır!» diye öğüt veren atadan?...
Sakın kesme, her dalından bir güzel kuş ses versin;
Sakın kesme, gölgesinde yorgun çiftçi dinlensin;
Sakın kesme, şu sevimli köye kanat, kol gersin;
Sakın kesme, aziz vatan günden güne şenlensin!...
10 TEMMUZ
İttihat ve Terakki Cemiyetine
Şu dağların, ovaların seslerine kulak verin;
Bakın, her yer sanki coşkun deniz gibi bağırıyor.
Evler, köyler zincirleri parçalayan beldelerin:
«Ya hürriyet yahut ölüm!» türküsünü çağırıyor.
Hani nerede ağızları kilitleyen o pençeler.
Ahalinin kuvvetini hiçe sayan o yiğitler?
Hani nerede, hür başlara mezar