Kalabalıkta Yüzler, iç içe geçmiş birkaç romandan oluşuyor denebilir.
İki çocuklu, evli bir kadının bir yandan günlük yaşantısını takip ederken, bir yandan roman yazma çabasını görüyoruz.
Meksikalı şair Gilberto Owen ( gerçek biriymiş) hakkında roman yazmaya çalışan kadın, evlilik öncesi yaşamına ait anekdotlar da anlatıyor zaman zaman.Zaten Gilberto Owen’i de bu dönemde tesadüfen keşfetmiştir kadın.
Senarist kocası yazdığı metinleri okuyup, sık sık yorumda bulunuyor, asıl amacı evlilik öncesi yaşamıyla ilgili daha çok bilgi edinmek sanki.
Pek çok kadın gibi kendine zaman ayıramayan roman yazarımızın, roman yazma çalışması da sıklıkla kesintiye uğruyor.
Buraya kadar okumakta, anlamakta sorun yaşamadım kitabı.
Roman kahramanı Gilberto Owen anlatıcı konumuna geçtikten sonra, kimin neyi anlattığını, anlatıcı geçişlerini kaçırdım.Okumakta zorlandım.
Belki de yazarın amacı, anlatıyla, yazma sürecini bilinçli olarak karıştırmaktı bilemiyorum.
İki farklı roman kahramanının ( farklı mı emin değilim aslında ) karşılaşması, Owen’in kırmızı paltolu, gri çoraplı kadını görmesi ilginçti.
Ezra Pound da tüm anlatıda her an hissettiğimiz, ama tam olarak romana dahil olmayan bir karakter.
Valeria Luiselli metinleri çok yoruyor beni.