"Bir gün Ankara'da Sayın Ahmet Muhip Dıranas'ın da bulunduğu bir masadayız. Bir ara Dıranas bana döndü, adı geçen şiiri övdü. 'Üstad, ben o şiirden bıktım' dedim, 'benim başka şiirlerim de var.' Dıranas gülümseyerek, 'Eh, ben de Fahriye Abla şiirimden bıktım, ne yapalım, her şairin bıktığı bir şiiri vardır,' dedi. Doğruydu elbette.''