Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Feriha

“Zamanın kıvamı insanı daima şaşırtır, akıcılığı andan ana değişiklik gösterirdi. Bazen boza kadar koyu, bazen su gibi seyreltilmiş olurdu. Tüy gibi hafifleyebilir, taş gibi ağırlaşabilirdi. Göl kadar durgunlaşabilir ya da grizu gibi patlayabilirdi. Hatta canı isterse durabilirdi bile.”
Reklam
“Yalnızlık tek başına kalmak değil, tek başına kalmaktan kaçmaya çalışmaktır.”
“İnsan bazen bir yerde takılıp kalıyordu ve diğerleri yürüyüp giderken, o bir yol bulup geçemiyordu.”

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“.. inanç, yalnızca mantıkla kavranamaz. înanç evreninde yolculuğa çıkan biri için mantık, kötü bir kılavuzdur, inanmak için içgörünüzün gelişmesi gerekir. Beş duyunuzun algılayamayacağı gerçekler vardır.”
“Bu dünyayı da, bu bedeni de Tanrı yaratmıs olsa bile, gerçek dünya, gerçek yasam bu değil. O nedenle yıpranmalarını sevinçle bile karsılarım, çünkü bedenin dayanıksızlığı, ilahî bir mesajdır aslında. 'Bu bedene inanma, onun arzularının esiri olma, daha derindekine, daha içerdekine bak. Onu görmeye çalıs, çünkü o hiç yaslanmaz' diyen bir mesaj.”
Reklam
“Dinle ki, onlar da seni dinlesin, gülümse ki, onlar da sana gülümsesin, ver ki, onlar da sana versin.”
“Gerçekler her zaman güzel olmayabilir. Bazen, ne kadar az sey bilirsen, o kadar iyidir.”
“Kimse kimseyi tanıyamaz. Tanıdığımızı sanırız. Tanıdığımız kadarına inanırız. Eğer gerçekten tanısak, bırakın askı filan, kimse kimseyle arkadas bile olamaz.”
“Semtlerin eski isimleri unutuluyor, şehir hızla geçmişinden koparılıyor. Oysa şehirler de insanlar gibidir, geçmişlerini unuturlarsa, tarihlerinden kopartırlarsa kişiliklerinden de kopartılırlar. Hiçbir özellikleri kalmaz. Birbirine benzeyen, sıradan insanlar gibi olurlar.”
“Ölüm, kötüyü aklamaz Ali Komiser. Kötüyü aklayacak tek şey iyiliktir. Yaptığın kötülükten daha fazla iyilik yaparsan aklanırsın ancak.”
Reklam
“Dürüstlük için insana enerji lazımdı. İnsan ya bir şey yapınca ya da bir şeyi yapmamak için kendisim tutunca dürüst oluyordu çünkü.”
“İnsanın hayata bulaşmak istemediği günler vardı. Hayatın çamuru bildiği yolda akıp gitsin, ama size dokunmasın isterdiniz.”
Gazetecilik bir olayı göründüğü biçimiyle aktarmak değil, görüneni, arkasındaki görünmeyenle birlikte aktarmaktır.
İnsanlar yaşamı asla mutluluğa indirgemezler, çünkü mutluluğa indirgenmiş bir yaşam, yoksul geçirilmiş bir ömürdür. Yaşamı mutluluğa indirgeyenler de ruhsal açıdan yoksul kimselerdir. Ruh bütünlüğünü kazanmış olanlar, yaşamı acısıyla, mutluluğuyla, ihanetiyle çirkinliğiyle kabul edenlerdir. Onlar ki kaybetme sanatını öğrenmişlerdir, bu yüzden yaşama katlanabilme yeteneğini geliştirmişlerdir.
İlk seferde geneli anlamazsan, her adımda başka bir ayrıntıya takılırsın.
67 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.