Faşizm üzerine
...tek parti veya dokunulmaz iktidar çeşitleri vardır. Bu çeşit iktidarlı toplumlarda sosyal bölükler (sınıflar, tabakalar ve zümreler) bütün belirlilikleri (determinizmleri) ve dinamizmleri ile yaşamaktadırlar. Ama onlardan birisi, yani üstün egemen Sınıf, iktidar mevkiini münhasır olarak kendi tekelinde bir imtiyaz ve bir tahakküm cihazı gibi kullanmak ister. Devleti ele geçiren sınıf onu uzun süre muhafaza edemiyeceğinden korkar. Devlet iktidarının elinden kaydığı gün eriyip yok olacağını bilir. Çünkü tarihçil ve ekonomik şartlar o egemen sınıfın dinamizmini sıfıra doğru indirmiştir. O zaman sosyal bölükler arasında az çok bilince ve hesaba dayanan bir savaşın yaratacağı dengeliliği egemen sınıf göze alamaz. Vaktiyle Spartalılar idare ettikleri kölelerini sık sık kılıçtan geçirirlerdi. Modern çağda böylesine açık bir davranış başarılamıyacağı için, egemen sosyal bölüğün Devlet iktidarı kendi partisinden başkasına yaşama hakkı tanımaz. Yani, hem sosyal bölünüşleri kaldırrna amacı güden eğilimlere karşı kanlı saldırılarda bulunur: demek toplum bölünmelerinin kaldırılmasını değil, ebediyyen var olmasını sağlamağa çalışır, hem de, sosyal alt bölüklerin kendi siyasi partilerini kurmalarına dayanamaz, sınıflar arasındaki hesaplı, bilinçli davranış dengesine güvenemez. O zaman böyle bir tekelci iktidar saçma bir zorbalık durumuna düşer. Bir sınıfın öteki sosyal sınıflar üzerine tahakkümü doğar. O sisteme FAŞİZM denir.
Aydınlık Sosyalist Dergi, Ocak 1969
"Nerede başlar faşizm? " Atılan ilk bombalarda ya da üzerine yazılıp çizilen terörde değil... Faşizm, iki insan arasindaki ilişkide başlar..."
Reklam
Ingeborg Bachmann/Malina adlı kitaptan;
"Faşizm, atılan ilk bombalarla başlamaz, gazetelerde üzerine bir şeyler yazılan terörle başlamaz. Faşizm, insanlar arasındaki ilişkide başlar. Ve ben anlatmak istedim ki, savaş ve barış yoktur. Hep savaş vardır..."
Sayfa 159Kitabı okudu
ltalya'da, faşizmin iktidarı ele geçirdiği günlerden yavaş yavaş uzaklaşıp içinde bulunduğumuz döneme yaklaştığımızda, yığınların hoşnutsuzluğunun faşist örgütlerin içindeki iç savaşımları şiddetlendirdiğini görürüz. Başkaldırma olayları gittikçe artmaktadır; bunlar eskisinden farklı olarak, yığınların faşist örgütlere karşı ve güncel istekler için belirli sloganlar altında savaşım biçimini almaktadır.
faşizmin oluşumu ve kökeni üzerine
Batı' da değer ve kolektif değerlerin çekiciliklerini yitirmeye, yaşamın çağdaş bir akılcı ve tek boyutlu bir görünüme kavuşturulduğu, toplumsal ve bireysel yaşamın bütünüyle işlemselleştirildiği bir sırada faşizm, mitik ve politik gönderen sistemlerinin 'irrasyonel' boyutlara ulaştırılması, çılgınlık derecesinde abartılan kolektif değer (kan, ırk, halk vb) ölüm ya da 'politik bir ölüm estetiğinin' yeniden enjekte edilmesi anlamına gelmektedir.
Faşizm; toplumu, örgütlenmeye en yakın formun mevcut kodları üzerine yeniden inşa eder, başka bir deyişle, bu inşa ilahi olana en yakın duran insan varlığının formudur. Sosyal devrim ise (ancak Stalinizm hariç) tersine ayrışarak, kendi uç noktasına ulaşır.
Sayfa 50 - Kült Neşriyat, 1.Baskı, Anti KlasiklerKitabı okudu
Reklam
353 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.