İşlemek istemedikleri cinayeti içlerinde bulunan ‘belki engel olurlar’ umuduyla herkese haber vermişlerdi oysa.. Kimse oralı olmadı o cinayet işlendi. Herkesin bildiği cinayeti anlatan bu romanda geçen şu cümle kitabın özetidir “bana bir önyargı verin, dünyayı yerinden oynatayım”
Kitap toplumsal körelişimizi anlatıyor. Biz toplum olarak kaç tane cinayete sessiz kaldık düşünmenizi isterim.. Sessiz kaldığımız her cinayetin sorumluluğu omuzlarımızda..
~kitabın dili bana biraz ağır geldi karakter isimleri çok karıştı okurken zorlandım
Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202177,8bin okunma
Gökyüzü bulut bulut uyanıyordu
Tanrı’nın büyük yalnızlığından
Ağaçlar birer ses salkımıydı kuşların ağzında
Ayın puslu cümlesinde evler okunaksız harflerdi
Yasemin kokularından bir ışık sokaklarda
Gittim denizin lacivert bahçesine oturdum
Ölümün mü hecesiydim yaşamın mı bilmiyorum
Arzuyla vazgeçil canımda halkalanıyordu
Ses değil sessizlik değil zaman değil mekan değil
Ağzımda bir çocuktan kalma süt kokuları
Kirpik ırmakları dil pınarları parmak yağmurları
Kayaların masalını dinliyordum kumlardan
Dağlar gecenin merhametinde çıkıyordu Sabaha
Ey yalnızlığın yaprak döken mahşeri
Ayrılığın büyük harfiydi her şey
Sen bir deniz kıyısında gonca zamandın
Ben eski şarkılardan eskiydim kimsesizdim
İçimde dünyanın bütün akşamları
Tuttum ağzının sabahına sözler söyledim
Ey güzelliğin ölümden büyük yaşama gücü
Yalnız ölenler unutur birbirini
Seni sevmeye yeni başladım...
•
Şükrü Erbaş’ın en sevdiğim şiiri olur kendisi..
Gözleri gökte olsaydı, yıldızlar da onun yüzünde;
Utandırırdı yıldızları yanaklarının parlaklığı,
Gün ışığının kandili utandırdığı gibi tıpkı.
Öyle parlak bir ışık çağlayanı olurdu ki gözleri gökte,
Gece bitti sanarak kuşlar cıvıldaşırdı.