"Sen, beni asla, asla tanımayan, bir su birikintisinin yanından geçercesine yanımdan geçip giden, bir taşa basarcasına üstüme basan, hep, ama hep yoluna devam eden ve beni sonsuz bir bekleyiş içerisinde bırakan sen, kimsin ki benim için? "
Hayatta iki yalnızlık vardır; biri bilinçli yalnızlıktır ve kişinin kendisiyle baş başa kalma çabasıdır. Bir diğeri ise yalnızlığa mahkûm edilmektir bir felaketin çağrısıdır, bugün mahkûm edildiğim bu yalnızlığa birgün büyük bir keyifle mahkûm edeceğim...
Kendilerini tanımayan, fıtratlarının sesini duymayı başaracakları ortama sahip olmayan kadınlar eril bir hayatın içinde yoruldular, tükendiler. Eril annelerden dünyaya gelen çocuklar sevgiyi yeterince alamadılar. Sevgi kaynağı olması gereken anneden otorite, otorite kaynağı olması gereken babadan Sevgi almak cinsiyet kimliklerinde kaymaya neden oldu.