Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bugün artık kutsallaştırdığı uzvî yapının sakat sinirleriyle kıvranan nesli tedavi için, tam hastalığın bulunduğu yerden işe başlamak lâzım geliyor. Uzviyetten ilme, ilimden felsefeye, felsefeden sanata ve ahlâka ve nihayet dine yükselmemiz lâzımdır.
Varlığımız din ile, ölüm ötesini kabul ile mâna kazanıyor. Dine ulaşmayan yol ister felsefeden ister sanattan geçsin menzile ulaşamaz.
Sayfa 200Kitabı okudu
Reklam
İslâm" ve "Batı" kelimeleri tarihten dine, kültürden sanata, felsefeden bilime ve siyasete kadar pek çok unsuru ifade ediyor. Bugün İslâm denince, insanların zihninde belli imgeler oluşuyor: Mekke, namaz kılan insanlar, intihar saldırıları, örtülü kadınlar vb. Batı dediğimizde de bir dizi imaj zihnimizde canlanıyor: Gelişmiş ve kalabalık şehirler, teknoloji, askerî müdahaleler, müzik klipleri, kiliseler, ailenin çöküşü vb. Bu olguların hepsi bir gerçeğe tekabül ediyor. Fakat insan, toplum ve tarih gibi karmaşık, sürekli değişen, dinamik, birbirine bağlı unsurları tek bir kelime altında toplamak mümkün mü? Kelimelerin soyut ve indirgemeci rahatlığına sığınmak, gerçeklikten uzaklaşma riski taşımıyor mu?
Bugün artık kutsallaştırdığı uzvî yapının sakat sinirleriyle kıvranan nesli tedavi için, tam hastalığın bulunduğu yerden işe başlamak gerekiyor. Uzviyetten ilme, ilimden felsefeye, felsefeden sanat ve ahlaka ve nihayet dine yükselmemiz lazımdır. Böyle adım adım yürüyüş, hasta, hem de şaşkın bir nesli Allah'a götüren yolda yeniden canlandırabilir. Bu iş bir MAARİF işidir ve bir neslin kurtuluşunu ancak MAARİFİN yükselmesinde aramak lazımdır.
Sayfa 29 - Dergah YayınlarıKitabı okuyor
Bugün artık kutsallaştırdığı uzvî yapının sakat sinirleriyle kıvranan nesli tedavi için, tam hastalığın bulunduğu yerden işe başlamak lazım geliyor. Uzviyetten ilme, ilimden felsefeye, felsefeden sanata ve ahlâka ve nihayet dine yükselmemiz lazımdır. Böyle adım adım yürüyüş, hasta, hem de şaşkın bir nesli Allah'a götüren yolda yeniden canlandırabilir. Bu iş bir maarif işidir ve bir neslin kurtuluşunu ancak maarifinin yükselmesinde aramak lazımdır.
Dine ulaşmayan yol ister felsefeden ister sanattan geçsin menzile ulaşamaz.
Reklam
Varlığımız din ile, ölüm ötesini kabul ile mâna kazanıyor. Dine ulaşmayan yol ister felsefeden ister sanattan geçsin menzile ulaşamaz.
Varlığımız din ile, ölüm ötesini kabul ile mâna kazanıyor. Dine ulaşmayan yol ister felsefeden ister sanattan geçsin menzile ulaşamaz. İnanmayanlara sözüm yok. Herhalde onlar da hayata bir mâna veriyordur, ama ne?
536 syf.
·
Puan vermedi
·
32 günde okudu
Hangisini tercih ederdiniz? Dinsiz bir dünyayı mı, yoksa bilimsiz bir dünyayı mı? Nereden geldik? Nereye gidiyoruz? Dan Brown dan okuduğum ilk eserdir. Din, tarih, sanat, bilim cok güzelce işlenmişdir. Dan Brown kendisi de bir ateist olsa da, kitapda din ve bilim, bir biriyle bağlılığı güzel işlenmişdir. Nereden geldik?- sorusunun cevabı beni tam tatmin etmese de, Nereye gidiyoruz?- sorusunun cevabı son derece inandırıcıydı. Uzun süredir beynimde olan Tanrı gerçekten de varmı, din varmı, dine inanmalımı düşünceleri için araşdırmalarım için bir anahtar ve başlangıç olacağını düşünüyorum. "Yaklaşan bilim çağında dinin yok olmamasının tek bir yolu var. Bilimsel buluşları reddetmekten vazgeçmeliyiz. Gelecekte teknolojinin bizi birleştirmesini, aydınlatmasını ve yok etmek yerine yüceltmesini sağlamak için bin yıllık felsefeden, kişisel araştırmalardan, meditasyondan ve vicdan muhasebelerinden faydalanmalıyız. Bilimsel gerçekleri gözardı eden ve inanışlarını değiştirmeyen bir din, dünyanın değiştiğine inanmadığı için daha derin sulara geçmeyi reddederken yavaşça kuruyan bir gölette sıkışıp kalan balık gibidir. Evrim dinden yanadır. Dindar topluluklar dinsiz topluluklardan daha işbirlikçi davrandığından daha kolay gelişirler. Bu bilimsel bir gerçek! Her şeyi bilen bir Tanrı tarafından yargılama korkusu, insanlar arasındaki cömertliği artırıyor". "Bilim ile din rakip değildir. Onlar aynı hikâyeyi anlatmaya çalışan farklı dillerdir. Bu dünyada ikisine de yer var." Fizik kanunları tek başına canlı yaratabilir. Fizik kanunları bir canlı yaratacak kadar güçlüyse...bu kanunları kim yarattı? Her kese iyi okumalar dilerim.
Başlangıç
BaşlangıçDan Brown · Altın Kitaplar · 201722,3bin okunma
İslâm ve Batı ilişkilerinı ele alırken, kullandığımız kelimeler konusunda dikkatli davranmamız gerekiyor. Bir gerçeklığı temsil etmesi gereken kelimeler, bazen onu anlamamızın önündeki en büyük engel haline gelebiliyor. "İslâm' ve 'Batı' kelimelerı, tarihten dine, kültürden sanata, felsefeden bilime ve siyasete kadar pek çok unsuru ifade ediyor. Bugün İslâm deyince, Batılı zihinlerde belli imgeler oluşuyor: Ka'be, namaz kılan insanlar, başörtüsü, Filistin meselesi, terör, savaş, vs. Batı dedığımızde de zihnımızde bır dizi imaj canlanıyor: Gelişmiş ve kalabalık şehirler, teknoloji, emperyalizm, Hollywood, müzik klipleri, kılıseler, ailenin çöküşü, terör, vs. Bu olguların hepsi bir gerçekliğe tekabül ediyor. Fakat insan, toplum ve tarih gibi karmaşık, sürekli değişen, dinamik ve birbirine bağlı unsurları tek bir kelime altında toplamak mümkün mü? Kelimelerin soyut ve indirgemecı rahatlığına sı-ğınmak, gerçeklikten uzaklaşma riski taşımıyor mu?
Sayfa 25
Reklam
"Uzviyetten ilme, ilimden felsefeye, felsefeden sanata ve ahlâka ve nihayet dine yükselmemiz lâzımdır. Böyle adım adım yürüyüş, hasta, hem de şaşkın bir nesli Allah'a götüren yolda yeniden canlandırabilir. Bu iş bir maarif işidir ve bir neslin kurtuluşunu ancak maarifinin yükselmesinde aramak lâzımdır."
Felsefeden az bir bilgi sahibi olmak, insanı ateizme sürükleyebilir. Ama felsefede derinlemesine bilgi sahibi olmak, insan aklını dine yaklaştırır.
Varlığımız din ile, ölüm ötesini kabul ile mâna kazanıyor. Dine ulaşmayan yol ister felsefeden ister sanattan geçsin menzile ulaşamaz. İnanmayanlara sözüm yok. Herhalde onlar da hayata bir mâna veriyordur, ama ne?
•Kıvranan nesli tedavi için, tam hastalığın bulunduğu yerden işe başlamak lazım geliyor. Uzviyetten ilme, ilimden felsefeye, felsefeden sanata ve ahlâka ve nihayet dine yükselmemiz lazımdır. •Millet ruhu ile bağları kopartılan bugünkü okul, millete insan yetiştirmek için değil fabrikaya usta yetiştirmek için çalışıyor. Ruhsuz, idealsiz, inançsız bir öğretim gençliğe karakter yerine hüner verecek ve insanı elbette aşağı canlıların hizasına indirecektir. İnsanlığın gidişinde bu eşsiz geriliş inkılap diyerek adlandırılıyor. •İnsanı düşündürecek felsefe kültürü okullarda şöyle bir inkılap geçirdi: Önce metafiziğin Allah bahsi lise programlarından çıkarıldı, sonra Allah’a götürüyor diye ruh bahsi de atıldı. Daha sonra varlık üzerinde düşündürdüğü için bütün metafizik bahisleri lise felsefe programlarından çıkarıldı. İnsanı tanıtan ahlak bahsi ise felsefe programlarının ufak bir köşesine sıkıştırıldı.
Uzviyetten ilme, ilimden felsefeye, felsefeden sanata ve ahlâka ve nihayet dine yükselmemiz lazımdır.Böyle adım adım yürüyüş hasta, hem de şaşkın bir nesli Allah' a götüren yolda yeniden canlandırabilir.Bu iş bir maarif işidir ve bir neslin kurtuluşunu ancak maarifinin yükselmesinde aramak lazımdır.
206 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.