Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"MEÂL+BATILI FİLOZOF=İSLÂM" eşittir İFLAS...
Caner Taslaman’ın dini yarım ama oratoryosu fena değil… Hocası dandik olmasa daha iyi işler de yapabilir aslında… Ama dine savaş açmış bir dindarlıkla varılacak bir yer var mıdır? Tasavvuf olmayınca sanat da kaba saba oluyor; ama önemli olan olması derseniz, evet olmuş. Yaratılmışların Tekâmülü’nü yazarken, bu hususlarda popüler biri olduğu için Caner Taslaman’ı da okudum. Çok komik bir din algısı var. Tekâmül konusunda inançlı birkaç laf edecek, ama İslâm mütefekkirlerinin, mutasavvıflarının tespitlerine dönüp bakmak, onun din idrakına ters. Meâl + Batılı düşünür = İslâmoğlu dindarlığı. Lan o Batılı düşünür zaten Mevlana’dan almış o sözü; ama Mevlana söyleyince dine aykırı, Diderot söyleyince dine uygun! İşte böyle saçma bir din idrakının ürünü olan bu sanat faaliyetine de yoklukta gideri var diye tebessümle bakıyoruz. Şimdi bakın, çağın İslâm tefekkürü formülü şudur: İslâm tasavvufu karşısında Batı tefekkürünü hesaba çekmek, birinciye nüfûz ederken ikinciyi aslîleştirmek… Bu idraka eremeyen İslâmî fikir ve sanat girişimi, yarım kalmaya mahkûmdur. “Meal + Batılı filozof = İslâm”, eşittir iflâs. Çağın İslâm diyalektiğinin, İbda diyalektiğinin icapları kavranmamışsa, İslâmî fikir ve sanat, ilcaî fikir ve sanat girişimine döner. İlcaî demek kötü demek değildir; ama rastgeledir, nisbetsizdir, içinden incisi düşmüş istiridye gibidir; kıymeti az olur.
Selim Gürselgil
Selim Gürselgil
, adimlardergisi.com 11 Mart 2024
Eğer şu üç günlük dünyaya yeniden gelmek mümkün olsaydı!.. Ne yapar eder dil öğrenirdim. Shakespeare'i İngilizceden, Firdevsî'yi , Hâfız'ı ve Mevlâna'yı Farsçadan, İbn Haldun'u Arapçadan ve Montaigne ile Balzac'ı Fransızcadan okumak için. ( Lâf aramızda eski Yunanca da fena olmazdı.) Denemeler'in bölük pörçük ya da seçme çevirileri piyasada çok. Ama "tam metin" çeviriler yeni yeni çıkmaya başladı. Montaigne'i okumak ne güzel! İnsanlığın ortak hafızası sanki. Bana öyle geliyor. Ayhan M.
Reklam
Kıssadan Hisse
Yolda giderken önümdeki 200 lira düşürdü. Normalde “paran düştü” diye uyarırım, ama bu kez şeytana uydum, yerden alıp cebe attım. Evde durumu hanıma anlattım. O da “madem beleş para sinemaya gidelim” dedi. Hafta sonunda sinemaya gitmeye karar verdik. Hanım dedi ki; “Sen şimdi söz verirsin sonra cayarsın, internetten biletleri al da
Fena çocuk
Ahh ulan Yusuf mektebin duvarından atlayıp kaçma sende kuşlara taş atan sensin fena çocuklarla bir olup kızlara laf atan da sensin duvarlara fena resimler yapıp küfürler yazıyorsun yapma be Yusuf iyi şeyler değil bunlar o değil de eskiye mi döneyim istiyorsun beni de baştan çıkaracaksın sen ne fena çocuksun Orhan Veli'ye Nazireler Şiir 20: Fena Çocuk F. Gökhan Kırdağ
BELKİ HİÇ OLMAMIŞTI
Sabahın erken saatleri… Caddeler boş… Kırlangıç çığlıkları havayı bir jilet gibi kesip duruyor. Oyunbaz kargalar kaldırımlarda paytak adım geziniyor. Baygın bir ıhlamur kokusu diğer bütün kokuları bastırmış, gönlünce yayılıyor. Şehir yeni yeni uyanıyor. Binlerce evde aynı anda kahrolası alarmlar çalıyor; düşler belki de en güzel yerinden
SEZEN AKSU DİNLERKEN YAKALADIM
Merhabalar Aziz Karilerim, Nasılsınız, iyi misiniz? Bendeniz iyiyim. Zaten kötü olmam mümkün değil; WhatsApp Durumum'dan anladığım kadarıyla buraları annem de okuyor galiba. Neyse... Arkadaşlar, ben önceleri yaşlılardaki nostaljiyi bir türlü anlayamazdım. Alerji gibi, yani ne bileyim, bir tür yaşlı hastalığı gibi gelirdi bana. Sonra sonra
Reklam
Bende mi bir cinslik var anlamadım biliyorum az sabretsem olan olacak olmayan olmayacak ufak bir sabırsızlık geliyor içime, kendimce bir tarafımla inatlaşıyorum sonra bakıyorum o iş halledilmiş yada zamanı var kendimi ayıplıyorum. Başkası yapsa fena bozmuştum ama kendime de laf geçiremiyorum. Az sabret da.
Hikaye
Bağlarbaşındaki Ermeni mezarlığının karşısındaki otobüs durağında bekliyorum. Otobüs bekliyorum, yağmurun dinmesini değil! Araba sesleri öyle yoruyor ki insanı. Yağmurun polifonik seslerini işitmek mümkün değil. Karşımda mezarlık işte, en güzel bir mezarlıkta dinlenir yağmurun sesi halbuki. Ölüler bile kulak kesilir tüm sessizlikleriyle, belki
İbrahim'e mektuplar 3
21.10.2023 Cumartesi Hatırşinas'tayım. Radyoyu açmayı ihmal etmedim; yine türkü açtım, ama haberlere denk geldim. İsrail, Filistin, öfke- yeni bir şey yok. Ölmek var. Yorgunum. Bitmeyen bir yorgunlukla geçiriyorum günlerimi. Pembe renkli B12 haplarımı her gün misafir ediyorum. Bir farkı var, elbette; okulda bana iyi geliyor- hele de nöbetçi
Attilâ İlhan ile söyleşi: Çağdaşlık ile Batıcılık
Attila Bey, sizinle, Batı, Batıcılık, çağdaşlık kavramları, Türkiye yakın tarihinde bu kavramların dönüşümü, bugünkü durum, Batı’yı aşmak mı ya da onun kuyruğuna takılmak mı sorusu; bütün bunları içeren hem kavramsal, hem de tarihsel bir söyleşi yapalım istedik. Bunlar tartışılan, gündemdeki ciddi konular. Benim gündemimde 40 senedir
160 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.