Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
... kader olacak şeyleri yapmaya zorlama değil, Allah Teala'nın olacak şeyleri önceden bilmesidir.
Sen Allah yolunda doğruluğu ve istikameti iste, keramet arama. Zira seni nefsin keramet aramaya zorlar, Rabbin ise senden istikamet ister.
Sayfa 192 - Ebû Ali el-CûzcânîKitabı okudu
Reklam
Kur’an-ı Kerim Nil Nehri gibidir. Nil Nehri kendisinden istifade edenler için sudur, ondan mahrum olanlar için ise kandır.
Kim Allah'ın yerde mi gökte mi olduğunu bilmiyorum derse, kafir olur. Çünkü bu söz, Allah'ın bir mekanı olduğu düşüncesini akla getirir.
İman kalbe girdiği zaman, yok olmaktan emin olur.
Sayfa 377 - Ebu’l Hasan el-BekriKitabı okudu
İmanın Tarifi
İman, (dil ile) ikrar, (kalp ile) tasdiktir. Gökte ve yerde bulunanların imanı (yani melekler, insanlar ve cinlerin imanı), iman edilmesi gereken şeyler bakımından (yani bütün onlara inanmak yönünden) artmaz ve eksilmez. Fakat yakîn (kesin inanç) ve tasdik yönünden (yani inanışın kuvvetli veya zayıf olması bakımından) artar ve eksilir. Mü'minler, imanda ve tevhitte birbirlerine müsavidirler (eşittirler). Amellerde (ise) birbirlerinden farklıdırlar.
Reklam
Siyaseti;
Halkı dünya ve ahirette kurtulacakları yola irşad etmekle salah ve menfaatine çalışmaktır.
Allah’ın haber vermesi ezelde mâzi, hâl yahut istikbâl ile vasıflanmaz. Çünkü Allah hakkında zaman yoktur. Allah’ın verdiği haberler şimdiki zaman, istikbâl ve geçmiş ile ancak lâ yezalde (gelecekte ezelî olarak) tâallûk ettiği eşyaya göre vasıflanır.
İnsan İslâm akîdesi ile ilgili her hangi bir konuda güçlük/şüphe ile karşılaşırsa, sorup öğreneceği bir alim buluncaya kadar, “Allah katında doğru olan ne ise, ona inandım.” demesi gerekir. Böyle bir kimseyi arayıp bulmakta gecikmesi caiz değildir. Bu hususta tereddüt ederek beklemek mazur görülmez. Eğer tereddüt ederek beklerse, kâfir olur.
"Rabbinin yüzü bâki kalacaktır." Rahman/27
Sayfa 35
Reklam
"Seferde namazı kasr etmek Allah'ın size verdiği bir sadakadır Allah'ın sadakasını kabul edin". İşte bu sebepten misafir seferde dört rekat kılarsa günahkar olur. (Müslim,c.I, sayfa 478 Kitabu salâti'l müsafirin, hadis no: 686)
Azim olan Allah, doğru söyledi.
Allah dilediğini doğru yola hidayet eder.
Sayfa 112 - DİB Yayınları
Bediüzzaman Said Nursî bugün hâlâ tartışılmakta olan bir konuyu gündeme getirmişti. İnsanların dinde gösterdikleri ihmal ve gevşekliğin sebebi olarak şeriat kitaplarının Kur'ân'a ayna olacakları yerde - "mukallitlerin hatâsı yüzünden" - perde halini almış olmasını gösteriyordu Bediüzzaman. Eğer insanlar dinlerinin zaruriyatını öğrenmek için başvurdukları kitaplarda doğrudan doğruya Kur'an'a yönlendirilmiş olsalardı, kaynağın kudsiyeti onların vicdanlarını uyandıracak ve harekete geçirecekti, diyordu. Bediüzzaman'ın bu problem için sunduğu iki çözümden birisi "şeriat kitaplarını şeffaf bir tefsir suretine çevirip içinde Kur'ân'ı göstermek" idi. "Bir adam İbni Hacer'e nazar ettiği vakit, Kur'ân'ı anlamak ve Kur'ân'ın ne dediğini öğrenmek maksadıyla nazar et- meli. Yoksa İbni Hacer'in ne dediğini anlamak maksadıyla değil" diyor ve Selef-i Salihînin kitaplarını, bilhassa İmam Malik'in Muvatta'ı ile İmam-ı Azam'ın Fıkh-1 Ekber ini bu konuda örnek olarak gösteriyordu.
Sayfa 114Kitabı okudu
Dinlerin de bir iç esası bir de dışta gözüken muâmelâtları vardır. Aslında dinlerin esas mesajı burada yâni içte yatandır. Dinlerin egzoterik olanı, dıştaki düzenlemeleri, ritüelleri vb. şeyleri zamana, devre, söz konusu peygamberin özelliklerine göre değişiklikler gösterirler. Bu yüzden Fıkh-ı Ekber Şerhi’nde “Şüphesiz dinler değişir ama hakîkat değişmez.” denilmiştir.
Sayfa 15 - Sufi KitapKitabı okudu
Allah Teala bir şeydir
İnsanlar bilgi bakımından Allah Teâlâ’yı ihata edemezler.” 105[105] Yâni kullar, Allah'ın zatının künhü ile ilgili bilgiye tahammül edemezler. Anladığım anlamaktan âciz olmak da anlamaktır. Hz. Peygamber'in şöyle dua ettiği sahih bir rivayet olarak zikredilmiştir; “Senin kendini medhettîğin gibi bir sena (medih) bilmiyorum.”106[106]
342 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.