Sulara fırlatılmış bir çakıl taşı gibiydim; dalgaların dövdüğü, oraya buraya attığı, kıyıda bir yere bırakılmak üzere yuvarlanıp duran bir çakıl taşı...
Çok güzel bir tespit.
Avrupa'da zamanı olan çok azdır. Belki de hiç yoktur. Bu yüzden herkes yaşamın içine fırlatılmış birer taş gibi koşuşturur.
Reklam
Şimdinin içine fırlatılmış, orada bırakılmışım. Geçmişime yeniden dönmek istiyorum, ama tutsaklığımdan kurtulamıyorum.
Sayfa 59 - Can Sanat Yayınları 41. Baskı
"Anılarımı bugünümle inşa ediyorum. Şimdinin içine fırlatılmış, oraya terk edilmişim. Yeniden geçmişe dönmek istiyorum ama tutsaklığımdan kurtulamıyorum."
Biz aslında bir anlamı olmayan, evrene fırlatılmış olmanın verdiği rahatsızlıkla baş etmek zorunda olan, anlam arayan yaratıklarız.
"Sen çaldıkça Teodorakis Bir mor yağıyor üstüme... Dudaklarım öpüşmekten mosmor... Bir putum sanki ilahilerle denize fırlatılmış"
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.