Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
O yeryüzüne fırlatılmış bir yalnızdı. Bir kaya kadar, Bir çakıl taşı kadar, Çölde bir ot kadar yalnız.
Sayfa 170Kitabı okudu
"Biz aslında bir anlamı olmayan evrene fırlatılmış olmanın verdiği rahatsızlıkla baş etmek zorunda kalan anlam arayan yaratıklarız"
Sayfa 12 - Annem Ben ve Hayatın Anlamı- İrwin YalomKitabı okuyor
Reklam
❝ Voyager’deki mesaj, insanın içine sıkıntı verecek bir yavaşlıkla ilerliyor yolculuğunda. İnsan türü tarafından fırlatılmış en hızlı araç olmasına karşın, en yakın yıldıza varması için binlerce, onbinlerce yıl geçecek aradan. Voyager’in on yılda aldığı yolu, bir televizyon programı yayını birkaç saatte alır. Bir televizyon yayını bittiği andan itibaren birkaç saatte Voyager’i Satürn gezegeni dolaylarında yakalar, geçer ve yıldızlara doğru yönelir. Eğer uzaydaki birileri bizim televizyon yayınlarımızı duyarsa, dilerim, hakkımızda iyi şeyler düşünürler. Zekâmız son zamanlarda bize büyük güçler bağışladı. Fakat, kendi yok oluşumuzu önleyecek yeteneği bağışlamadı. Neyse ki, aramızda bu yönde ciddi çaba harcayanlar var. Zamanı kozmik perspektif içinde algılayarak yerküremiz üzerinde yaşayan her insanın hayatını kutsal sayacak bir düşünceyle örgütleneceğimizi ve ondan sonraki ilk adımı da atmaya hazır olacağımızı umut ederim. Bu, galaksilerarası haberleşen uygarlıklar topluluğunun bir adayı olma adımı olacaktır. ❞
Teknoloji çağıyla dünyaya hükmettiğini, her şeyi kendi emrine alıp, nesneleştirip kullandığını zanneden modern insan en çok nesneleşenin kendi olduğunu henüz hâlâ yeterince körleşmemişse ancak sanat eserinde fark edebilir.
Bu dünyada bulunuşumuz bir aksama yaşamadıkça tarafımızdan fark edilmez. Heidegger'e göre varlık o kadar yakındadır ki tam da bu yüzden çok uzaktaymış gibi görünür.
Uzay boş değildir; gezegenler arasındaki boşlukta her türden iri kayalar, çakıl taşları, buz topları, tozlar, yüklü parçacık akıntıları ve uzaya fırlatılmış araçlar bulunur. Uzay, aynı zamanda korkunç kütleçekimsel ve manyetik alanlarla kaplıdır.
Sayfa 125Kitabı okudu
Reklam
Modern toplum, alttakilerin yukarıdakilerden korkmakla kalmayıp, aynı zamanda onlara karşı öfke duyduğu bir hiyerarşik yapılanmanın uzun geçmişinden büyük ölçüde yararlanıyor. Toplumsal basamakları sallamaya her an hazır olarak, aslında uçsuz bucaksız düzlüklerde küçük eşitlikçi topluluklar hâlinde aylak adımlarla dolaşan atalarımızdan bize miras kalmış bir davranışı eksiksiz bir şekilde yerine getiriyoruz. Bize bıraktıkları mirasın içinde, sahip olmayanlarda olanlara kıyasla çok daha güçlü bir şekilde ortaya çıkan, adaletsizliğe karşı asimetrik (orantısız) tepkiler verme huyu önemli bir yer kaplıyor. Bir şeylere sahip olanlar kendilerini bütünüyle değiştirmedikleri sürece, gerçekten çok çalışmasına karşın alması gereken yiyecekleri sağa sola fırlatılmış olanlar, tatlı meyvelerini büyük bir zevkle yiyen bu bir avuç mutlu azınlığın karşısına dikilmekten hiç vazgeçmeyecekler. Robin Hood haklıydı çünkü hiç şüphe yok ki insanlığın en derin arzusu, refahın adil bir şekilde paylaşımıdır.
Sayfa 307 - Akılçelen KitaplarKitabı okudu
Farklı gördüğümüz ya da başka bir gruba ait olduklarını bildiğimiz insanlarla özdeşlik kurmakta ciddi zorluklar yaşarız. Aynı kültürel zemin, etnik özellik, yaş, cinsiyet, meslek ve diğer başka etmenler çerçevesinde kendimize benzer olarak tanımladığımız ve bundan da öte bize yakın olduklarını bildiğimiz eşlerimiz, çocuklarımız ya da
Sayfa 130 - Akılçelen KitaplarKitabı okudu
Dünyaya fırlatılmış olduğumuza inanıyorum. Dünyanın yüzeyinde yaşıyoruz biz. Doğa, gözlemleyebileceğimiz, ama asla anlayamayacağımız, içselleştiremeyeceğimiz bir düzenekte kendi kendisiyle barışık, kendisini sürekli yineleyerek varlığını sürdürür. Bu bize yabancıdır. Biz, Doğaya, Doğadakilere, Varlığa adlar vererek onu evcilleştirmeye, ona yakınlaşmaya çalıştık.
Sayfa 6 - Adam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.