Aşılardaki alüminyum ve formaldehit de manşetlerde yerini alarak çok sayıda insanı, çok yanlış nedenlerden ötürü korkuttu. Bu maddelerin aşılardaki seviyeleri, doğada maruz kaldığımız seviyelerin gölgesinde kalır. Alüminyum, doğada bulunan en yaygın metaldir. Havada, yediklerimizde ve içtiklerimizde doğal olarak bulunur. Bebeklerin anne sütü ya da mamalar aracılığıyla aldığı alüminyum, aşılardan alacaklarından daha fazladır. Vücudunuza giren alüminyumun büyük kısmı hızla dışarı atılır. Ayrıca formaldehit de çevremizdeki her yerde bulunur ve olağan metabolizmanın bir parçası olarak çoğu canlı organizma tarafından küçük miktarlarda üretilir. Bir armut, aşıdan 60 kat daha formaldehit içerir.
Sayfa 236 - Sabri Ülker Vakfı Yayınları
“Yeni araba kokusu, ölümün kokusudur” derdi. Annecik çocuğa, yeni arabalardaki o yapışkan ve reçine kokusunun formaldehit, yani cesetleri muhafaza etmek için kullanılan madde olduğunu söylemişti. Yeni evlerden ve mobilyalardan da bu koku yükselir. Buna ‘gaz bırakma’ denir. Yeni elbiselerde de formaldehit soluyabilirsiniz. Yeterince soluduktan sonra midenize ağrı girmesi, kusmanız ve ishal olmanız gayet doğaldır.
Sayfa 150Kitabı okudu
Reklam
Hughes, 2004'te önceki ay Sotheby'de erken dönem bir Picasso resmi için yapılan ıoo milyon dolarlık müzayedeyi takiben, Haziran ayında Kraliyet Sanat Aka- demisinde yaptığı konuşmasında yeniden saldırıya geçti. Bu meblağın, bazı Karayip ve Afrika devletlerinin gayrisafi milli hasılasına yakın olduğuna dikkat çekerek Batının sü- per
Sayfa 47 - Vakıf Bank Yayınları 1.baskı
Adından sıklıkla bahsettiğim, formaldehit molekülü okyanus tabanlarının da yapısına katılan kaolin isimli alüminyum silikat yapıdaki kilin hızlandırıcı etkisi altında 100 derece sıcaklıkta, ortama katılan ve okyanusun birincil kimyasallarından olan kalsiyum fosfat ile tepkimeye girmektedir. Bu tepkime sonucunda, 2 saat gibi kısa bir süre içerisinde 5 şekerli riboz yapısının oluşabildiği görülmektedir.
Sayfa 91
1997 yılında keşfedilen Ferris-Orgel Tepkimesi sayesinde okyanus tabanlarının pH değerinde (yaklaşık 5.5) sıvı formaldehit, sıvı formamid, suyla derişik amonyak ve yine okyanusta bolca bulunabilen kalsiyum fosfat kullanılarak 24 saat gibi kısacık bir bekleme süresi sonunda kısa bir RNA molekülü elde edilebilmiştir. Yani sadece okyanus tabanlarında bulunan kimyasallarla oynayarak ve çeşitli denemeler yaparak, genetik materyalin yapıtaşlarını üretmek, sonrasında ise bunların doğal süreçlerin etkisi altında RNA’yı üretebildiklerini görmek işten bile değildir.
Sayfa 88
Bilim adamlarının gerçeklik dünyasını kapladığı duvar kâğıdı paçavraya dönmüş. Büyük bir geneleve çevirdikleri hayatın süse ihtiyacı yok; kanalizasyonlar çalışsın yeter ki. Güzelliğin, bizi Amerika'da taşaklarımızdan kavrayan o kurnaz güzelliğin sonu geldi artık. Yeni gerçekliği kavrayabilmek için lağımları sökmek, sanatın dışkısını sağlayan idrar ve üreme kanallarını açmak gerek. Günün kokusu permanganat ve formaldehit. Boğulmuş ceninlerle tıkanmış lağımlar.
Reklam
71 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.