Putin'in Almanya günleri
Putin’in 30 satırlık resmi biyografisinde, 1975-1990 yılla­rı arasında devlet güvenlik organlarının hizmetinde olduğu yazıyor. Burada söz konusu olan, gizli servis subayı eğitimi yanında, Almanya’da geçirdiği yıllardır. Putin’in Alman­ ya’da Bonn, Dresden, Leipzig ve Erfurt’ta çalıştığı ve ara sı­ra Viyana’ya gittiği yıllar. Yani Putin, 23
Galatasaray Üniversitesi'nde Fransızca hazırlık derslerinden birine girmek üzere beş numaralı dersliği bulup en arka sıralardan birine oturdu.
Sayfa 177Kitabı okudu
Reklam
Paris’te:
Hangi Fransız'a bir şey sorsak (İngilizce soruyoruz) bize ısrarla Fransızca cevap veriyorlardı. Belki de bize öyle denk geliyordu ama yine de dil konusunda ciddi bir milliyetçiliklerinin olduğuna tanık olduk. Turizm sezonunun hiç bitmediği bir şehirde polisin, esnafın veya taksicinin çat pat da olsa İngilizce bilmediğini düşünmek saflık olurdu.
Sayfa 72 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Tarih bilincine sahip olmak kolay değil.
1937 yılında idi. Yaz aylarından biri. Doğrudan doğruya kendi kontrolündeki bir gazetede «Makedonya» adlı bir eserim tefrika ediliyordu. Bir akşam üstü başyaver Celâl Bey beni telefonla aradı, Dolmabahçe sarayına davet edildim ve saraya gidince, hemen hiç bekletilmeden, üst kata çıkarıl­dım. Bir kapı, açıldı, kendimi büyük adamın(Atatürk) karşısında bul­dum. Saygılarımı bildirince mutad bir iki nezaket cümlesi ile beni taltif etti. Sonra: — Yazını okuyorum, dedi. Hürriyetin ilân edildiği zaman küçük bir çocuk olman lâzım. Fakat tebrik ederim, o günleri iyi canlandırıyorsun. Yalnız Abdülhamid'i hiç sev­mediğin belli. Biraz durdu. Elindeki bir renkli kalemi, önünde açık du­ran kaim ciltli bir fransızca kitaba dikine vurarak düşünür gibi oldu. Ben susuyordum. Bu hal bir iki dakika devam etti. Sonra birdenbire şu sözler çıktı ağzından: — Sevme Abdülhamid'i. Gene de sevme! Fakat sakın hatırasına hakaret edeyim deme. Senin neslin biraz daha temkinli kararlar vermeye alışmalı. Bak çocuk! Şahsî kanaatimi kısaca söyliyeyim: «Tecrübe göstermiştir ki toprak­ları üstünde yaşayan insanların çoğunun ahvali meşkûk ve hudutları yalniz düşmanlarla çevrili bir büyük devlette Ab­dülhamid'in idare tarzı azamî müsamahadır(hoşgörülüdür). Hele bu idare On dokuzuncu yüzyılın son yıllarında tatbik edilmiş olursa..
Sayfa 39 - Yeni Çığır Kitabevi.
İstanbul aşığı yazar Mario Levi, 66 yaşında hayatını kaybetti.
“Benim en derin vatanım Türkçedir” diyen İstanbul aşığı yazar Mario Levi, 66 yaşında hayatını kaybetti. Vefat haberini Levi'nin de içerisinde yer aldığı Buart Sanat Atölyesi duyurdu. Yapılan açıklamada, "Canım hocamız, edebiyatımızın duygulu ve güçlü kalemi, eşsiz insan, bir tanemiz Mario Levi’yi kaybetmenin derin üzüntüsü içerisindeyiz. Edebiyata, bizlere kattıkları için minnettarız.. Tüm sevenlerine ve ailesine başsağlığı diliyoruz" ifadelerine yer verildi. "İstanbul Bir Masaldı", "En Güzel Aşk Hikayemiz", "Bir Şehre Gidememek", "Lunapark Kapandı" ve "Size Pandispanya Yaptım" adlı kitapların da aralarında bulunduğu birçok esere imza atan Levi, Türkçe'ye olan sevgisini, "Fransızca yazabilirdim. Yazsaydım da işim çok kolaylaşırdı bir dünya yazarı olmak açısından. Bunu tercih etmedim. Zor yolu seçtim belki ama kendi doğallığı içinde gelişti bu. Çünkü çocukken sokakta hangi dilde top oynamışsan, gençken hangi dilde ilk aşkını yaşamışsan, çok kızdığında hangi dilde sövmek geliyorsa içinden, o dil senin dilindir ve o dil Türkçeydi. O sebepledir ki, kendime hep şunu söylüyorum, benim en derin vatanım Türkçedir" diye açıklamıştı.
Yalnızca aynada yüzün ince­lenmesi için koca bir saat gitti. Ayrı ayrı pek çok ifade veril­meye çalışıldı yüze: Ağırbaşlı,vakur, saygın (ama hafif güleryüzlü), saygın(ama gülümsemeden,ciddi).Hiç Fransızca bilinmemesine karşın Fransızcayı andıran bir şeyler mırılda­narak aynaya karşı birkaç selam da verildi. O arada kendine hoş sürprizler yapmayı da ihmal etmedi: Kaşlarını kaldırdı,dudaklarını büzdü, hatta dilini bile çıkardı: Kısacası, keyfi yerinde birinin, gözetlenmediğinden emin bir şekilde, yalnız kaldığında yapabileceği her şeyi yaptı. Sonunda çenesine bir fiske atıp, "Şirin şey!" dedi.
Sayfa 194Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 971 ile 980 arasındakiler gösteriliyor.