"Hayır – hayır – hayır !" diye bağırıyordu biri "Hayır! Fred! Hayır!"
Ve Percy kardeşini tutmuş sarsıyordu, Ron onların yanında diz çökmüştü; Fred'in gözleri ise görmeksizin bakıyordu, son gülüşünün hayaleti hâlâ yüzünde görülebiliyordu.
Fred Alan Wolf: "Dünyayla daha çok ilgilenmeye başladığımızda onu incelemek için yeni araçlara ihtiyaç duyarız. Meselâ teleskop, yıldızları incelemek için vardır. Kuantum fiziği, beş duyumuzla tesbit edemediklerimizi anlamamızı sağlar. Atomları yakından incelediğimizde bildiğimiz fizik kurallarına aykırı bazı davranışları olduğunu fark ettik. Normalde görmediğimiz hâdiseleri anlamak için yeni kurallar koymak zorunda kaldık. Fizik, garip ve komik bir oyundur aslında..."
Fred Alan Wolf: "Örgütlü dinler, Tanrı'nın zihnini açıklamaya çalışır. En büyük mesele, bu büyük zihni açıklamak için onu sınırlandırmak zorunda kalmalarıdır. Meselâ, Tanrı'ya ulaşmak için mabedler yapmışlardır. Bu bir sınırlamadır. Tanrı'nın zihninin sadece camide veya kilisede karşımıza çıkacağını imâ eder ki, bu doğru değildir..."
- Gerçek nedir? Gördüklerimiz mi, düşündüklerimiz mi?
Fred Alan Wolf: "Gördüğümüz şahsî tecrübedir. "Gerçek" dediğimiz kavram, biz tecrübe ettiğimiz için vardır. Onu, görerek, koklayarak, duyarak veya hissederek meydana getiren biziz. Biz yoksak, gerçek de yoktur. Dolayısıyla düşünce gücüyle gerçeği değiştirebiliriz!"