Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Kur'an'ı anlayabilecek olanın özellikleri Salih ameller/ faydalı işler gerçekleştirme, yani Muhsin olma çabasında olan. (Lokman 3) İçten iman etme niyetinde ve çabasında olan. ( Bakara 18 ve Nahl 64) Allah'a gönülden / içten iman etmiş / imanını içselleştirmiş olan. ( A'la 9-10, Nahl 89, Fussilet 44, İmanın
Rüzgârlar Bulutları Aşılar
"Biz rüzgârları aşılayıcı olarak gönderdik, gökten su indirip onunla sizin su ihtiyacınızı karşıladık." (Hicr, 22) Burada kullanılan Arapça kelime, le-ka-ha kökünden gelen lakih kelimesinin çoğulu olan ve aşılamak/döllemek anlamına gelen levakih kelimesidir. Bu bağlamda aşılama, rüzgârın bulutları bir araya getirerek şimşek ve dolayısıyla yağmura neden olan yoğunlaşmayı artırması anlamına gelir. Kur'an'da da benzer bir açıklama bulunur: "Bulutları harekete geçirsin diye rüzgârları gönderen Allah'tır. Sonra o, bulutları gökyüzünde dilediği gibi yayar, bazen de parçalara ayırır, nihayet içinden yağmurun çıktığını görürsün. Onu dilediği kullarının üzerine yağdırınca da o kullar sevince boğulurlar." (Rûm/48) Kur'an'ın açıklamaları kesinlikle doğrudur ve hidroloji hakkındaki modern verilerle mükemmel bir şekilde uyumludur. Su döngüsünden Kur'an-ı Kerim'in çeşitli ayetlerinde bahsedilmektedir.¹ ¹Ilgili ayetler için bkz: Bakara, 19; Aral, 57, Ra'd, 17; Furkan, 48-49, Yasin, 34, Kaf, 9-11; Vakia, 68-70, Mülk, 30, Tarık, 11
Sayfa 27
Reklam
Hakka suresi
40. Şüphesiz o (Kur’an) hakikaten çok şerefli bir elçinin (Allah’tan getirdiği) sözüdür. 41. O bir şair sözü değildir. Siz, (hâlâ) ne de az inanıyorsunuz! 42. O bir kâhin sözü de değildir. Siz, pek az düşünüyorsunuz! 43. (O) âlemlerin Rabbinden indirilmedir. 44-45-46-47. Eğer (Peygamber) sözlerin bir kısmını (kendiliğinden) bizim adımıza uydursaydı, onu kuvvetle yakalar/onun ‘güç ve kuvvetini’ alır, sonra da onun can damarını keserdik. Sizden hiçbiriniz de buna engel olamazdı. Dipnot Bu âyetlere rağmen müşrik ve Batı­cılar’ın söylediği gibi Kur’an, ne Hz. Muham­med’in (sas.) kitabıdır ne de sözleri onun tarafından söylenmiştir; lafzı da aynen vahiyle bildirilmiştir. 48. Gerçekten o (Kur’an, günahlardan) korunanlar için bir öğüt (ve hatırlatma)dır. 49. (Fakat) biz kesinlikle biliyoruz ki içinizde (bunu) yalanlayanlar vardır. 50. Muhakkak ki o (Kur’an) inkârcılara elbet bir hasret/bir iç yarası (doğuracak)tır. 51. Şüphesiz o, kesin gerçektir. 52. O halde O büyük Rabbinin adını tesbih (ve tenzih) et.
Allah suyun önemini ve mahiyetini, Furkan suresi, 48, 49'uncu âyetlerde vurgulayarak şöyle buyurmuştur: "Biz, ölü olan toprağa can vermek, yarattığımız nice hayvanların ve nice insanların susuzluğunu gidermek için gökten tertemiz su indirdik".
Sayfa 88
Allah suyun önemini ve mahiyetini, Furkan suresi, 48,49'uncu âyetlerde vurgulayarak, şöyle buyurmuştur: "Biz, ölü olan toprağa can vermek, yarattığımız nice hayvanların ve nice insanların susuzluğunu gidermek için gökten tertemiz su indirdik
Furkan
••••• 47. O (Allah) ki geceyi sizin (sükunetiniz) için bir örtü, uykuyu bir dinlenme yapan, gündüzü de (çalışmak için) yeniden kalkış (ve yayılış vakti) kılandır. 48-49. O, (yağmur) rahmetinin önünde bir müjdeci olarak rüzgarları gönderendir. Onunla ölü (kup-kuru) bir bölgeye can verelim, hem de yarattığımız nice hayvanları ve insanları onunla sulayalım diye gökten tertemiz bir su indirdik. 50. Andolsun ki onu, (suyu) ibret almaları için aralarında (yerlere göre) çeşitli şekilde evirip çevirmekteyiz. Ama insanların çoğu, ancak nankörlükte direndi(ler). •••••
Reklam
47. Hiç şüphesiz zulmedenlere, bu (dünya azabı)ndan başka bir de (âhiret) azab(ı) vardır. Fakat onların çoğu bilmezler. 48. Rabbinin hükmüne sabret. Çünkü sen gözlerimizin önünde/ gözetimimiz altındasın. (Her) kalktığın zaman (bir topluluk içinden veya uykudan kalkınca veya namaza kıyam edince yahut Allah için davet ve tebliğe başlandığında.) Rabbini hamd ile tesbih et. Çünkü Allah Resulü (sas.) de bir meclisten kalkınca "Sübhaneke Allahümme ve bihamdik. Eşhedü enlâ ilahe illâ ente, estağfiruke ve etübü ileyk." derdi. 49. Gecenin bir kısmında ve yıldızlanın kaybolup gitmesinden sonra (sabah vakti) O'nu tesbih et (namaz kıl, sübhaneke oku).
47. Biz göğü kudret(imiz)le bina ettik. Şüphesiz onu genişleten de biziz. 48. Yeri de biz döşedik. (Biz) ne güzel döşeyiciyiz! 49. Her (türlü) şeyden çift çift (erkek-dişi, soğuk-sıcak, artı-eksi, elektron-notron, hayat-ölüm, tatlı-acı, karanlık-aydınlık gibi) yarattık ki düşün(üp öğüt al)asınız.
ZâriyâtKitabı okudu
(Melekler, İsa hakkındaki sözlerine devam ederek: "Allah) ona (İsa'ya) kitabı (okuma yazmayı), hikmeti, Tevrat ve İncil'i öğretecek." O İsrailoğulları'na (gönderilen) bir Resûl olarak şöyle diyecektir: "Hakikaten ben Rabbinizden size bir âyet (mucize) ile geldim ki size çamuru kuş şeklinde yapar, ona üflerim. (0 da) Allah'ın izniyle, hemen (canlanıp) bir kuş oluverir. Anadan doğma körü ve alacalıyı iyileştiririm, hatta Allah'ın izniyle ölüleri diriltirim, evlerinizde yediklerinizi ve biriktirdiklerinizi size haber veririm. Eğer (Allah'a) iman edenlerdenseniz, elbette bunda sizin için (benim peygamberliğimi gösteren) kat'i bir delil vardır." Âl-i İmrân 48-49.
İşte mutlak iradeden meydana gelen bu varlık alemi, gerçekten tam anlamıyla mükemmel bir birlik içerisindedir. Onda var olan her parça, o bütün içersinde düşünülmüştür Ve hepsi de birbirleriyle bir uyum sağlamaktadır. Aynı zamanda var olan her şeyde bir hikmet vardır ki, o da düşünülen bu mükemmel düzene bağlı bulunmaktadır. O, Her şeyi yaratıp, ona düzen vermiş ve yarattıklarının mukadderatını (Ve özelliklerini) tayin etmiştir. (Furkan:2) Şüphesiz ki biz her şeyi bir ölçüye göre yarattık. (Kamer:49) O birbiriyle uyum içinde yedi göğü yaratmıştır. Çok merhametli olan Allah‘ın yaratılışında hiçbir uygunsuzluk/Düzensizlik göremezsin. Gözünü çevir bir bak, bir çatlak görebiliyor musun? Sonra gözünü iki defa çevirdi(bak), göz aciz ve bitkin halde sana dönecektir. (Mülk :3-4) Oo yeryüzüne sabit dağlar yerleştirdi. Orada bereketler yarattı ve orada gıdalarını takdir etti. (Fussilet:10) Allah rüzgârları gönderir, bunlar da bulutu kaldırır. Derken onu gökte dilediği gibi yayar ve parça parça eder;Nihayet arasından yağmurun çıktığını görürsün. Allah dilediği kullarına yağmuru nasip edince, bir de bakarsın sevinirler. (Rûm:48) Ve daha bunlara benzer niceleri… Açıkça görülüyor ki, yaratılan her varlığın, varoluş amacıyla uyum içinde bulunan bir hikmeti bulunmaktadır. İlk olarak varlığın kendisinden meydana geldiği ve ikinci olarakta kendisiyle korunup bir düzen altına alındığı irade’nin, (Allah’ın emrine uygun olarak) tüm mevcûdatta Müşahade ve mülahaza edilmesi gerekir; zira hepsi de varlığa külli faydası yanında, onunla bir uyum içerisinde düşünülmüştür.  
Reklam
En'âm Sûresi / 48-49.Ayet
48. Biz, peygamberleri ancak müjde verici ve uyarıcı olarak göndeririz. O halde kim iman eder ve (kendini) düzeltirse onlara hiçbir korku yoktur, onlar üzülecek de değillerdir. 49. Âyetlerimizi yalanlayanlara gelince; onlara da, fâsık olmaları (Allah yolundan sapmaları) yüzünden azap dokunacaktır.
tefekkür
48-) Rüzgarları gönderen Allah’tır. Onlar, (yağmur yüklü) bir bulutu kaldırıp yürütür. Derken (Allah) gökte onu dilediği gibi yayar, parça parça eder. Sonuçta onun arasından yağmur tanelerinin çıktığını görürsün. Artık onu dilediği kullarına ulaştırınca, derhal onları bir sevinç alır. 49-) Halbuki onlar, daha önce o (yağmur), kendilerine indirilmezden evvel ümitlerini kesmişlerdi. “Ve in kânû”, “Ve kad kânû” anlamında tefsir edilmiştir. Diğer mâna şöyledir: “Gerçi onlar, o (yağmur) kendilerine indirilmezden evvel ümitlerini kesmiş iseler de.” 50-) İşte şimdi bak, Allah’ın rahmetinin eserlerine! Yeri, ölümünden sonra nasıl diriltiyor? Şüphesiz ki O, ölüleri de diriltecektir. O her şeye kâdirdir.
Sayfa 408 - Rûm Sûresi / 48-50Kitabı okuyor
29 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.