Kitabın kapağında da belirtildiği gibi " bildiğinizi sandığınız lüks, o lüks değil!"
Okuduktan sonra anlıyorsunuz aslında lüksün eşittir para olmadığını. Ya da sadece para olmadığını. Yoksa insanlar lükse erişmek için bu kadar çabalamaları elbette fuzuli olurdu.
Lükse herkes erişebilir mi ? Herkes erişirse lüks olur mu ? Çünkü lüks bir ayrıcalık.
Kalite lüks müdür ? Marka,kalite, lüks bağlantısı nedir ?
Lüksün doğru tanımı ve buna karşılık nerede nasıl göreceğimiz; hatta satış elçisinin davranışların etkisini küçük bir gülümsemenin etkisi, müşteri isminin neden bilmemiz gerektiğini, markanın ürün test etme gibi tehlikeleri sulara gitmeyeceğini, eski lüks yeni lüks karşılaştırması, teknolojinin lüksü etkilemesi, kadınların lüksteki konumu, minik bir ayrıntının gücünü etkisini vs daha birçok önemli bilgileri öğrenmemize yardımcı olan değerli bir kitap.
Ve en önemlisi ve beni etkileyen şeyse:
Lüksteki her şeyin bir anlamının ve bir hikayesinin olması. Hatta kendimce şöyle bir tanım oluşturdum: Lükste ürünü almıyorsunuz anlamı ve kendi yolculuğunuzu satın alıyorsunuz.
Kitabın arka kısmında dünyaca ünlü markaların lüksü tanımlamaları verilmiş. Çok azı para kelimesini kullanmış.
Ve örnek verecek olursak:
"Lüks, asla eski moda olmayan bir trenddir."
Audrey Hepburn
"Lüks, kişinin kendisine yatırım yapmasıdır."
Tiffany Co
Globalleşen dünyada lükse ilgi artmışken lüksü doğru anlamak yerinde olacaktır.
Ve son olarak
Kitap yalın halde yazılması ve konuyu doğrudan anlatması kitabı akıcı hale getiriyor.
İyi Okumalar