İtalyan polisinin yıllardır aradığı mafya babasının başucunda Jean-Paul Sartre, Albert Camus, Marcel Proust ve Gabriel Garcia Marquez gibi yazarların eserleri bulunuyordu. Yerel basında yer alan haberlere göre Pesce, polisler kendisini tutuklayarak götürürken direnmedi, yalnızca Sartre'ın "Akıl Çağı" kitabını göstererek, "Kitabı henüz bitirmedim, yanıma alabilir miyim?" diye sordu.
Zargananın ilk sayfasından son sayfasına kadar sürekli bi soru işaretiyle devam etmek ve bittiğinde bile yanıtsız kalmış sorularla başbaşa kalmak.Yazar okurun kafasında oluşan her soruya cevap vermeli mi eserinde diye düşündüm bittikten sonra.Yanıt verecekse eser yazarın istediği doğrultuda hep olmaz mı oysaki bazen susmak gerekmez mi okuyucuya
Le Monde'un Yüzyılın 100 Kitabı listesi
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Yüzyılın yüz kitabı, Fransız yayın perakendecilerinin Fnac ve Paris gazetesinin Le Monde yaptığı anketlerden çıkan, yirminci yüzyılın en iyi yüz kitabı olduğu düşünülen kitapların sınıflandırılmış bir listesidir.
Kitapçılar ve gazeteciler tarafından hazırlanan, 200 kitap
Hasan Ali Toptaş KİTAPLARI VE DİĞER GÜZEL KİTAPLARI OKUMA ETKİNLİĞİ****
“Bugünkü dünyanın uğultusu, anlamların yerinden oynadığı, araya silah patırtılarının girdiği, kalın ve rahatsız edici bir şey.”
Değerli arkadaşlar, hepinize merhabalar. Hiç lafı uzatmayarak bu uğultudan biraz olsun uzaklaşmak için sizi
20. yüzyılın en iyi 10 romanı:
1. Lolita – Vladimir Nabokov
2. Muhteşem Gatsby – F. Scott Fitzgerald
3. Kayıp Zamanın İzinde – Marcel Proust
4. Ulysses – James Joyce
5. Dublinliler – James Joyce
6. Yüzyıllık Yalnızlık – Gabriel Garcia Marquez
7. Ses ve Öfke – William Faulkner
8. Deniz Feneri – Virginia Woolf
9. Bütün Hikayeler – Flannery O’Connor
10. Solgun Ateş – Vladimir Nabokov
1000kitap'ta 3 yılım geçti, dile kolay. Çeşit çeşit insan tanıdım, tanıyabileceğim bazı en garip insanları da bu sitede tanıdım ama her şeye rağmen burada bulunması o kadar keyifli ki.
Bu 3 yıl bana pek çok konuda fayda sağladı. Pek çok değerli insan edinip, çok değerli kitap buluşmalarına katıldım. Şimdi ise amaçladığım şey aslında
1- Lolita, Vladimir Nabokov
2- Muhteşem Gatsby, F. Scott Fitzgerald
3- Kayıp Zamanın İzinde, Marcel Proust
4- Ulysses, James Joyce
5- Dublinliler, James Joyce
6- Yüzyıllık Yalnızlık, Gabriel Garcia Marquez
7- Ses ve Öfke, William Faulkner
8- Deniz Feneri, Virginia Woolf
9- Bütün Hikayeler, Flannery O’Connor
10- Solgun Ateş, Vladimir Nabokov
11- Anna Karenina, Leo Tolstoy
12- Madame Bovary, Gustave Flaubert
13- Savaş ve Barış, Lev Tolstoy
14- Huckleberry Finn’in Maceraları, Mark Twain
15- Anton Çehov’dan Hikayeler – Anton Çehov
16- Middlemarch, George Eliot
17- Moby-Dick, Herman Melville
18- Büyük Umutlar, Charles Dickens
19- Suç ve Ceza, Fyodor Dostoyevski
20- Emma, Jane Austen
21- Hamlet, William Shakespeare
Sartre, özgürlüğün bizi dehşete düşürdüğünü, ancak ondan kaçmamızın mümkün olmadığını çünkü özgürlüğün biz olduğumuzu ileri sürer.
Bu savını açıklamaya varoluşu ikiye ayırmayla başlar. Bunlardan birincisi "kendi-için" varoluştur ve tanımlayıcı özelliği, özgür olmasıdır. Bu bizizdir; insan bilinci bu kategoridedir. İkincisiyse "kendinde" varoluştur. Geriye kalan diğer her şey bu kategoriye dahildir: kayalar, çakılar, kurşunlar, arabalar, ağaç kökleri. Bu tür varolanlar bir seçim yapmakla karşı karşıya kalmazlar: Yapmaları gereken tek şey kendileri olmaktır.
Sartre'ye göre kendinde ve kendi-için kategorileri, maddeyle antimadde gibi birbirlerine zıtlardır. Heidegger Dasein hakkında yazarken onu en azından bir tür varlık olarak ele alır ama Sartre'a göre kendi-için olmak bir varlık biçimi değildir. Gabriel Marcel, Sartre'ın hiçliğini, varlığın ortasında bir "hava boşluğu" olarak tarif etmiştir. O bir "hiçlik"tir; dünya içinde vakum benzeri bir deliktir. Öte yandan etkin ve spesifik bir hiçliktir. Dışarı çıkıp futbol oynayan türden bir hiçlik.