Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.8
#buketuzuner in #kumraladamavituna sını okudum.
Kuzguncuğun o bozulmamış gündelik hayatını, hangi dinden olursa olsun insanların bir arada mutlu yaşadığı, farklı kültürlerin sentezinde çocukların o temiz saf el değmemiş dünyasını çok güzel anlatıyor. Tuna’nın kumral Ada’sı Ada’nın Mabeli(Tuna) ve yakışıklı çok zeki ve birazda kibirli Aras. Çocukluk yıllarından başlayan Tuna’nın Ada ya duyduğu temiz, saf karşılıksız bir aşk..
Tüm bunların yanında Tuna’nın geçmişi ve bugünü arasında gidip gelen bir kitap. Şu an ki yaşamda bir iç savaşın içinde kendini bulan fakat bunun bir yanılsama olduğuna inanan bir Tuna...
Tuna’nın kendi içinde ki savaşın bir iç savaşa dönüşümü.. Çocukluğunda ki karekterlerin tamda kendi istediği gibi karşısına çıkışları ve dahası...
Çok çok beğendiğim bir kitap oldu. En beğendiklerim arasında kalbimde ki yerini aldı..
224 syf.
10/10 puan verdi
Beş Şehir
10/10
1. Ankara’da hafif adımlarla başlayan yolculuk Erzurum’da derinleşiyor. Konya’nın manevi havasında biraz dinlendikten sonra Bursa’da gül kokuları arasında yolculuğunuza devam ediyorsunuz. Son durak; tabii ki İstanbul.
2.Beş şehirden hiçbirinde hayatınızın önemli bir kısmı geçmemiş. Yaklaşık 80 yıl önce yazılmış bir kitap. Neden ilginizi
Kitap, bir şiir kahramanı olarak Hızır’ın insanlık tarihi içinde kronolojik olmayan seyahatinden 40 sahne üzerine kurulu bir “mesnevî”dir. 31 numaralı bölüm ise Peygamber Efendimiz’in mucizelerinden birini; ay bölünmesi (şakk’ul kamer) mucizesini konu edinmektedir. Devamındaki bölümde ise ana konu Miraç’tır.
Bu muhteşem şiir, Karakoç’u “büyük
#okudumbitti
#MuallimNaci
#ÖmerinÇocukluğu
#40sayfa
Selam kitap canlar. 40 sayfalık minnacık bir Türk klasiği Ömer'in Çocukluğu. Kitap kapak tasarımı ile beni kendi çocukluğuma götürdü... Teyzemlerin mahallede çıkmaz sokağın sonunda aynen böyle kocaman bir kapı vardı... Hep merak ederdim o kapının arkasında ne var diye. Hiç giren çıkanı görmediğimden olacak esrarengiz gelirdi orası bana. Korkardım sanurım biraz da. Çocuk aklımla neler geçerdi aklımdan. Yıllar sonra memlekete gittiğimizde o kapının kaldıruldığını ve oradan yol açıldığını gördüğümde çok şaşırmıştım. Meğer orada insanlar yaşıyormuş oysa benim hayal dünyamda o kapının arkası vampirlerin olduğu bir başka dünyaya açılıyordu gülmeyin valla o dönem vampir hikayeleri o kadar çok anlatılıyordu ki inanmıştık bizde çocuk aklımızla..
Neyse efenim gelelim kitaba Muallim Naci tam anlamıyla çocuk ruhu ve çocuk diliyle öylesine yalın anlatmış ki çocukluk anılarını. Zaten kısacık yarım saatte bitecek bir eser. Ama alıntı yapacağım iki cümle gibi cümlelere takılıp kalırsanız banim gibi o süre biraz uzayabilir. Bu alıntı cümlesini yazar bambaşka bir şey için yazmış ama ben bu vesile ile İzmir depremini yaşayan tüm dostları bir kez daha anarak tekrar geçmiş olsun diyorum. Cümle bu anlamda çok etkiledi beni.
"Bir felaketzedeyi en fazla, teselli eden ağlatır" bu çok gerçek bir cümle. Asıl amaç o değildir ama sonuç tamda budur..
"Suphanallah! Bakınız, Alla'ın öldürmediği ölmüyor.. Üstüne taş yıkılsada ölmüyor. Demek ki bunların hiçbir tarafına taş değmemiş"... İzmirin mucize bebekleri geldi bu satırları okurken
1/10 puan verdi
Diziden kitaba
İncelememe başlamadan önce belirtmeliyim ki kitabını daha okumadım dizisi sayesinde keşfettiğim bu kitabı okuyup okumama konusuna da tam karar vermiş değilim. İncelememi dizisine dayanarak yapmaktayım. Bazı şeyleri belirttikten sonra inceleme kısmına geçersek öncelikle yazar kurgu konusu olarak kendine iyi bir yer seçmiş. Tarihi fantastik ne
16.yy'da yaşamış Fransız yazarımız Montaigne'nin yazdığı Denemeler ile karşınızdayım.Montaigne kitabın başında okuyucuya bir not bırakmış ve demiş ki:
"Okuyucu,kitabın özü benim.Boş vakitlerini bu kadar sudan ve anlamsız bir konuya harcaman akıl kârı olmaz.Haydi uğurlar olsun.":)
Her ne kadar okumamaya teşvik etse de bizi iyi ki yazmış ve biz de iyi ki okuduk:)
.
Yazarımız hukuk ve felsefe eğitimi görmüş hatta Latin ve Yunan edebiyatı ile ilgili eğitim almış.Dolayısıyla yazdığı denemelerde Latin edebiyatından şairlerin sözlerine yer veriyor(Horatius,Plautus,Seneca,Ovidius..)ve tarihteki önemli şahsiyetlerden bahsediyor.Benim dikkatimi çeken Büyük İskender'den bahsettiği satırlar ve Türk ordularındaki disiplin ve dürüst olmalarını anlattığı satırlar diyebilirim."Fatihlerin en zalimi olan Selim, Mısır'ı aldığında Şam şehrini bolluk ve güzellikle saran eşsiz bahçelere askerlerden hiçbirinin eli değmemiş;hem de kapalı değil açık oldukları halde."(Sayfa 293)
.
Nerdeyse 450 yıl geçmiş kitap yazılalı ama insan aynı insan.Kişiler farklı ama insana ait duygular,yaşantılar hep
aynı.Dolayısıyla okurken kendinize hitap eden epey cümle bulacaksınız ve altını çizme ihtiyacı hissedeceksiniz keza benim öyle oldu.
İyi okumalar dilerim,kitapla kalın
