Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Aşkta iki seçenek vardır Gidip de yaralayan Kalıp da yanan Azıcık muhabbet gerek Bu son bitmeden Anlamak gerek Hiç gelmeden. .. Geçmiş aslında geçmemiş Sadece biz ilerledik
Sayfa 125Kitabı okudu
Sezai Karakoç'un şiirinde bir temel malzeme de tarihtir. Onun şiiri tarihle içiçedir, tarihin ürpertici duyulur şiiinde. Tarih şiirde dinamik bir rol almıştır. Geçmiş zaman hiç geçmemiş gibidir sanki. Tarih kopuntuya uğramamaktadır onun şiirinde, devamlı yaşamaktadır.
Reklam
Cemal Süreya Sözleri ( Tamamını okuyun )
Neyi arıyorsan O’sun sen. Ya ümit sizsiniz, ya ümitsizsiniz. Gittiğin yola inandıysan attığın adımlardan korkma. Bir ömür bu susmalar için fazla kısa değil mi?
88. Kişinin yaşamının anlamı, 'başından geçmiş'leri de içerir, 'başından geçmemiş' ; hiç yaşamamış olduklarını da : gerçi yaşamış oldukları hep -belirli ölçüler içinde - belirleyicidir; ama, yaşamamış oldukları -hele, yaşamak isteyip de yaşayamadıkları; hayal edip de gerçekleştiremedikleri; yönelip de ulaşacak yolu bulamadıkları-, bazen, sanki, daha ağır basar- - belki, daha çok, yaşamadıklarının anlamlarından oluşur, anlamı, yaşamının, kişinin...
Sayfa 109 - metisKitabı okudu
Yaşamında, genel çizgilerinde, üç tür 'şey'le karşılacaksın:- 1) Gelip geçmiş şeyler. 2) Gelip geçmemiş şeyler. 3) Gelmeyip geçmiş şeyler. Bütün 'şey'lerin, geçmiş ya da geçmemiş, ya da hiç gelmemiş olacak. (Dördüncü durumla -'mantık' sırası içinde sonuncu olması gereken 'şey'lerle -ise, hiç karşılaşamayacaksın:- 4) Gelmeyip geçmemiş şeyler ... )
"Yaşamında, genel çizgilerinde, üç tür 'şey'le karşılaşacaksın:- 1) Gelip geçmiş şeyler. 2) Gelip geçmemiş şeyler. 3) Gelmeyip geçmiş şeyler. Bütün 'şey'lerin, geçmiş ya da geçmemiş, ya da hiç gelmemiş olacak. (Dördüncü durumla ---'mantık' sırası içinde sonuncu olması gereken 'şey'lerle--- ise, hiç karşılaşamayacaksın:- 4) Gelmeyip geçmemiş şeyler...)"
Sayfa 63 - Metis Yayınları, YAŞAM (ki) 27.Kitabı okudu
Reklam
252 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Geçmiş aslında hiç de geçmemiş. İnsanoğlunun fıtratında olanlar, nefsi yüzünden verdiği savaşlar şekil olarak değişse de mana olarak çokta değişmemiş. Yaşamını devam ettirmek adına verdiği mücadeleler başta olmak üzere; hak, adalet, varlık, yokluk, hakikati arayış günümüzde de devam etmekte ve çığ gibi büyümekte. Bir arada yaşamanın getirdiği kural ve sorumluluklar... İyi ve kötünün, av ile avcının, halk ve yönetenlerin, aç ile tokun, tabiat ve insanın arasındaki dengeyi ve bu dengenin değişimini hikayeleştirmiş İskender Pala. Sarıca'nın sorduğu sorular, babasının söyledikleri ruhun ve aklın mücadelesine; yaşadığı obanın başına gelenler, Tırnağın nefsine karşı düştüğü yenilgiler hepimize birer ders aslında. Kitap ilerledikçe ve farklı konular ele alındıkça günümüzle ilgili olan benzerlikler hem şaşırttı hem de korkuttu açıkçası. Özellikle de Tırnağın yaptıklarını okuduğum satırlarda günümüzde yaşanılanlara farklı bir aynadan tutulmuş olması korkmamın haklılığını gösterdi. İnsan ne çok şeyi değiştirebilirdi? Bir insan nasılda binlerce insana hükmedebilirdi? Yanlışı doğru gibi göstermek çok mu zordu? Güçsüze hükmetmek çok mu adildi? Hep güçlüler mi kazanırdı yoksa kötüler mi? Yoksa güçlüler hep kötüler mi? Sayfalar ilerledikçe açılan kapılarla dolu bu kitabı okumanızı tavsiye ederim :)
Akşam Yıldızı
Akşam Yıldızıİskender Pala · Kapı Yayınları · 20206,4bin okunma
Yaşamında, genel çizgilerinde, üç tür 'şey'le karşılaşacaksın: 1) Gelip geçmiş şeyler. 2) Gelip geçmemiş şeyler. 3) Gelmeyip geçmiş şeyler. ( Dördüncü durumla—'mantık' sırası içinde sonuncu olması gereken 'şey'lerle— ise, hiç karşılaşmayacaksın: 4) Gelmeyip geçmemiş şeyler...)
Sayfa 63
Reklam
"Geçmiş öyle geçmemiş ki, geleceğim hiç yokmuş gibi..." #Kırmızı oda#
Aylar da geçmiş, dururlar mı hiç... Ama bu his hiç geçmemiş, büyümemiş, koca adam falan olmamış. Yarısında durdurduğum o şarkı yeniden başlıyor hep. İçtiğimiz son kahvenin sıcaklığı gitmiyor parmak uçlarımdan. Arada kim bilir kaç sigara daha içtim, kaç sene daha söndürdüm ömrümü, ne önemi var? Öyle bir zaman yolculuğu ki, başa sarıyor her defasında. Hep yalnız bir insandımda, bunun yapayalnızlığa dönüştüğü anlarda.
143 syf.
·
Puan vermedi
Kaybetmeler üzerine...
İnsanlar; kaybede kaybede, kaybeder. Sonuna "kazanır" yazacağımı düşündünüz belki de, her iyimser yazının bitmesi gerektiği gibi. Evet yazılabilir, hatta yazayım: "İnsanlar; kaybede kaybede, kazanır." Kaybettiklerinin yerine koyduklarını kazanırlar, doğrudur. Ama yerine konulanlar da kaybedileceği için en nihai ifade yine :
Erken Kaybedenler
Erken KaybedenlerEmrah Serbes · İletişim Yayıncılık · 20219,9bin okunma
705 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
// BİRAZ SPOILER // 19. yüzyılın kasvetli Rusya'sında birçok insanın hayatını etkileyecek ve başucu kitabı haline gelecek bir eser yazıldı, Suç ve Ceza. 2 yüzyıl geçmesine rağmen hala güncelliğini kaybetmemiş bir başyapıt. Geçmişten geleceğe seslenen, insanın içine düştüğü ruh halini ve o dönemin Rusya'sının çektiği sıkıntıları mükemmel bir
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022159,5bin okunma
Bağırsak
Burada kadınların hayatı, iskambil kâğıtlarından imal edilmiş köşklere yahut kursaktan yapılmış balonlara benzer; bir darbeyle yıkılır, bir nefesle yükselir. En yüksek bir evde oturan, on on beş liralık bir geceliği kayıtsız ve umursamazca kabul eden bir kadını, bir ay sonra geceliği beş liralık bir evde görürseniz hiç şaşırmayınız. Zira niçin
Sayfa 52 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2. BasımKitabı okudu
398 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.