Yaklaşık iki asırdır müslüman kitleler kendilerini tarihin dışında, kültürel geri kalmışlık sendromuyla hareket eden özneler olarak görüyorlar. Şanlı bir geçmiş ve güçlü bir ben bilinciyle, mevcut siyasî, sosyal ve ekonomik daralma arasındaki gerilim, tepkisellik olarak ortaya çıkıyor. "Kurban edilmişlik" psikolojisi, müslüman dünyayı hem Batı hem de Doğu (Çin ve Hint medeniyetleri) karşısında umutsuzluğa, kırgınlığa, öfkeye mahkûm ediyor. Batı, İslâm dünyasının modern bir ötekisi haline gelmiş durumda. İslam dünyasının kendi değerlerine dayanan bir gelecek inşa etmesi, bu psikolojiden kurtulmasına bağlıdır.
Sayfa 20 - Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, 9. Basım (Mayıs, 2017)