Mazhar Müfit Kansu'nun anılarından:
Erzurum'dayız. Mustafa Kemal bana dönerek:
- Mazhar, not defterin yanında mı?
- Hayır Paşam.
- Zahmet olacak ama, al, gel. Bilirsin hep, "Hafızamız zayıfladığı zaman, Mazhar Müfit'in defteri çok işe yarayacak'', derim. Ancak senden bir isteğim var. Bu yazacağın sayfayı kimseye göstermeyeceksin. Sonuna kadar gizli
kalacak. Bir ben, bir Süreyya (Özel Kalemi), bir de şen bileceksin. Şartım bu. Sayfanın başına tarih at.
-Koydum efendim. 18 Temmuz 1919 sabaha karşı.
- Öyleyse yazmaya başla. "Zaferden sonra Hükümet şekli Cumhuriyet olacaktır." Bu bir. ikincisi; "Padişah ve Hanedan hakkında zamanı gelince gereken işlem yapılacaktır." Bu üçüncüsü; "Örtünme kalkacaktır." Bu ise
dördüncüsü; "Fes kalkacak, uygar Milletler gibi şapka giyilecektir."Bu anda kalem birden elimden düştü. Paşa ile zaman zaman senli, benli konuşurduk. Dedim ki:
- Darılma ama Paşam, sizin hayal peşinde koşan pek çok taraflarınız var.
Mustafa Kemal Paşa:
- Bunu zaman gösterecektir. Sen yaz. Beşincisi; "Latin harfleri kabul edilecek."
- Paşam yeter. .. Yeter. .. Cumhuriyet ilanını başarmış olalim da üst tarafı yeter.
Yanından ayrıldım. Gün ağarmak üzere idi.
Ben, bana ait olduğunu düşündüğüm her şeyi özgür bıraktım.
Bir çoğu bir daha dönmemek üzere uçup gittiler hayatımdan.
Üzülmedim...
Onlar, parçam sandığım fazlalıklarımdı !
Gidişleriyle hafiflediğimi fark ettiğimden beri sahiplenmiyorum hiçbir şeyi gereksiz yere.
"Benim" demiyorum.
Bana ait olanların, özgür bıraktığım halde
bana gelenler olduğunu biliyorum.
O yüzden, ben kimseye ne "GEL" ne de "GİT" derim.
Gelenleri Sever, Gidenleri Silerim !
Yuvam, “Beni terketme, burada geçmişin yaşıyor.” der, yol ise, “Gel ve beni takip et, ben senin geleceğinim!” Ben hem yuvama, hem de yola derim ki, “Ne geçmişim, ne de geleceğim var benim. Kalırsam, kalışımda bir gidiş, gidersem, gidişimde bir kalış olacaktır. Sadece sevgi ve ölüm her şeyi değiştirir.” ✨
-Halil Cibran, Aforizmalar
Sen bana gelirsen öyle sıradan bir geliş olmaz o
Bahar gibi gelirsin bana
Sen benim yüreğime düşen ilk cemresin
Hemen kandım o yüzden açtım çiçeklerimi
Ya bana bahar gibi gel ya da giderken ardına bile bakma
Yalancı cemreymiş derim solarım..
Hasat kırarım...
Eyvah, ne zaman ki hatırlarım,
Bir daha asla göremeyeceğim,
Yasını tuttuğum bu kadını;
Zihnim bir keder deryasını,
Döker gönlümün orta yerine,
Derim, “Ey ruh, git, bekleme,
Kederdir kaderin bu âlemde,
Mahveder seni her bir ânında,
Sokar korkunç fikirleri aklına.”
Sonra dilim Ölüm’e seslenir
Ki bana sıcak bir meceldir,
“Gel bana,” derim, aşk ile,
Hasetim var tüm ölenlere.
Ben bazı anlar dururum durur düşünür seni özler seni bekler cenaze evlerini mezarlıkları kör şeytanı bu işte bana yardımcı olacak tüm herkesi ararım..
seni özler seni bekler seni düşünür seni bekler şu işi halledelim mi artık derim. O şehirdeki hava sıcaklıklarına bakarım. Düzenlemeleri yapmak işi ayarlamak yeni bir eve taşınmak için bütçem
Bu karanlık, bu uzun kış gecelerinde...
Soğuk, buzdan bir perdeyle süslerken camı,
Dolaşırken birçok siyah gölge odamı,
Damarımda kurşunlaşıp donarken kanım;
Yine seni düşünmekle geçer zamanım...
Bu kimsesiz... Bu mahzun kış gecelerinde...
Serpilirken pencereme avuç avuç kar...
İçerimde hicranlardan bir nehir akar...
Karların da lambam gibi rengi
Sen bir aysın ben kara gece
Gel derim gel derim gel derim
Ben bozkırım sen yağmursun
Gel hadi gel hadi gel hadi
Kuru dalım bana da çiçek
Ol hadi ol hadi ol hadi
SEN BİR AYSIN ~ Sevcan Orhan