Kanes edebiyat yarısması roman ödülü almış bu kitap, 1900’lü yılların savaş ve kaosları içinde hem bir subay hem de gizli mahlâslarla yazılar yazan bir yazar olan kahramanımız, hayatının otuz beş yılını özetliyor ve aktardığı hikâyelerde bahsi geçen yazarlar (Halide Edip, Ömer Seyfettin, Falih Rıfkı, Yakup Kadri) ile olan anıları gayet iyiydi. Bu arada müellif yazar demek. Hikayelerde bahsi geçen yazarların tamamı -kendi de dahil 1880 kuşağında doğmuştur. Eser, bana çok samimi geldi nedense. Edebiyat mezunu olduğum için midir nedir kanım kaynadı. :) Olaylar ve yazarlar gözümde canlandı resmen. Yazarımız son derece akıcı, sade bir dille kaleme almış.(Tabii bazı yerlerinde eski kelimeler vardı ama çok zorlayıcı değildi. Kelimelerin anlamlarını biliyordum.) Sanırım bundan ötürü de hemencecik bitiverdi.Ben eserin biraz daha uzun olup sonunun böyle olmamasını isterdim sadece.Onun dışında sevdim diyebilirim. :) Son olarak arka kapak tanıtım yazısından bir alıntı bırakayım:
“Evet, bir müellif sonsuz mevzuda yazabilir. Lakin geriye dönüp baktığımda ben, şimdi kalemimi ne ile meşgul edeceğimi kestiremez haldeyim. Tek tesellim, bilfiil aralarında olamasam da; Yakup Kadri, Ömer Seyfettin, Falih Rıfkı ve henüz tanımama rağmen kaleminin zarafetini her satırda hissettiğim, Halide Edip gibi Tanrı'nın bizleri seçerek bir araya getirdiği işte o Müellifler Zamanı’nda dünyaya düşmüş olmak...”
Mehmet Y. bu kadar ticari imkansızlık ve zor koşullar içinde kıvranan edebiyat
