~ Wilhelm Wundt'un 1879'da Leipzig Üniversitesi'nde dünyanın ilk deneysel psikoloji laboratuvarını kurması, psikolojinin gerçek bir bilimsel ders konusu olarak tanınmasını ve daha önceleri keşfedilmemiş araştırma alanlarında yeni bir çığır açmasını sağlamıştır.
~ Yunan'da "ruh" ya da "zihin" anlamına gelen
Geştalt değişim kuramı, her ne kadar olmak istediğimiz kişi şekline gelmeye çalışsak da, aslında o kadar da aynı kalacağımızı, değişimin çok hızlı gerçekleşemeyeceğini belirtir. Beisser (1970), farklı olmaya çalışarak kendimizle ilgili bir şeyi değiştiremeyeceğimizi ifade eder. Beisser'in paradoksal değişim kuramına göre, olmadığımız gibi olmaya çalışmak yerine, gerçekte ne olduğumuzun farkına vardığımız zaman değişiriz. Danışanların, olmaları gerektiği gibi olmaya çalışmak yerine şu anki konumlarının mümkün olduğunca farkında olmaları önemlidir... Bu farkındalık, danışanın, kişiliğinin kendisine yabancılaştığı kısımlarını tekrar kabul etmesine ve bunları yeniden sahiplenmesine olanak verir.
Geştalt kuramı benim derste gördüğüm bir kuramdı. Algıyla alakalı bir konu. Psikolojiye de oldukça ilgim vardı ve metis yayınlarında bu kitabı görünce hemen aldım. İyi ki de almışım.
Geştalt üç yahudi bilim insanı tarafından algı üzerine araştırmalar yapılan ama ikinci dünya savaşından dolayı Almanya'dan Amerika'ya göç eden ve dil yetersizliğinden dolayı çalışmalarına devam edilemeyen ve kimsenin de tekrar ele almadığı bir kuram. Yıllar sonra akademisyen Esra Mungan geştaltı tekrar ele almış, öğrencileriyle birlikte araştırmalar yapıp genel itibarıyla derleyip toplanıp kitap haline getirmiştir.
Geştaltın 3 ana ismi: Wertheimer, Köhler ve Koffka'dır. Bunların öne sürdüğü 5 ilke vardır: Tamamlama, yakınlık, devamlılık, benzerlik, şekil-zemin. Bunların her biri üzerine yazılan makaleler ve uygulanan deneyler anlatılmış. Çok uzun olacağı için ben yazmayacağım -birkaçının videosunu çektim-
Herkesin anlayacağı bir kitap değil. Kolay okunacak bir kitap hiç değil. Araştırma yazıları, deneyler, makaleler okumayı seviyorsanız okumanızı önereceğim bir kitap. Okurken geştaltın psikolojinin bir alt alanı olduğunu, şu an da nöropsikolojide çok yararlanılan bir kuram olduğunu unutmamak gerek.
Max Wertheimer (1880-1943)
Müzik üzerine araştırmalar yapan ve bir komşunun radyosundan Hitler’in konuşmasını duyup ailesinin böyle bir adamın yönettiği bir ülkede yaşayamayacağına karar verip taşınacak kadar sıra dışı hareket edebilen ilginç bir psikologdur Wertheimer. Geştalt psikolojisinin babasıdır. Kuram daha sonraları Köhler ve Koffka tarafından geliştirilmiştir.
İşte buradan hareketle son yıllarda çocuklara önce cümle, sonra kelime ve en son harf öğretilmektedir. Çünkü i-a-l başkadır, Ali başkadır.
Geştalt terapinin temel amacı, farkındalık ve beraberinde daha fazla seçenek oluşturmaktır. Farkındalık çevreyi bilme, kendini bilme ,kendini kabul etme ve ilişki kurabilmeyi içerir.
Burada Geştalt terapinin tamamlayıcı parçası olabilecek altı hayati yöntemsel bileşen şöyle sıralanabilir: (a)deneyimlerin sürekliliği, (b) burada ve şimdi ,(c)paradoksal değişim kuramı ,(d)deneyim, (e)otantik etkileşim ve (f) danışanla terapötik süreç içinde teşhis ve değerlendirmelerde bulunma.
Geştalt terapide enerjinin nerede olduğuna, nasıl kullanıldığına ve nasıl engellenebileceğini büyük önem atfedilir. Engellenmiş enerji ,direncin bir diğer türüdür. Vücudun bazı bölgelerinde gerilme, duruş, vücudu gergin ve kapalı tutma, derin nefes alamama ,konuşurken ilişkiden kaçınmak için insanlara bakmama, duyguları frenleme, duygularını bastırma ve kısık sesle konuşma gibi belirtiler ile açığa çıkabilir.
E. Polster ve Polster Geştalt terapide karşı çıkılan beş ana direnci şöyle tanımlar: içselleştirme, yansıtma ,geriye dönme, sözünden dönme ve kavşak noktası.
Şekil arka plandan ,zeminden ,çıktığı halde tamamlanmamış ya da çözümlenmemişse, bireylerin ,küskünlük, öfke, nefret, acı, kaygı, keder ,suçluluk ve vazgeçme gibi açığa vurulmamış duygularında kendini gösteren bitirilmemiş işleri kalmıştır.
Geştalt terapistleri danışanın içinde bulunan anla ilişki kurumasına yardımcı olmak amacıyla "ne" ve "nasıl" sorularını, nadiren de "neden" sorusunu sorarlar.
Şimdiki zaman geştalt terpideki en önemli kavramlardandır .Geştalt yaklaşımının temel katkılarından biri, içinde bulunulan anın değerini anlamayı ve onu tam anlamıyla yaşamaya verdiği önemdir.
Şekil oluşturma süreci : Bir grup geştalt terapisti tarafından görsel algılama alanından türetilen şekli oluşturma süreci, bireyin çevreyi değişik biçimlerde nasıl gördüğünü açıklar
Alan kuramı: Geştalt terapi, alan kuramına dayanır. Alan kuramının temeli, organizmanın sürekli değişen alanın bir parçası olarak kendi çevresi veya kendi ortamı içerisinde ele alınmasıdır. Geştalt terapi; her şeyin ilişkili olduğu, sürekli değiştiği ve birbiriyle bağlantılı olduğu ilkesini temel almaktadır.
Geştalt terapi kuramının bazı temel ilkeleri kısaca açıklanmıştır: bütüncüllük, alan kuramı, şekil oluşturma süreci ve organik kendi kendine düzenleme .