Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gülay

Bakışsız suratların virajlarını dönen gözlerim sessizlik duvarında ölümcül bir kaza yapmak üzere. Bir gardiyan gibiyim odadaki insanların arasında, çığlık atmayı bilen bir gardiyan. Sessizlik, küskünlüktür diye düşündüm. Belki de onlar aşk olduğunu düşünüyorlar. -Yekta Kopan
Sayfa 13
Reklam
Buna karşın bütün zayıflığımızla ve hantallığımızla sadece ilerlemeye çalışırsak, bizim zorlanmadan ve rüzgara karşı yaptıklarımızla, başkalarının yelkenleri ve kürekleriyle yaptıklarından daha fazla ileri gideriz ve eğer, insan başkasıyla eşit ya da ondan ileride koşuyorsa ancak o zaman kendi varlığını hisseder.
İnsan doğasının sınırları var; sevince, sıkıntıya, acıya belli bir dereceye kadar dayanabilir ve bu sınırı aştı mı tükenir. O halde insanın güçlü ya da zayıf olmasını tartışmıyoruz, aksine konumuz onun maddi ya da manevi acılara ne ölçüde katlanabileceği. Ve yaşamına son veren birine korkak demekle amansız bir ateşle ölen birine korkak demek arasında fark olmadığını düşünüyorum. Hayatın alışılmış döngüsünü hiçbir mutlu devrimin yerine koymaya gücünün yetmeyeceği, bir daha kendi ayakları üzerine duramayacağı, güçlerini yitirmesi ve dış etkilere açık kılınması aracılığıyla doğaya saldırılmasına ölümcül hastalık dediğimizi kabul edersin. O halde dostum bu söylediklerimizi "ruh" üzerinde uygulayalım. Kendi sınırlanmışlığı içindeki insana bir bak, duygular onu etkiler, ideler onda iyice yer eder, en sonunda gelişen bir tutku onun bütün sakin düşünme gücünü alıp götürür ve onu yok eder. Nasıl, sağlıklı biri yatağında yatan hastayı gördüğünde kendi güçleri ona en ufak bir fayda sağlamazsa, kayıtsız aklıbaşında biri talihsizin durumunu gördüğünde onunla konuşması boşunadır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Siz aklıbaşında insanlar; siz öyle kayıtsız, öyle dışında duruyorsunuz ki, sarhoştan yakınıyor, deliyi aşağılıyorsunuz, bir papaz gibi davranıyorsunuz, sizi onlardan biri yapmadığı için tanrıya şükreden bir yobaz gibisiniz. Ben birçok defa sarhoş oldum, tutkularım deliliğe çok yakındı ve her ikisi de beni pişman etmiyor; çünkü yığınların düşündüğü büyük, inanılmaz etkiler yapan sıradışı insanların, eskiden beri sarhoş ve deli olarak haykırmak zorunda olduklarını kavrayabiliyorum. Günlük yaşamda da neredeyse her birimiz için, yolumuza çıkan özgür, asil, beklenmedik olayları gerçekleştiren birine "bu adam sarhoş, bu deli" dendiğini duymak dayanılmaz bir tavır.
"Bitirmek istemiyorum ama belki de sürdürdüğüm bitmiş bir şeydir?" diye bir cümle okudum bir gün Oruç Aruoba'dan. Neden birbirimizleyiz sahi? Tek kalmayı denemeyip tahammül de edememek mi? Başaramamış mı olunur sonsuza dek sürmezse? Alışkanlık mı artık bu rutinler? Elindeki kıymete mi biniyor yitirince? O kadar emek boşa mı gitsin? Acıdan, keyfini sürmeye sıra mı geliyor? Buna "batık sermaye yanılgısı" deniyor. Bir bilgi bir anda on yıllık terapi etkisi yaratıyor ve bu defa son oluyor. Öğrendiklerimi hayata geçirebildiğim için kendime şarap ısmarlıyor, bunu kutluyorum. Artık bitirebiliyorum. Çünkü bazı şeyler yarım kalır, bu da bitmiş olmanın bir şeklidir. -Vardal Caniş
Reklam
Gülay
Bir kitabı okumaya başladı
Kafa Dergisi - Sayı 105 (Haziran 2023)
Kafa Dergisi - Sayı 105 (Haziran 2023)Kafa Dergisi
8.4/10 · 128 okunma
Gülay
Bir kitabı yarım bıraktı
Prens
PrensNiccolo Machiavelli
7.9/10 · 14,7bin okunma
İnsan hayatının sadece bir rüya olabileceğini birileri daha önce düşünmüşler, bu duygu beni daima sürüklemiştir. İnsanın etkin ve araştırmacı güçlerinde saklı sınırları kavradığımda, her işin zavallı varlığımızı sürdürmekten başka bir amacı olmayan ihtiyaçlarımızın tatminine yönelik olduğunu gördüm. Üstelik araştırmanın belli noktalarındaki durgunluk, sadece düşlenen bir tevekküldü. Arasında tutsak olduğumuz duvarlara renkli şekiller ve aydınlık görüntüler çiziliyor. Wilhelm! Tüm bunlar beni suskunlaştırıyor. Kendi içime kapatıyor ve orada bir dünya buluyorum! Yeniden bilgiden çok sahnelemenin ve hayat dolu gücünün karanlık tutkusu beliriyor. Orada her şey bilincimden çıkıyor ve sonra öylece dalgın bir halde, dünyaya gülümsemeye devam ediyorum. Çocukların "Neyi, niçin istediklerini bilmedikleri" hususunda bütün iyi eğitilmiş öğretmenler ve eğitmenler hemfikirdir, ancak yetişkinler de çocuklar gibi yeryüzünde nereden gelip nereye gittiklerini bilmeden dolaşıyorlar. Onlar da, çocuklar gibi gerçek ereklerini bisküvi, çörek ve kızılcık sopasıyla yönetilerek öğreniyorlar, bu somut gerçeği sanırım kimse kabul etmek istemiyor.
Gülay
Bir kitabı okumaya başladı
Genç Werther'in Acıları
Genç Werther'in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe
7.9/10 · 120,5bin okunma
Her değişim, daima bir başka krize eklenecek bir şey bırakır.
Reklam
Gülay
Bir kitabı yarım bıraktı
Yaşam Bilgisi
Yaşam BilgisiAlfred Adler
8.2/10 · 604 okunma
68 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig
8/10 · 224bin okunma
144 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Kendine Ait Bir Oda
Kendine Ait Bir OdaVirginia Woolf
7.7/10 · 37,8bin okunma
97 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.