Marksizm insanların maddi yaşamlarını üretir ve yeniden üretirken birbiriyle girdikleri toplumsal ilişkilerin bilimsel-eleştirel analizini temel alır. Kapitalist toplumdaki herhangi bir sürecin analizi, kapitalist üretim ilişkilerinden başlamak zorundadır. Yalnızca neyin ne kadar üretildiği değil, kimler tarafından (toplumsal emek) kimlerin çıkarı
Gıda konusu kadar tüm insanlığın fikir sahibi olduğu başka bir konu daha var mıdır ? Kuantum Fiziği üzerine bu kadar konuşulmaz, çünkü insanlar bir şekilde bu konuda bilgi sahibi olmadığını düşünür. Durduk yere muhabbeti açılmaz, söylentiler hızla yayılmaz. Ama gıda
mühendisliği kapsamı içine giren şeyler bipki Futbol, havaların nasıl gittiği, falancanın oğlunun kimle evlendiği konuları gibidir. Din ve tıp gibi, gıda bilimi ve teknolojsi de ağızda gevelenerek gerçeğinden koparılmış ve düzeltilmesi mümkün olmayan hurafelerle iç içe yaşanır bir hale gelinmiştir.
Uzun süredir kitaplağımda okunmayı bekleyen içerisinde teorik bilgilerin yoğunlukta olduğunu düşündüğüm bir kitaptı. Ancak bir gıda mühendisi dışında ya da bu bölümle hiç ilgilenmemiş bir insanın bile anlayabileceği bir dilde yazılmış. İçerisin de doğru bildiğimiz yanlışlar, yanlış bildiğimiz doğrular ve daha bir çok konuyu barındırıyor. Bir Gıda Teknolojileri mezunu olarak severek okuduğum bir kitap oldu.
Ne iş yapacağını bilecek kadar kitaplardan,filmlerden,bloglardan,dünyadaki akımlardan,önemli kişilerden ilham alıp kendini geliştirenler zaten bir süre sonra serbest çalışacak özgüveni kendilerinde buluyorlar.
Ken Robinson'un dediği gibi "Tüm dünyada eğitim sistemlerinin tek amacı üniversiteye öğrenci yetiştirmektir Ve akademik kariyer yapan kişiler genellikle kendilerini insanın vardığı en üst yaşam formunda kabul eder. Üniversitenin güvenli ortamında kalmışlar ve kendilerini garantiye almışlardır. Oysa profesörlük sadece başka bir yaşam biçimidir; toplumun olabildiğince fazla çeşitte insana ihtiyacı vardır."