Gilliatt uyuyan erişilmezi düşünüyordu. Bu erişilmez öyle yakın ki, hayalinin eli altında gibiydi. Uyuyan kızı, kendisi gibi şimdi hayallere dalmış olan erişilmez kızı düşünüyordu; gözlerini yummuş, yüzü elinin içinde bulunan uzak, ele geçirilmez kızı aklından geçiriyordu; kusursuz yaratığın uykusunun esrarını, bir hayalin görebileceği rüyaları düşünüyordu. Daha ötesini gözlerinin önüne getirmeye cesaret edemiyordu; gene de düşünüyordu.