Boğuk bir bakışın oluyor senin Bir girdap derinliğinde kayboluyor gibiyim.. Yok gibi yaşamak bu kalkıp kurtulmak gibi kalabalıktan Durma bana türkü söyle Anadolu olsun Susuz dudak gibi çatlak olsun Karanfil gibi olsun kara çiçek gibi solgun yüzün Durmadan akıyor kalbim ayaklarına bana karanlık bakma Ağıyorum bir karanlık karayel saçlarına Çekme ülkemden nar yangını gözlerini Beni bu kentten kurtar beni yalnız ko git beni Arıyorum arıyorum o ilk çağ ırmaklarında sedef ellerini.. (Erdem Bayazıt - Yok Gibi Yaşamak) youtube.com/watch?v=cEQcSms...
“Ne zaman ki hikayemi bitirip sustum, artık bir girdap değil, durgun bir suydum.”
Hakan Günday
Hakan Günday
Reklam
Demek ki insanlığa dair hiçbir şey güvenilir ve kalıcı değildir. Her şey hayatın değişimlerine uyarak, Euripos'un {Eğriboz} suları gibi girdap halinde bir aşağı bir yukarı akar durur. Hayat denilen oyunun bazen öznesi, bazen de nesnesi olur. Bu istikrarsız akış ve hareketle bu düzensiz gelgit ve değişim dünya var oldukça hiç durmayacak.
Ne zaman ki hikâyemi bitirip sustum, artık bir girdap değil, durgun bir suydum.
Girdap! Sensizliğe yolculuğumun her adımı. Girdap! Uçurumda ki ruhumun sende kalan yarımı…
Abdulrahim Arslan
Abdulrahim Arslan
10.12.2021
Hayatım altüst olmuştu. Kendimi virane olmuş bir şehir gibi hissediyordum. İçimde kocaman bir hiçlik oluşmaya başlamıştı. Ve bu hiçlik, tıpkı bir girdap gibi her gün gittikçe büyüyor ve büyüdükçe derinleşerek içine çekiyordu. Çevremdeki bütün insanlar, nesneler tüm canlılığıyla her an bir devinim halindeyken, ben ise sürekli oluş halindeki hareketlilik akıntısına karşı tıpkı sert bir kaya gibi, olduğum yerde çiviyle çakılmış gibi, hareketsiz bir biçimde kayıtsızca duruyordum. Ağzımdan ne anlamlı-anlamsız bir söz çıkıyordu ne de yüzümde ve davranışlarımda yaşama ait bir ifade beliriyordu. Hayat ile tüm bağlarım sonsuza dek, bir daha onarılması mümkün olmayacak kesinlikte kopuvermişti. İyi, güzel, heyecan ve mutluluk verici tüm hazlarım körelmiş, yalnızca vicdan azabının verdiği o dayanılmaz acılar; adeta yeni doğmuş bir bebek gibi olağanca canlılığını koruyor, gözlerinde dehşet, sözlerinde alay ve hakaretlerle elindeki kırbacıyla vücuduma sert darbeler indiren zalim bir efendi gibi bedenimin ve ruhumun en derinliklerine dek hükmediyordu.
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.