"Sonra mutfağa gittim ve buzdolabını açıp uzun uzun içine baktım. Niye kalkıp mutfağa geldiğimi bile unutmuştum. Dolabı kapatıp tekrar yatağıma döndüm. Gün doğana kadar birbirinden alakasız yüzlerce düşünce geçti kafamın içinden. Erken yatayım dediğim bir gece daha sabaha kadar uyumadan bitti böylece."
Geçenlerde oğlum Andrew ile birlikte doğum günü partisi için dondurma almak üzere mahallemizdeki dondurmacıya gittik. Dükkân; kimi dondurma, kimi sütlü muz, kimi de daha karmaşık şeyler sipariş eden müşterilerle doluydu. Tezgâhın arkasındaki lise öğrencisi satıcı kız yorgunluktan bitmişti. Elinden geldiği kadar hızlı çalışıyor, ama acele
Reklam
55 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Halil Cibran-Ermiş
Hayata dair her şeyin kısa ve öz bir biçimde anlatıldığı ama derinliklerine indiğinizde sayfalarca yazı çıkabilecek düşüncelerin yer aldığı baş ucu kitabı.. 54 sayfaya sahip bu kitabı 3 günde bitirdim. Ölüm, zaman, aşk, adalet, iş, çocuk, dost aklınıza gelebilecek her genel başlıkla ilgili tavsiye ve kimi zaman eleştiriler yer aldığı için her başlıkta durup düşündüm, maziye gittim, geleceğimi düşündüm ve sonra tekrar şu ana döndüm. Tekrar tekrar okunup aklımızda yer edinmesi gereken nadide bir eser... Bana yeni bir ben kazandırmış olabilir kesinlikle tavsiye edilir. İyi okumalar
Ermiş
ErmişHalil Cibran · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202371,1bin okunma
Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramımızın 100. Yılı Kutlu Olsun!
Doğdum... Seni tanıdım. Senin ilklerinle büyüdüm, Yeni nesillere seni anlattım. Sana düşman olanlara inat; Hep senin yolundan gittim. Bir gün bile tereddüt etmedim. Hiç yolumu şaşırmadım. Yolum, senin yolundu. Çünkü; Sen benim küçücük yüreğimde, MAVİ GÖZLÜ BİR DEVDİN!
Ne demek aramızdan ayrılır, hâlâ aramızda kendileri..
“Babam 1986 yılında Bodrum’da oturmaya karar verdi. Daha doğrusu 6 ay İstanbul’da, 6 ay Bodrum’da yaşamak istiyordu. İlhan Berk’in de yardımıyla küçük bir yer aldılar ve 1986 mayısında annemle Bodrum’a gittiler. Büyük bir keyifle evin bütün eksiklerini giderdiler, eve eşya aldılar. Çok heyecanlıydı. Burada şiir yazmak, çalışmak istiyordu. 15 gün sonra da ben ve o zaman 6 yaşında olan kızım Emine onları Bodrum’da ziyarete gittik. Her şey çok güzel ve heyecanlıydı. Ancak iki gün sonra babamın beyin kanaması geçirdiğini fark edip İstanbul’a döndük. Ameliyata alındı. Ama maalesef kurtarılamadı.” (Kızı Nuran Birol) Cansever 28 Mayıs 1986’da aramızdan ayrılır.
"Ben Orhan Veli, 1914'te doğdum. Bir yaşında kurbağadan korktum, iki yaşında gurbete çıktım, yedisinde mektebe başladım; dokuz yaşında okumaya, on yaşında yazmaya merak saldım. On üçte Oktay Rıfat'ı, on altıda Melih Cevdet'i tanıdım. On yedi yaşında bara gittim, on sekizde rakıya başladım. On dokuzunda sonra avarelik devrim başlar. Yirmi yaşından sonra da para kazanmasını ve sefalet çekmesini öğrendim. Yirmi beşte başımdan bir otomobil kazası geçti. Çok aşık oldum, hiç evlenmedim. Ben Orhan Veli."
Sayfa 8 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.