Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Aşk nedir ki? Belki bir dudak tiryakiliği. Bulutsuz bir göğe içimizi çizmek belki. Küçük bir el, ipek dalgası ya da kaygılı bir ses; çözüp çözüp bağlıyor kaygılı yanlarımızı. Hayatın tarihi de böyle bir şey Frida. Temiz yüzlü bir çocuktan doğuyoruz, sonra bütün defterleri denize atıyoruz. Ağzımızda soğuttuğumuz bütün sözleri unut Frida. Onlar ki zamana açılan koridorda bir çınlama sesi. Geçmişin aklını karıştırıyoruz ve hiç ummadığımız yerden kırılıyor kalbimiz. Gece ve keder, iki kere ter..." Diego Rivera
gök çoğalınca göğe açılan göz kapanınca beni duyacak, anlamayacaksın..
Reklam
Gök çoğalınca Göğe açılan göz kapanınca Beni duyacak, anlamayacaksın..
Sayfa 116Kitabı okudu
“Eûzü bi kelimatillahi't-tammati min şerri ma haleka ve zerae ve berae ve minşerri ma yenzilü minessemai ve min şerri ma ya'rucu fiha ve min şerri fitnetilleyli vennehari ve min şerri külli tarikın illa tarikan yatruku bihayrin ya Rahman.” "Bütün yaratıkların şerrinden; gökten inen ve göğe çıkan her şeyin şerrinden; gecenin ve gündüzün fitnesinden; hayra açılan yollar hariç bütün yolların şerrinden, Allah'ın kusursuz kelamlarına (âyetlerine yani Kur'an’a) sığınırım. Ey Rahman olan Allah'ım (beni muhafaza eyle)."
El dediğin göğe açılmalıdır;göğe açılan ellere çamur bulaşmaz.
Sayfa 240Kitabı okudu
Gök
Gök çoğalınca Göğe açılan göz kapanınca Beni duyacak anlamayacaksın.
Sayfa 116Kitabı okudu
Reklam
Ve ben karadan geldim ama denizi üstlendim Denizi yüklendim adeta denizle evlendim Denizle yaşadım denizle öldüm Öldükten sonra denizin gözlerini gördüm Denizden denize yükseldim Birliğin şarkısını işittim dinledim derinliklerinde Sedeflerinden yapılmış İstanbul camilerinin taşları Beyaz güvercin kanadı köpüklerinde kubbelerini gördüm
Sayfa 41 - Diriliş Yayınları 7. Baskı 2016Kitabı okudu
Gök çoğalınca Göğe açılan göz kapanınca Beni duyacak anlamayacaksın
Sayfa 116 - Beyan Y.
Osman bey' in ruyası
Şeyh Edebâli Efendimizin mübarek katında, hayırlı perşembeyi, hayırlı cumaya bağlayan gece, bir düş gördüm. Şeyh Edebâli Efendimizin mübarek kucaklarından bir ay doğdu, parıltısı karanlığı çalkadı çıktı, yükseldi, orak biçimindeyken dola dola sini değirmisine döndü. Dünyayı nura boğdu. Öyle ki, gözler kamaşıp bakmaya güç yetesi kalmadı. Baktım ki, sizin Osman Bey'iniz de iki dizi üstünde sağ yanındadır ve de tespihe girmiştir. Gökleri bezeyen ay, inip geldi, göğsüne yaslandı, gövdesine karıştı. "Aman nedir, ne hikmettir?" dememize kalmadı, ayın gömüldüğü yerde bir fidan belirdi, yeşerip büyüdü, göklere dal budak saldı. Toprağın, denizlerin yüzünü kapladı. Kaf dağlarının ve de Toros dağlarının ve de Atlas dağlarının ve Hosma dağlarının doruklarını gölgesine aldı. Fırat ırmağını, Dicle'yi, mübarek Nil'i, Frenk içindeki coşkun Tuna'yı kavradı. Uçsuz bucaksız çöller, bozkırlar, çayırlı çemenli ovalar, sahralar, yedi denizler ve de ağaç denizinden nişan verir derin ormanlar, uzakların parlak gümüş kubbeli, göğe baş çekmiş kuleli, Firavun çağından kalma nice nice anıtlı nice kentler geldi, hep bu ağacın altına sokuldu. Bize hayret elverdi. "Neyin nesi?" demeye kalmadan, bir esinti çıktı, yürekten sıkıntıyı, vesveseyi sürüp çıkaran yedi cennet yeli... Kendime geldim, sabaha kadar düşündüm, yazdım çizdim. Sabah namazından sonra, Şeyh Edebâli Hazretleri'ne düşümü açıp danışayım dedi, elini kaldırıp susturdu, "Gerekmez, sana açılan bize de göründü. Tanrı işaretidir" buyurdu. Beyinize büyük devlettir ve de büyük müjdedir.
Gök çoğalınca Göğe açılan göz kapanınca Beni duyacak anlamıyacaksın
Sayfa 116Kitabı okudu
Reklam
Gök çoğalınca Göğe açılan göz kapanınca Beni duyacak anlamıyacaksın
Sayfa 116Kitabı okudu
Gök çoğalınca Göğe açılan göz kapanınca Beni duyacak anlamayacaksın...
Gök çoğalınca Göğe açılan göz kapanınca Beni duyacak anlamayacaksın
Sayfa 116Kitabı okudu
982 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.