BEYAZ AT
Sönmüş kentleri dolaştım sessizlikte
Boş meydanları, kirli sokakları
Herkes kendi yankısının peşinde
Karanlık avlularda oturdum
İçimde vahşi tamtamları inlerken ölümün Tüm putların yeniden dirildiğini gördüm Beyaz bir at gibi uzaklaşıp yiterken ömrüm
Sen uyuyordun
Kirli sokaklarına güneş vurmayan odanda Uyuyordun sen
Evler bir bir yıkılırken üstüme
Yollar canlarımış sıkarken boynumu
Uvuyordun sen
Uyanımak için bir başka gecede
Ağır kanatlarıyla büyürken sessizlik Karanlık usulca konarken pencerene Gölgeler asarken kendini başka gölgelere....
Kent yanıyor duyuyor musun
Sönmüş kentleri dolaştım sessizlikte İçimde vahşi tamtamları inlerken ölümün Acının acıya, nefretin nefrete
Karanlığın karanlığa dönüşünü gördüm Beyaz bir at gibi uzaklaşıp yiterken ömrüm
Ağır kanatlarıyla büyürken sessizlik.
Karanlık usulca konarken pencerene.
Gölgeler asarken kendini başka gölgelere.
Sönmüş kentleri dolaştım sessizlikle..
"Şu anda sevgilim yok ama dediğim gibi büyürken ailem benimle çok az ilgilendi, o yüzden ilgiyi başka yerlerde aradım."
"Ah, Alessandra. Daha önce tanışmış olsaydık seni asla ihmal etmezdim."
BEYAZ AT
Sönmüş kentleri dolaştım sessizlikte
Boş meydanları, kirli sokakları
Herkes kendi yankısının peşinde
Karanlık avlularda oturdum
İçimde vahşi tamtamları inlerken ölümün
Tüm putların yeniden dirildiğini gördüm
Beyaz bir at gibi uzaklaşıp yiterken ömrüm
Sen uyuyordun
Kirli sokaklarına güneş vurmayan odanda
Evler bir bir yıkılırken üstüme
Yollar canlanmış sıkarken boynumu
Uyuyordun sen
Uyuyordun sen
Uyanmak için bir başka gecede
Ağır kanatlarıyla büyürken sessizlik Karanlık usulca konarken pencerene Gölgeler asarken kendini başka gölgelere...
Kent yanıyor duyuyor musun
Sönmüş kentleri dolaştım sessizlikte
İçimde vahşi tamtamları inlerken ölümün
Acının acıya, nefretin nefrete
Karanlığın karanlığa dönüşünü gördüm Beyaz bir at gibi uzaklaşıp yiterken ömrüm
Ayağa kalkıp elimi babamın omzuna koydum; son yıllarda, korktuğu, kendini zayıf ya da şaşkın hissettiği anlarda, dünyayı ilk kez görüyormuş gibi gözlerini iri iri açtığında, herhalde fırlatıldıkları bu yeni mekânı gözleyen, belki âdetlerimizi çözmeye ve kendi âdetlerinin neler olacağını keşfetmeye çalışan birkaç haftalık ya da birkaç günlük
" Şu anda sevgilim yok ama dediğim gibi büyürken ailem benimle çok az ilgilendi, o yüzden ilgiyi başka yerlerde aradım."
"Ah, Alessandra. Daha önce tanışmış olsaydık seni asla ihmal etmezdim."
"Seni bekleyen bir sevgilin var mı?" Sanki sevgilim olabileceği ihtimali ilk kez aklına gelmiş gibi dehşete düşmüştü.
"Şu anda sevgilim yok ama dediğim gibi büyürken ailem benimle çok az ilgilendi, bu O yüzden ilgiyi başka yerlerde aradım."
"Ah, Alessandra. Daha önce tanışmış olsaydık seni asla ihmal etmezdim."
"selamı için neler vermezdim
ses dağa çarpıp döndüğünde
bilseydim gölgeler büyüyecek
güneşe yürümezdim
önceleri daha güzeldi neden bugün
bir el kuru çalıları utuşturdu
rötuşu bitmemiş resimler
aceleyle tab oldu."
Ne zaman kendimle kalsam baş başa
Mâbedime dalar ayak sesleri
Benliğim ürperir, düşer telâşa
Huzurumu çalar ayak sesleri
Yankılanır boşluk o meş’um sesle
Yaklaşır iştahla, şevkle, hevesle
Bir anda donduran soğuk nefesle
Komşu ebeler de, doğum günümü, saatini dikkate alarak, birincisi, hayatta mutsuz olacağımı, ikincisi, hayalleri, ruhları görmeye hak kazanacağımı ileri sürmüşlerdi. Onların inancına göre, hangi cinsten olursa olsunlar, cuma gecesinin geç saatlerinde doğan bütün çocuklarda bu iki özellik olurmuş.
Dünya gerçekten benim coğrafya kitabımın belirttiği