Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

750 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
44 günde okudu
Zirveye İkinci Kez Çıkmanın Ardından
İnceleme Öncesi Giriş Notu: Bu incelemeyi okumak yerine karakter incelemesinden bölümlerin tek tek incelemesine kadar dinlemek istiyorum diyenlere gelsin: youtube.com/...H7zx6Tmq0UwH... Çeviri Notu: Bu kitabın dilimizdeki üç çevirisinin de karşılaştırması için: #65736771 #43529206 Başlattığım etkinlik vasıtasıyla yeniden okumaya başladığım bu güzelim romanı kendi kendime bayram hediyesi olarak verip tam 44 günde bitirdim. YKY Baskısının Nevzat Erkmen çevirisinden çıktıktan sonra Norgunk baskısının Armağan Ekici çevirisiyle adeta oh be dünya varmış diyorsunuz. Gelelim güzeller güzeli kitabımıza. Romanı, ikinci kez okuyuşla bir kez daha hayran kaldım. Fuat Sevimay çevirisi de basılsın, onu da ilk fırsatta alır ve okurum bana mısın demeden. Bu kitabı okumayanlar ve okumayı düşünenler için söylüyorum; Joyce'un şaheserinin bir eşi benzeri daha yok. Kitap 3 ana bölümden ve 18 alt bölümden oluşur. Okur, her bir bölümde farklı bir anlatım biçimiyle karşılaşır. Joyce, kitabında anlatacaklarından çok nasıl anlatacağına odaklanmış ve başka hiçbir kitapta yapılmadığı kadar çeşitli biçim denemelerinde bulunmuştur. Biçim denemeleri diyorum çünkü gerçekten bu kitabın bölümleri, okuru yorma, zorlama, aklıyla alay etme ve yazarın da kendiyle alay etme deneylerinin yapıldığı bir tür laboratuvar sahası. (Ne demek istediğimi anlamak için #46203648 ileti çeviri karşılaştırmalarına bakabilirsiniz) Tamam anladık, anlatım biçimlerine odaklanmış da bu adam hiç mi bir şey anlatmamış deyişinizi duyabiliyor kulaklarım. Anlatmış, anlatmış ama hep satır aralarında. Hem de çok şey anlatmış fakat anlattıklarına odaklanmaya kalkarsanız kitap sizi çiğ çiğ yer, kemiğinizi sıyırır atar. Çünkü o kadar çok şeye atıfta bulunuyor ve söylemleri o kadar çok konuya, türe bulaşıyor ki anlattıklarının tam anlamıyla hakkını vermek isterseniz ömrünüz yeter mi açıkçası bilemem. Kitabı iki kez okumanın verdiği deneyimle bunu çok rahatlıkla söyleyebilirim ki ne anlattığından çok nasıl anlattığına odaklanıp, işin keyfini çıkarmayı ve bu romanı bir tür serüven olarak görüp lezzetine varmayı herkese tavsiye ederim. Yine de ne anlattığından biraz bahsedip merakı gidereyim: Kapitalizmden, Anti-Semitizme, İrlanda milliyetçisinden, Britanya Krallığı'na ve daha bilimum kesime itinayla laf sokar Joyce. Hadi bir alıntıyla konuyu detaylandıralım: BLOOM (Heyecanla.) Bu uçan Hollandalılar mı desem yalan Hollandalılar mı desem, kapitoneyle kaplanmış mabadlarının üzerinde yayılıp barbut atarken hangi hesapların peşindedirler? Sloganları makina, hezeyanları makina, panzehirleri makina. İşçilikten tasarruf eden bu aparatlar, ayak kaydırıcılar, heyulalar, müşterek mahvımız olacak olan bu menfur mamuller, pazara düşmüş emeğimize hallenen kapitalist ihtiraslar sürüsünün ürettiği korkunç karakoncoloslar. Fakirler açlıktan ölürken onlar o krallara layık dağ aygırlarını besliyorlar yahut paragözlüklerinin pervasızca pompalanmış patırtısına kendilerini kaptırarak külünlerle seklikleri vuruyorlar. Amma onların sürdüğüü salltanatııın sonuu geldi artıık, ebedlerrrebedi verebediyyen... Efendim, Joyce için anlaşılmaz diyorlar, Ulysses çok acı bir kitapmış, okursak cıss olurmuşuz, bir arkadaşımdan duydum çok fenaymış çok diye aklından düşünceler geçen arkadaşlara sözüm: "Korkmayın yemeyecek sizi amcası." Efendim, bu kitap hazırlık yapılmadan okunmazmış, Shakespeare'in tüm eserlerini okuyacakmışız, yetmedi üzerine İncil, Tevrat okuyacakmışız, o da yetmezmiş İrlanda tarihi, Britanya tarihi okuyacakmışız, daha da yetmezmiş bir de üzerine Anti-Semitizm tarihi okuyacakmışız falan da filan, liste uzar gider... Canlar, böyle yapmayı düşünen arkadaşlar için söylemim; ömrünüz yetmez boşuna uğraşmayın olur. Ben bunlara bulaşmadan, tamamen kendi edebi birikimimle bu kitaba iki kez giriştim ve her ikisinden de sağ salim çıktım. Bu kitapla ilgili illa bir hazırlık yapmak istiyorsanız öncelikle bilinç akışı tekniği için
Tutunamayanlar
Tutunamayanlar
, daha sonrasında da Joyce edebiyatı için
James Joyce - Hayatı ve Eserleri
James Joyce - Hayatı ve Eserleri
kitabını okuyun. Fakat şunu yılmadan usanmadan söylemeye devam edeceğim: Bu kitabı ertelemeyin, ertelemeyin, yine söylüyorum ertelemeyin, erteleme..., erte... Bu roman, kendini nitelikli okur olma yolunda gören herkesin mutlaka hayatında en az bir kez -%100 değil %1500- okuması gereken bir eser. Bu arada kitabı Nevzat Erkmen çevirisi sayesinde yarım bırakan arkadaşlara da söylüyorum, her ne kadar baskısı tükenmiş olsa da nadirkitap.com'dan bulabilirler, bu kitabı lütfen bir de Armağan Ekici çevirisinden okumayı denesinler. Kitap vakti zamanında müstehcenlik nedeniyle yasaklanmış. İçeriğindeki müstehcenlik bugünün modası yeraltı edebiyatının yakınından uzağından geçemez ama ben yine de uyarayım, özellikle 18. bölümde ciddi manada müstehcen ifadeler mevcut; bu konuda hassas olan bünyelere duyurulur. Son olarak, kolay okunabilir kitapları okumaktan zevk alan, popüler edebiyat hayranı, bir arkadaşım önerdi çok güzel kitapmış, ay ben Kürk Mantolu Madonna'yla kahve keyfi fotoğrafı çekilecektim diyen arkadaşları pistten alalım. Mümkünse kitabı gördükleri yerden kaçarak uzaklaşsınlar. Bir etkinliği daha kendi adıma tamamlamış olmaktan dolayı bu bayram gününde yaşadığım sevinç, mutluluk, huzur gibi duygularla bünyem ahenkle horon tepiyor ve daha on ay sürecek Ulysses etkinliğimize ( #43529206) hararetle sizleri bekliyoruz. Bu incelemeye bitmeyen son yapmışlar arkadaşlar. En en son olarak, ben 8 Haziran itibariyle bir çılgınlığa imza atıyor ve dükkanı birkaç aylığına kapatıyorum. Dedim ki Ulysses'i iki kez okumak kesmedi, bir de Joyce'un 17 senede yazdığı
Finnegan Uyanması
Finnegan Uyanması
eseri varmış, 8 Hazirandan itibaren başlayarak yeni bir etkinlikle hem ona #46060836 hem de sitemizin kıymetli okurlarından
Oğuz Aktürk
Oğuz Aktürk
'ün Marcel Proust- Kayıp Zamanları İzinde Serisi'nin #38543676 etkinliğine katılım göstereceğim. Eş zamanlı olarak hem Proust'un 7 kitabını, hem de Finnegan Wakes'i okuyacağım. Her iki etkinlik için de dünya edebiyatının bu zor ve güzel eserlerinin altından hep birlikte kalkmak için katılmak isteyen arkadaşları dört gözle bekliyoruz. Ne diyoruz canlar, "Yansın geceler, Joyce'lu, Proust'lu gündüzler. Her daim okumakla kalın.
Ulysses
UlyssesJames Joyce · Norgunk Yayıncılık · 20151,065 okunma
··
392 görüntüleme
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Öncelikle bu muhteşem okuma azmi için seni kutlamam gerekir. Çünkü 1000kitap için bence çok önemli bir konuya katkıda bulundun, bu da iki çeviri arasındaki metin karşılaştırmalarıydı. Hem de böyle bir eser için... Bunun çok bir çaba gerektirmediğini düşünebilirsin fakat kimse uğraşmıyor bu tür şeyler için de. -bir de değerli okur arkadaşım https://1000kitap.com/Zerdali işte. İncelemeni tek kelimeyle özetleyecek olsaydım "yüreklendirici" diye özetlerdim. Çünkü biliyoruz ki, Ulysses yürek istiyor. Yürek yemeyi gerektiriyor belki de. :) Ben de Niteliksiz Adam'ı okuduğum sıralarda bu yüreği boğazımda çok net olarak hissetmiştim. Adeta dumur olmuştum. Ama emeğin ve bu yaptığın karşılaştırmalar da sırf bunun için çok değerli işte. Dumur olması gereken ve bu tür eserlerle tanışması gereken çok okur var. Bu tür eserler daha çok okunmayı bekliyor. Amaç 1300 küsür kere okunan
Kötü Çocuk
Kötü Çocuk
'un değil 181 kez okunmuş olan Ulysses, 100 küsür kere okunan Niteliksiz Adam ya da yine epey az okunmuş olan Kayıp Zamanın İzinde serisi gibi kitapların daha çok okunmasıdır zaten. Başka bir nokta, daha çok Proust okunsun diye bir etkinlik yapalım dedik fakat katılan 82 kişiden neredeyse aktif olarak 4-5 kişi seriyi okuyor halihazırda. Bu da aslında insanların bu tür eserlere karşı bakış açısını yansıtan küçük bir örnek olabilir. Göz korkutucu ve yürek gerektiren... Ulysses'ı ertelememek adına bence epey nitelikli bir katkıydı bu, kendi adıma teşekkür ediyorum. Emeğine sağlık.
Turhan Yıldırım okurunun profil resmi
Güzel yorumların ve ayrıca Proust etkinliğin için de teşekkür ederim.
Erhan okurunun profil resmi
Elinize sağlık hocam, etkinlik tek başına bitmiş herhalde- fazla dahil olamadık, yıl sonuna kadar olur ama en azından:) Ben kitabı değil ama Norgunk baskısını edinmeyi ertelemenin cezasını çekiyorum şu anda, müsait olduğum zaman kendi yerlerimden devam edeceğim. Fuat Sevimay çevirisinde o kadar geç kalmam umarım. Güzel bir incelenme olmuş, motive edici. Yalnız şöyle bir şey var, Nevzat Erkmen'e bolca küfretmiştim ben de ilk bölümlerde, ego tatmini yaptığı görüşündeydim aslen ve Ulysses'i zorlaştıranın o olduğunu düşünüyordum aslen o kadar yıllık emeğe rağmen . Ama ilerleyen bölümlerde başka bir şey düşünmeye başladım yavaş yavaş - belki de stokholm sendromudur:)- Joyce zaten sizin de belirtitiğiniz gibi, okunur bir kitap yazmak istememiş , sadece kendini göstermek istemiş burada,üslup karmaşası var totalde, matematik aslında bu kitap çoğunlukla, ne nerede nasıl kiminle kullanılıyor biraz. Nevzat erkmen de böyle bir kitabı basite indirgemekrense bir bulmaca gibi sunup James Joyce'a layık olmak istemiş belki de. Neden derseniz bazı bölümlerde - bazı kısımların iki çevirisini de bulmuştum- Nevzat Erkmen'in çevirisinin daha karışık olmasına rağmen orijinal kitaba daha uygun olduğunu düşündüm. BUrada iki anlayış öne çıkıyor belki, anlaşılır olması mı önemli kitabun Ulyssess olması mı. Sanat sanat için mi , toplum için mi ya da:) Söz konusu Ulyssess ise belki de sanat içindir diyebilirim galiba. Neyse , Armağan Ekici'nin çevirisininin yüzde doksan dokuzunu görmediğim için bu yorum kesinikle yetersiz kalacak, ama kitabu bitirince, daha detaylı bir şeyler söyleyebileceğimi düşünüyorum en azından. Teşekkürler etkinlik ve gaza getirici inceleme için. İyi akşamlar, iyi bayramlar.
Turhan Yıldırım okurunun profil resmi
Erhan Bey, detaylı yorumunuz için teşekkür ederim. #46203648 Buradan çeviri karşılaştırmalarına bakabilirsiniz. Armağan Ekici'de birçok yerde aslında o kelime oyunlarına giriyor. Nevzat Erkmen'in yaptığı çevirinin sorunu, bunda aşırıya kaçması, bazen aşırı ağdalı bil kullanması ve bazen de yoğun şive kullanması. Çeviri karşılaştırması yaparken bazı kelime kullanımlarında ben de Nevzat Erkmen'i daha başarılı bulduğum cümleler oldu. Fakat genel toplamına bakarsak kesinlikle Armağan Ekici çevirisi çok daha iyi. Bunu sadece daha kolay okunmasından değil anlatım tarzı açısından da söylüyorum. Mesela Armağan Ekici çevirisi müstehcenlik konusunda diğer çeviriye göre çok daha cesur. O da bence hem bu konuda, hem de argoda daha fazla Joyce'un hakkını veriyor.
1 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
L Büşra A. okurunun profil resmi
Tebrik ederim, iki kere okumuşsunuz,azminize hayran kalmamak elde değil, kitabı bölüm bölüm inceleyerek okurken takip ettim elimden geldiğince ve okuyacaklar için güzel fikir, hem hangi yayından okuyacağımız konusunda güzel oldu benim açımdan, Elimdeki kitapları bitirebilirsem bende katılmak isterim... Bayağı emek harcamışsınız,bu kadar güzel kitaplar neden az okunur bilmem.. aksine bende böyle kitapları okumaktan haz alıyorum, emeğinize sağlık.. :)
Turhan Yıldırım okurunun profil resmi
Öncelikle güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim. Az okunma kısmının çeşitli nedenleri var. Kolay okunma, hızlı tüketim, popülerlik gibi nedenler kitapların az ya da çok okunma sebepleri esasen. Daha James Joyce'a gitmeden, ülkemizde çokça okunan bir yazar olan Stefan Zweig'ın kitaplarından bir örnek vereceğim. Zweig'ın Satranç kitabı (70-80 Sayfa) sitede tam 42 bin okur tarafından okunurken aynı yazarın 400 sayfalık en uzun romanı Sabırsız Yürek/Acımak kitabı yalnızca 1200 okuma sayısına ulaşmış durumda. (Her iki kitabı da okumuş biri olarak, çok sevdiğim kitaplar olduklarını da ayrıca belirteyim.) Bu kadar popüler bir yazarda dahi durum buysa, Ulysses için durumun böyle olması çok doğal geliyor bana. Bu arada okuyacağım kitap Finnegan Uyanması'nın sitede okunma sayısı "14".
1 sonraki yanıtı göster
Ayla Şahin okurunun profil resmi
Çok faydalı bir inceleme olmuş, elinize sağlık. Ben de ön hazırlık yapmasam da önce Sanatçının Genç Bir Adam Olarak Portresini okumuştum. Dedalus’un gençlik dönemini anlattığı ve Ulysses’den bazı kahramanlara yer verdiği için daha lezzetli bir okuma oldu. Ulysses’i Fuat Sevimay ile Joyce derslerine katılarak okumuştum(Nevzat Erkmen çevirisini). Çok yararını gördüğüm aslında bayağı da eğlenceli bir okuma etkinliği olmuştu. Tekrar okumak için Fuat hocanın çevirisini bekliyorum, kendi söylemine göre aslında Mayıs-Haziran gibi çıkması gerekiyordu?... Finnegan Uyanmasına gelince... o biraz daha beklesin daha o kadar pişmiş hissetmiyorum kendimi :) size keyifli okumalar, bu güzel inceleme için teşekkürler
Turhan Yıldırım okurunun profil resmi
Öncelikle övgü dolu sözleriniz için teşekkürler. Fuat Sevimay tam bir Joyce hastası. Gözlerinden anlıyorsunuz zaten, resmen Joyce denilince ateş fışkırıyor, bambaşka bir hale bürünüyor. Onunla birlikte Ulysses okuması yaptığınız için çok şanslısınız. Açıkçası bana da kendisi çeviriyi tamamen bitirdiğini ve yayınevine teslim ettiğini söylemişti ama ne yazık ki hala basılmadı. Basılır basılmaz o çeviriyi de okuyup üçlü karşılaştırma yapacağım. Size de tavsiyem Fuat Sevimay çevirisi çıkana kadar Armağan Ekici Çevirisini okumanızdır. Cidden çok iyi ve kitabın hakkını vermiş ama ben Finnegan Uyanması'ndaki harikulade çeviriden sonra Sevimay' dan daha da iyisini bekliyorum. Finnegan Uyanması'nı boşuna öteliyorsunuz, çünkü en zorunu en zor çeviriden okumuşsunuz. İnanın bana Finnegan Uyanması'nı okumak Ulysses kadar zor değil. Çünkü Finnegan' ı zaten anlayabilmek mümkün değil, ondandır ki anlatım ve dilde yapılan deneysel, sanatsal çalışmalardan üst düzey zevk alıp alabildiğine okumak gerek. Profilimde sabit ileti olarak Finnegan Uyanması Eğlencesi iletisi bulunuyor. Okurken ne kadar büyük keyif aldığımızı oradan da görebilirsiniz. Ayrıca bence kitapların okunmak için bir zamanı yoktur. Şimdiden keyifli okumalar.
İmge okurunun profil resmi
Okumanın zamanı... Bu yazı daha da heyecanlandırdı:))
Turhan Yıldırım okurunun profil resmi
Ertelemeyin ve okuyacaksanız mutlaka bu çeviriden okuyun. Ne yazık ki baskısı tükendi ama nadirkitap.com da satışı mevcut.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.