Proust'un Kayıp Zamanın İzinde serisinin hem çizgi romanları hem de kitapları var ben de. Henüz okumadım, ama kitaplığımda varlar. İncelemeni de biraz atlayarak okudum, uzunluğundan değil, kitaplığımda olan ve okumadığım kitapların incelemesini çok nadir okurum ondan.
Bir yazar, ne yapıyorsa yapsın kendisi için yapıyordur, kendisi için yazıyordur, b*ktan evlerinde ve yüzyıllarında derbeder hayatlarında olamayacakları karakterleri çok iyi yaratabiliyorlar. Ya da kendi sefil hayatlarını daha da sefilce aktarabiliyorlar. Ve bu karakterler yüzyıllar geçse bile okurda iyi ya da kötü etkiler ortaya çıkartabiliyor.
Ne Dostoyevski ilah, ne Tolstoy ilah, ne Proust ilah ne de bir başkası. Kitap okuyan her insanın sevdiği ve sevmediği yazarlar var. Ve işi sağa sola b*k atmak olan eleştirmenlerinde sevdiği ya da sevmediği yazarlar var. Çok sevenler çok yüceltir, az sevenler çok sevenlere inat gömmek isteyebilir ya da bunların arasında kendi fikirlerini sunan insanlar çıkar ve istediklerini yine serbestçe dile getirebilir. *Sadece küçük bir not, tarihi yanıltan ve yalan söyleyen yazarlar ya da kişiler varsa, orada onlara bir dur deriz, o ayrı...
Bu durumda, senin beğenmen ya da beğenmemen dünyanın gidişatını değiştirmez, yazarın yazdığı kitabın değerini ne eksi ne de artı yönde etkilemez. Zaten zamanında yazılmış, yazarı da göçüp gitmiştir, sana kişisel olarak da kin besleyemez. Onun derdi olamayacaksa, o kitabı senin gibi satın almış, ya da bir şekilde okumuş okuru ne ilgilendirir yahu?
O zaman burada bir AHMAKLIK var. Bir kitabı iyi yapan okurun hisleridir, o zaman bir kitabı kötü yapanda yine okurun hisleridir. Yoksa bir kitabı iyi yapan şeyin puanlamalar olduğunu sananlar mı var?
SENİN HİSLERİN SENİ İLGİLENDİRİR.
HERKES KENDİ İŞİNE BAKSIN.
KÜÇÜCÜK DÜNYALARINDA KENDİLERİNİ BİR HALT SANMASIN KİMSE.
BİZ KENDİMİZİ BİR HALT SANIYORSAK DA BİZE DE LANET OLSUN.
Ben bu kitabı okuduğum zaman belki 10 veririm belki 3 bu beni ilgilendirir.
Yazarın yatağına biz mi giriyoruz da içimize bu kadar dert oluyor?